Beyazıt ve Halepçe katliamlarının yıldönümünde; üniversite öğrencileri, ÇHD ve 78’liler Girişimi İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde eylem düzenledi.
Beyazıt ve Halepçe Katliamı’nın yıldönümünde Üniversitesi öğrencileri, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve 78’liler Girişimi’nin çağrısıyla İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde eylem düzenlendi. “16 Mart katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız”, “Beyazıt ve Halepçe katliamını unutmayacağız” pankartlarının taşındığı eylemde, “Beyazıt katliamının hesabı sorulacak”, “Halepçe’den bugüne kimyasal silah insanlık suçludur”, “Beyazıt’tan Halepçe’ye katillerden hesabı gençlik soracak” “Kahrolsun tekelci polis devleti”, “Onların tarihi katliam bizim tarihimiz direniş” dövizleri ve 16 Mart’ta katledilenlerin fotoğrafları taşındı. Çok sayıda kişinin katıldığı anma, katledilenler anısına yapılan saygı duruşu ile başladı.
Beyazıt ve Halepçe katliamında hayatını kaybedenler Beyazat Meydanı’nda anılıyor.#HalepceKatliamı#BeyazıtKatliamı pic.twitter.com/ZWLWaybR2j
— direnişteyiz (@direnisteyizorg) March 16, 2022
78’liler Girişimi: Davamız bitmedi, mücadele sürüyor
Anmada 78’liler Girişimi adına basın metnini okuyan Hüseyin Soylu, 16 Mart 1978 günü katliamın nasıl gerçekleştiğini hatırlattı. Soylu, saldırının olacağı bilindiği halde hiçbir güvenlik tedbirinin alınmadığı gibi polis amirlerinin katliamın gerçekleşmesi için elinden geleni yaptığı belirtti. Katliam faillerinin yakalanması engelleyenlerin, saldırıyı gerçekleştirenlerin ve kirliği bağlantıları bir bir açığa çıkarılarak mahkemeye çağrıldığını ifade eden Soylu, “Ancak önemli bir kısmı mahkemeye gelmedi. Ayrıca mahkeme bu konuda caydırıcı da davranmadı” dedi. Davanın hukuksuzlukla zaman aşımına uğradığını söyleyen Soylu, “Davamız bitmedi, adalet mücadelemiz sürüyor” diye konuştu.
“Aynı zihniyet bugün de sürüyor”
Katliamın tanıklarından Çağdaş Hukukçular Derneği’nden (ÇHD) Abdürrahim Doğan da katliam günü yaşananları aktardı. 1977 ekim ve devam eden aylarda üniversitelerde faşistlerin bulunduğunu ancak devrimcilerin yavaş yavaş mevzileri ele geçirdiğini söyleyen Doğan, bir tek İstanbul Üniversitesi merkez binasına devrimcilerin giremediğinin altını çizdi. İstanbul Üniversitesi’ne girme kararının ardından devrimci öğrencilerin Beyazıt Meydanı’ndaki tüm yolları, duvarları yazılamalar ve afişlerle doldurarak kampüse gireceklerini duyurduklarını dile getirdi. 150 öğrenci olarak kapının önüne geldiklerini ancak polisin üç kez saldırdığını 60 kişi kaldıklarını dile getiren Doğan, dava sürecinde ise yaşananların devletin ayıbı olduğunun altını çizdi. Doğan aynı zihniyetin bugün de sürdüğünü belirtti.
“Kanı dökülen, geleceği ve hayatı elinden çalınan her bir öğrencinin hesabını sorana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz”
Üniversite öğrencileri adina basın metnini ise Ecem Küçükdere okudu. Katledilen Hatice Özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan Özen, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt’u anan Küçükdere, iktidara seslendi ve “Kanı dökülen, geleceği ve hayatı elinden çalınan her bir öğrencinin hesabını sorana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi. Küçükdere, “Bugün unutmamak ve unutturmamak üzere bir araya geldiğimiz Beyazıt ve Halepçe Katliamlarının failleri, her ay yüzü aşkın işçiyi iş cinayetlerine kurban edenler; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik şiddeti meşru ve cezasız kılmaya çalışanlar, Sibel’in ve Hakan’ın geleceğini çalanlar, Enes’i bizden koparan tarikatları kollayanlardır. Öğrencilerin ve halkların sesini baskı, şiddet ve katliamlarla bastırabileceğini sananlara karşı bu topraklarda eşit, adil ve emekten yana bir düzen kurmakta inat ediyoruz. Onların bizi katlettiklerini sandıkları yerden yarınları yaratacak bir iradeyi yeşertiyoruz. Tüm sıra arkadaşlarımıza çağrımızdır: Gelin, bizlere yalnızca geçinme kaygısı ve geleceksizlik vaat edenlerle, kampüslerimizin kapısını bizlere kapatıp başıbozuk, eli kanlı çetelere açanlarla, barınma hakkımızı elimizden alıp bizleri tarikat ve cemaatlerin kucağına itenlerle birlikte mücadele edelim.”
Açıklamaların ardından hep bir ağızdan”Beyazıt Marşı” söylendi. Öğrenciler Eczacılık Fakültesi önüne karanfil bıraktı. Eylem, “Halepçe’yi unutma unutturma”, “16 Mart’ı unutma, unutturma”, sloganıyla sona erdi.