Hacettepe üniversitesi yeni eğitim öğretim yılına girmeye çok az kala okul bünyesinde bulunan yurtlarda yurt ücretlerine yüzde 44’lük bir zam yaparak girdi. Geçtiğimiz günlerde yurtlarda 4 yıldan fazla kalmış olan öğrencilerin yurtlardan çıkmaları gerektiğini açıklayan yönetim, buna ek olarak ciddi manada öğrencileri zor duruma düşürecek olan yurt zamları ile öğrencileri zor durumda bırakmaya devam ediyor.
Artan enflasyon ve pahalılaşan hayat koşullarında 1250 TL burs alan öğrenciler, yapılan zammı barınma hakının ihlali olarak görüyor. Öğrençilerin talebi üniversitenin barınma hakkını karşılaması ve yapılan zammı geri çekmesi.
“Barınmanın bizleri bu denli zorlaması normalleştirilmemeli”
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyan ve mevcut ekonomik durum ve her gün yapılan zamlar nedeniyle yurtta kalmaya mecbur kaldığını belirten kadın öğrenci; “Tıp Fakültesi 2. sınıftayım. Bir sene hazırlık okuduğum için Beytepe kız yurdunda, birinci sınıfta da Sıhhiye kız yurdunda kaldım. Bu sene de özel yurtların aşırı pahalı olması ve ev kiralarının artması nedeniyle Hacettepe Sıhhiye kız öğrenci yurdunda kalmaya mecburum. Ülkemizde her şeye yapılan zamlarla öğrencilik hayatımda yeterince zorlanıyorken bir de yurda yapılan yüzde 44 zam oranı beni ve birçok arkadaşımı zor durumda bırakacak. Elimde 1250 TL KYK bursum ile 980 TL olan yurt paramı ödediğimde elimde bu zamanlar için komik olan bir miktarda para kalıyor. Tıp fakültesinin en az 6 sene süreceğini de hesaba katarsak henüz 2. sınıfa başlamamışken her gün bir başka zamla uyanmak; kalan 5 senenin nasıl geçeceğini düşündürüyor. Öğrenciler olarak en temel hakkımız olan barınmanın bizleri bu denli zorlaması normalleştirilmemeli. Zamların geri çekilmesini talep ediyor ve üniversitenen öğrencilerin yanında durmasını istiyoruz” dedi.
“Eğitimden önce hayatımı nasıl idame ettirebileceğimi düşünüyorum”
Hacettepe Üniversitesi Makina Mühendisliği ikinci sınıf öğrencisi ise, KYK bursunun yıl başında artığını ama buna bağlı olarak okuldaki yemek ücretlerinden temel gereksinimlere kadar birçok şeyin fiyatının arttığını ve yurtların durumunun da pek iç açıcı olmadığını ifade ederek şunları söyledi; “İki yıldır Beytepe Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalıyorum. Şehir dışında üniversite öğrencisi olmak maddi olarak birçok zorluğu beraberinde getiriyor. KYK bursu sene başında zamlanırken yurtlar, yemek ücretleri okulun açılmasıyla beraber çok yüksek oranlarda zamlanıyor. Bu süreçte bursumun yarısından çoğu temel ihtiyaçlarıma gidiyor. Biz öğrenciler yurt koşullarının iyileştirilmesini beklerken her sene yüksek zam oranlarıyla karşılaşıyoruz. Hacettepe yurtlarına bu sene Yüzde 44’lük oranla zam yapılması beni ve ailemi maddi yönden zorlarken, eğitimimden önce nasıl hayatımı idame ettirebileceğimi düşünmek zorunda bırakıyor. Ülkede yaşanan ekonomik krizi hayatın her alanında hissetmek biz öğrencileri zaten zor durumda bırakırken, barınma ihtiyacımızı bile karşılayamamak bir çoğumuzu okurken ek gelir için çalışmaya mecbur bırakıyor. Bu sebeplerden dolayı zamların geri çekilmesini istiyoruz.”
