Uzun zamandır baraj inşaatından dolayı etrafı sarılan ve insanların girişine izin verilmeyen Hasankeyf’te yapılan yeni binaların çürük olduğu anlaşıldı.
Uzun zamandır baraj inşaatı dolayısıyla insanlara kapatılan ve son bir aydır dinamitlerle yok edilmeye çalışılan Hasankeyf’de, ilçeden getirilecek insanların yerleşeceği konutlar daha kimse yerleştirilmeden çürümeye başladı. AKP’li Mehmet Salih Güneştekin’in başında olduğu Güneştekin İnşaat tarafından, hiçbir güvenlik protokolü işletilmeden yapılan binalar ile ilgili elimize geçen görüntü ve fotoğraflarda binaların eksik malzemelerle yapıldığı çok net bir şekilde belli oluyor.
Hasankeyf’in tarihinde yıkımlar hiç bitmiyor aslında. Hasankeyf halkı, bugün yapılan binalara ve baraj ile gelişen bu ‘taşınma’ durumuna 3. Göç adını veriyor. Hasankeyf halkının ilk göçü 1300’lü yıllarda Hasankeyf’in de içinde olduğu alanın Moğollar tarafından istilası ile oluyor. Moğolların istilası Hasankeyf için ilk büyük yıkım oldu. Birçok insan yurdundan edildi.
Hasankeyf 2. Büyük yıkımı ise, cumhuriyet yıllarında yaşadı. 1960’lı yılların sonunda dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın Midyat gezisi sırasında, Sunay, Hasankeyf’e de götürülür. Burada, Cevdet Sunay’ı halk karşılar ancak Sunay, ortalıkta bir konut göremeyince ve halkın tarihi mağaralarda yaşadığını öğrenince, ‘bu yüzyılda böyle olmayacağını’ söyleyerek, konut yapılması talimatı verdi. Dönemin hükümeti de, Hasankeyf halkını ‘çağdışılıktan’ kurtarmak için, Mağaraların yanında bulunan bir çok tarihi eseri iş makineleriyle yıkıp, yerine 70 metrekarelik konutlar yaptılar. Ancak konutlar, daha içine girmeden çürümeye, yer yer yıkılmaya başlamıştı. Günümüzde harabeleri kalan konutlar aslında daha ilk başta eksik malzemelerle yapılmıştı.
Hasankeyf’in 3. Göçü ise, Ilısu Barajı kararı ile başladı ve günümüze kadar geldi. Bu süreçte Hasankeyf için bir çok eylem, etkinlik yapılsa da baraj yapımında ısrar eden devlet, bugün Hasankeyf’i tamamen insansız hale getirip, dinamitlerle yok etmeye başladı bile. Bunun yanında da yeni konutlar yaparak, buraya AKP’lilerin yerleşmesini sağladı. Aslında bu konutlara Hasankeyf halkının ilgisi hiçbir zaman olmamıştı. Ancak, ilçeden getirilen insanların konutlar için başvuruda bulunmasını sağlayan hükümet, sanki büyük bir ilgi varmış gibi göstererek ve halka da evsiz kalacakları korkusu yayarak, evlerin satılmasını sağlamaya çalıştı. Bunda da çok başarılı olamadı.
Hasankeyf’de ki inşaatların ihalesini alan Güneştekin ailesi aslında her dönem iktidardan yana olan bir aile. Batman AKP il başkanı bu aileden biri. Şirketin sahibi Salih Güneştekin’in ise 24.dönem AKP milletvekili aday adayıydı. AKP ile iyi ilişkiler içinde olan Güneştekin ailesine ait olan inşaat şirketinin ise, Hasankeyf’te yapılacak olan konutların ihalesini sıkıntısız bir şekilde aldığı söyleniyor.
Güneştekin inşaat şirketinin Hasankeyf’te yaptığı binalardan görüntüler elimize ulaştı. Görüntülerde kolonların olması gerektiği olmadığı, işin gerçekten baştan savma bir şekilde ve insan hayatı hiçe sayılacak şekilde yapıldığı gözüküyor. Güneştekin şirketi aslında birkaç yıldır, Hasankeyf’te çalışıyor. Kamu binalarını ve memurların kaldığı lojmanları da bu şirket yaptı ancak 2-3 yıl önce yapılan bu binalarda da çökmeler, çürümeler oluşmaya başlandığı, içinde oturan memurlar tarafından dile getiriliyor.
Firma hakkında bugüne kadar herhangi bir inceleme yapılmış mı bilinmiyor. Ancak, firmanın, eksik malzeme ile, ucube beton binaları Hasankeyf’e yapması hiçbir şekilde bir engel görmeden devam ediyor. Yeni yapılan yerleşim yerlerine ise, Hasankeyf’te ki köylüler değil, ilçeden gelenler yerleştirilecek. İlçede insanların evlerine kamulaştırma adı altında alan 35 ile 50 bin arası bedeller biçilirken, aynı kişilere Hasankeyf’t 3+1 daireler 171 bin liraya satılıyor.
Dinamitlerle yok edilen Hasankeyf’in baraj dışında kalan kesimleri ise bu şekilde AKP yandaşların peşkeş çekilip, Hasankeyf halkından alınarak, kendi çevrelerindeki insanlara verilecek. AKP, sadece tarihi değil, Hasankeyf’te doğal yaşamı da tamamen yok etmeye uğraşıyor.
direnisteyiz13.org/HayriTunç