Maaşlarını alamayan ve tazminatsız bir şekilde işten çıkartılan Bimeks işçileri haklarını ararken gözaltına alındı, tehdit edildi. Şirketin patronlarından Vedat Akgiray’ı protesto eden işçiler hakkında şimdi de dava açıldı. İşçiler, haklarında dava açanlara ve yetkililere şu soruyu soruyor: “Hakkımızı aramak ne zamandan beri kanuna aykırı oldu?”
Maaşlarını alamayan ve tazminatsız bir şekilde işten atıldıkları için 4 yıldır haklarını arayan BİMEKS işçileri hakkında dava açıldı.
İşçiler, geçtiğimiz Eylül ayında Boğaziçi Üniversitesi kapısı önünde üniversitede öğretim üyesi olan işverenleri Vedat Akgiray’ı protesto etmek isterken gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gözaltı sonrası işçilerden Dilek Aslan, Emel Karadeniz, Leyla Akıncı, Ayşe Büşra Yılmaz, Meliha Mutlu, Murat Bostancı, Mustafa Tuna ve Umut Sen Sözcüsü Şaziye Betül Celep hakkında iddianame hazırladı. Savcılık işçiler için, ‘Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme Yönetme Bunların Hareketlerine Katılma’ iddiasında bulunuyor. İşçiler ise hazırlanan iddianameye tepki göstererek, “Basın açıklaması yapmak, hakkımızı aramak ne zamandan beri kanuna aykırı oldu” sorusunu soruyor.
Ayrıca savcılık, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’ne işçiler hakkında adli kontrol kararı verilmesini talep etti. Hakimlik işçiler hakkında istenilen adli kontrol talebini de kabul etti. Buna göre işçiler her ay karakola giderek imza atmak zorunda kalacak.
“Dava ve adli kontrol mücadeleden yıldırma stratejisidir”
Bimeks işçilerinin örgütlendiği Umut-Sen açılan davaya ve adli kontrol kararına tepki gösterdi. Umut-Sen Sözcüsü Betül Celep, her koşulda işçilerin haklarını aramaya devam edeceklerini söyledi: “İşçilerin haklarını ararken pandemi bahanesiyle gözaltına alınması, sonrasında adli kontrol şartıyla serbest bırakılması bir de üstüne ‘Kanuna aykırı gösteri yürüyüşü’ gibi bir kılıfla işçilere dava açılması, ‘soyguncu patronlar Akgiray’ları rahat bırakın, siz de soyulduğunuzla kalın ses etmeyin’ demektir. Açılan dava ve verilen adli kontrol kararı mücadeleden yıldırma stratejisidir.”
“Devlet tüm mekanizmalarıyla patronu kolluyor”
Celep, devletin tüm mekanizmalarıyla patronları kolladığını savunurken sözlerine şöyle devam etti: “Tazminatını alamadığı için evini satmış, icralık olmuş işçiye aman ha yurtdışına çıkma seni takip ediyoruz diyen devlet dolandırıcı Akgiray’lara yurtdışı çıkış yasağı vermiyor, hapse atmıyor. Çaldığınız yanınıza kalsın diyor. İşçi borç batağından yurtdışını ancak hayalinde görür, Boğaziçi Üniversitesi’nde Finans Profesörü hırsız Vedat Akgiray bugün istese üniversitesini temsilen yurtdışına çıkabilir. Devlet tüm mekanizmalarıyla patronları kolluyor. Bizim itirazımız tam da buna. İşçiye yasak, hırsız patrona kıyak düzenine itiraz ediyoruz ve mutlaka kazanacağız.”