“Buna birlikte ‘dur” demeliyiz”
Makina Mühendisliği Öğrencisi ise üniversite senatosunun keyfi kararlarının öğrenciler üzerinde kötü etkisinin olduğunu vurgulayarak; “İl dışından gelen öğrencilerin üniversite yurtlarında barınma hakkı bir lütuf değil. Bunu böyle göstermek için elinden geleni yapıyorlar. Neredeyse dönemin açılmasına bir ay bir süre kalmışken, ‘ yurtlarda kalamayacaksınız’ diyorlar. Yediğimiz yemekten, içtiğimiz suya zam geliyor. Staj, proje bölümü bitirmek için ne kadar ekipman gerekliyse, dört beş kat daha pahalı bu sene. Yaz aylarında çalışmak zorunda kaldığı için staj yapamayan arkadaşlarım var. Bu kadar eşitsizlik içerisinde senato, yaptıklarından taviz vermiyor. Üniversite içerisinde yaşadığımız sorunları büyütmeye devam ediyor. Bunu kabul etmiyoruz. Üniversitede yaşayan öğrencilerin hayatlarını derinden etkileyecek bu kararları, bu kadar rahatlıkla oturdukları yerden alabiliyorlar. Çünkü dertleri ne Hacettepe ne de Hacettepe’nin niteliğinin ilerlemesi. Buna dur demek lazım. Sadece artık yıl öğrenciler için değil, bu üniversitenin geleceği, yeni gelecek arkadaşlarımız için de bir araya gelmeliyiz.”
“Senato ve yönetimin öğrenciler yerine parayı düşünmesi kabul edilemez”
Antropoloji bölümü okuyan ve artık yıl durumundan da olumsuz etkilenen bir başka öğrenci Üniversitenin Son zamanlarda büyük problem olan yeni kayıt öğrencilerinin barınma sorununa çözüm bulmak yerine çok farklı bir yok izleyerek mevcut öğrencilerinden okulu uzatan öğrencilerin yurtta barınma hakkını elinden aldığını belirterek; “Şehir dışında üniversite okumanın verdiği ekonomik sıkıntılarla uğraşırken şimdi de öğrencilerin okulların açılmasına son 1 ay kala yurtta kalamama ihtimali var. Enflasyonun bedelini her seferinde öğrenciye mal etmeleri okumak için başka şehirden gelen öğrencileri zor duruma sokuyor. Öğrenciler çoğu özel yurtların ve pansiyonların ücretleri çok pahalı olduğu için üniversiteyi bitirememe sorunu ile yüz yüze geldi. Bu sorunlar yetmiyormuş gibi bir de üniversite yönetimi ve senatosu tarafından alınan kararla artık yılı olan öğrencilerin yurtlardan atılması gibi bir sorunla da karşı karşıyayız. 4 sınıf öğrencisi olarak seneye benim de artık yıl olarak yurtta kalıp kalmayacağımı bilmiyorum. Ve şu an yurda gelen yüzde 44 ile 980 TL olan yurt ücretini 1200 TL KYK kredisi ile ödeyemeyeceğim için ek olarak çalışmam gerekecek. Bu durumlardan hiçbiri öğrenci lehine olmaz iken senato ve üniversite yönetiminin hiçbir şekilde öğrencileri düşünmeyip ceplerini doldurma kaygısı ile hareket etmeleri kabul edilemez”
“Sürece nasıl müdahale edeceğimizi tartışmalıyız”
FTR 2. Sınıf öğrencisi Büşra ise şunları söyledi: “Sadece KYK ile geçinen biri ayda 200 liraya ne yapabilir diye hiç mi düşünmüyorlar. Geçen sefer bile bana çok fazla geliyordu. Arkadaşlarımız ile beraber bir araya gelerek bu konuyu ve biz öğrencilerin böyle bir mağduriyet yaşamamızın ne gibi etkilere yol açabileceğimizi tartıştık. Sadece kendi aramızda kalan bir tartışmayla sınırlı kalmayıp sınıf ve bölüm temsilciliklerinden arkadaşlarımızla da tartışarak bu sürece nasıl katılacağımızı ve nasıl müdahale edebileceğimizi de tartışarak konunun takipçisi olacağız.”