Dersim’de bir araya gelen gazeteciler ve Dersim Emek Demokrasi Platformu yaptıkları açıklamada ile gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki göstererek, “Hakikatin peşinden koşmaya devam edeceğiz” dedi.
Dersim’in Seyit Rıza Meydanı’nda bir araya gelen gazeteciler ile Dersim Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Ankara merkezli operasyonda Mezopotamya Ajansı (MA) ve JİNNEWS ajansları çalışanı 11 gazetecinin gözaltına alınmasını kınadı. HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü’nün de katıldığı açıklamada basın metnini Gazete Patika Muhabiri Hıdır Yıldız okudu.
İktidar ve onun sözcülüğünü yapanların her gün meydanlarda ülkenin demokratikleştiğini, özgürlüklerin ve yaşam seviyesinin gelişip güçlendiğini ifade ettiğini belirten Yıldız, bunları ballandıra ballandıra anlatan iktidarın bugün demokratikleşmenin hamlelerini ise kendisine biat etmeyen kesimlere yönelik yoğunlaştırdığı saldırılarla yaşattığını söyledi. Hapishaneler cehennemine çevrilen Türkiye’nin dünyada en fazla gazetecinin, öğrencinin, akademisyenin, insan hakları savunucularının, hapiste olduğu ülkeye dönüştüğünü ifade eden Yıldız, “Toplumun tüm kesimlerini cendereye alan bu saldırılardan herkes payına düşeni aldığı gibi biz gazeteciler ve basın yayın çalışanları da alıyoruz. Sansür Yasası’nın Meclis’ten geçmesinin ardından 11 arkadaşımız işkenceyle gözaltına alındı, AKP iktidarı gazetecileri gözaltına alarak tüm topluma mesaj veriyor. Ülkede korku iklimi yaratmaya çalışan iktidara en büyük cevabı biz gazeteciler halkımızla birlikte ortak mücadele ederek doğru ve objektif haberleri yaparak vereceğiz” dedi.
Seçimlere doğru gidildikçe gazetecilere yönelik baskıların artarak devam ettiğini ifade eden Yıldız, AKP iktidarının seçimlere giderken, kaos ve savaş ortamı yaratmaya çalıştığını söyledi. Yıldız, “Hakikati yazan gazeteciler başta olmak üzere demokratik kamuoyuna her zaman baskı olacaktır. Bizler gazeteciler olarak geri adım atmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Çünkü gazetecilik suç değildir. İktidarın düzmece beyan ve ifadeleriyle hedef gösterdikleri gibi ne illegal, yasadışı bir örgüt üyesiyiz ne de suç işliyoruz. Tarihin kirli karanlık yüzünde Apê Musa’yı, Metin Göktepe’yi, İlyas Aktaş’ı katledenlerden miras aldıklarını, şimdi de gazetecileri gözaltı ve tutuklamalarla korkutmaya çalışanlar unutmasın ki bizler yaptığımız işin sonunda ölüm bile olsa hakikatin peşinden koşmaya devam edeceğiz” dedi.