Deprem felaketinin üzerinden 9 ay geçtiği halde birçok temel sorunu çözüm bekleyen Hatay’da çekileceği duyurulan “Şahsi Meselemiz” filminin enkazları dekor olarak kullanarak çekimlere başlaması büyük tepki topladı.
Eşini kaybeden depremzede bir kadının yaşadıklarını anlatacak filmin yapımcılığını Bülent Durgun, yönetmenliğini Gürsel Ateş’in yaparken, bir ayda çekimlerinin tamamlanması beklenen filmin galasının, depremin gerçekleştiği tarih olan 6 Şubat’ta, Hatay’da yapılması planlanıyor.
Film çekiminin tüm travmaları tetikleyerek, depremzede yurttaşların hassasiyetlerini görmezden gelerek başlaması ve sonrasında oyunculardan Hilal Anay’ın açıklamaları ise halkı adeta çileden çıkardı.
“Eşini kaybetmiş birini canlandırıyorum. Sahneleri oynarken aslında oynamıyoruz, yaşıyoruz” diyen Anay, bunun nedenini “Çünkü 50 metre ötemizde bu acıyı 8 ay öncesinde sıcağı sıcağına yaşamış insanlarla birlikte çekiyoruz. Temas halindeyiz, çok yakınız. Sahne bittiğinde göz göze geliyorum ve o an bir oyuncu için bence tarif edilemez” sözleriyle açıkladı.
Öte yandan sosyal medya üzerinden organize olan Hataylılar, film ekibi ve yapımcısına çağrıda bulundu ve imza kampanyası başlattı.
“Bu duyarsızlık devam ederse…”
“Biz depremzedeler olarak, bu felaketin bir film olarak sunulmasından ziyade öznelerin deneyimleri ve mağduriyetlerinin şeffafça ortaya konulduğu bir belgesel niteliği taşıyabilecek bir işle ortaya konulmasını gerektiğini görüyoruz” denilen açıklamada, film projesinin aynı duyarsızlıkla devamına karar verildiği halde iptali için kamuoyu baskısı oluşturulacağının altı çizildi.
Açıklamanın tam metni şu biçimde:
“ŞAHSİ MESELEMİZ” FİLM EKİBİ VE YAPIMCISINA HATAYLILAR OLARAK AÇIK ÇAĞRIMIZDIR
Depremde birçok yönden en ağır hasarı alan, hala ihtiyaçları karşılanmamış, maddi ve manevi zorluklarla mücadele eden Hataylılar olarak, “Şahsi Meselemiz” adlı filmin set sürecine ve bazı oyuncuların açıklamalarına verdiğimiz tepkiden sonra birçok hemşerimizin de bizimle aynı fikirde olduğunu görmemize istinaden;
Yaşadığımız bu felaketin belgesel niteliğinden uzak, bir film projesi halinde depremzedelerin ruh hali düşünülmeden; yıkılan şehrimiz ve enkazımız dekor malzemesi olarak kullanılan, gerçekliğimizin bir kurgu malzemesi haline gelme riski taşıyan bu film ekibinden ve yapımcısından bir özeleştiri veya açıklama bekliyoruz.
Acılarımız hala taze ve travmalarımız her geçen gün tetiklenirken; depremzedelerin gözü önünde çekilen bu filmin tüm depremzedeleri derinden etkileyeceğini biliyoruz.
Biz depremzedeler olarak, bu felaketin bir film olarak sunulmasından ziyade öznelerin deneyimleri ve mağduriyetlerinin şeffafça ortaya konulduğu bir belgesel niteliği taşıyabilecek bir işle ortaya konulmasını gerektiğini görüyoruz. İhmallerin giderilebilmesi ve şehrimizde bu tarz acıların tekrar yaşanmaması için yapımcıları bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Film projesinin aynı duyarsızlıkla devamına karar verildiği halde iptali için kamuoyu baskısı oluşturulacağını bilmenizi isteriz.
Sesimizin ve gerçeğimizin duyurulmasından imtina etmeyeceğimizi, belgesel niteliği taşıyacak ve Hatay halkına katkı sağlayacak projelere canı gönülden destek vereceğimizi belirtmek isteriz.
Saygılarımızla.”