Adana’da 36 kişinin gözaltına alınmasını protesto edildiği eylemde konuşan HDP’li Tülay Hatimoğulları, “Halkın iradesini teslim alamayacaklar” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Örgütü, il eşbaşkanları Helin Kaya ve Mehmet Karakış’ın aralarında olduğu 36 kişinin gözaltına alınmasını protesto etti. Polisler tarafından açıklamanın yapılacağı parti binası ablukaya alınarak giriş çıkışlara izin verilmedi. Partililer, binanın pencerelerini çıkarak, ellerindeki eşyalarla ses çıkarıp, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “HDP halktır, halk burada” sloganları atarak gözaltı ve engellemeleri protesto etti.
Açıklamaya Adana Emek ve Demokrasi Güçleri (İHD, ÇHD, TMMOB İKK, KESK’ bağlı sendikalar, Adana’daki Alevi dernekleri, CHP, EMEP, ESP, Halkevleri, TÖP, Mücadele Birliği) ile HDP’li vekiller Fatma Kurtulan, Tülay Hatimoğulları, Kemal Peköz ve Hüseyin Kaçmaz ile partinin Mersin, Osmaniye ve Hatay il örgütü de destek verdi.
‘Serbest bırakın’
Parti binası önünde açıklama yapan HDP Adana İl Yöneticisi Aydın Varol, ev baskınlarında kapıların koçbaşlarıyla kırılmasını, eşyaların dağıtılarak kötü muamele ve çıplak aramaya dayatmalarını protesto etti. Varol, “Arkadaşlarımızın tamamı siyasi ve kültür-sanat çalışmaları yürüten kişilerdir” diyerek, gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi.
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ise gözaltların HDP’nin 3 Temmuz’da gerçekleştireceği kongre öncesi yapılmasının tesadüf olmadığını ifade etti.
HDP’nin sadece tabela, binadan ibaret bir parti olmadığını halka dayandığını vurgulayan Hatimoğulları, “O yüzden gücünüz bugüne kadar HDP’ye yetmedi. 3 Temmuz kongremizde dost da düşman da görecek ki, HDP halktır. Halkın iradesini teslim alamayacaklar. Gözaltılar derhal serbest bırakılmalıdır” dedi.
‘Her yer HDP’nin merkezidir’
Son olarak konuşan HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, “Üç gün daha iktidarda kalmak için bu baskıları yapıyorsunuz. Ama bu dayanışma görüntüsü bunların hiçbir fayda etmeyeceğini göstermektedir. Partimize yönelik baskıların dozunun bir üst kademeyi çıkması söz konusudur. Fakat her mahalle, her sokak, her ev bir HDP merkezidir. Bugüne kadar yaptıkları parti kapatma ve kumpas davaları sökmedi, sökmeyecek” şeklinde konuştu.
36 kişi gözaltında
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, Binevş Kültür Sanat Derneği’yle ilgili yürüttüğü bir soruşturmayı gerekçe göstererek 38 kişi hakkında gözaltı kararı verdi. Soruşturma kapsamında Binevş Kültür Merkezi ile Adana, Mardin, Mersin ve Diyarbakır’da bazı adreslere baskınlar düzenlendi. Baskınlarda, polislerin evlerin kapılarını kırdığı ve HDP’liler darp ettiği belirtildi. Baskınlarda yapılan aramaların ardından aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya ve Mehmet Karakış, HDP PM Üyeleri Abdurrahman Oral ve Ahmet Yıldız, DBP Çukurova Bölge Eş Sözcüleri Şilan Turğa ve Enver Güler, Seyhan Belediyesi Başkan Yardımcısı Funda Buyruk ile Binevş Kültür Merkezi çalışanları İlyas Arzu, Murat Gürbüz, Suat Ekin ve Jiyan Savcı, HDP Adana İl Yöneticisi Ahmet Akdoğan, HDP Gençlik Meclisi üyesi Mazlum Gök, TJA aktivisti Emetullah Akçaray ve Sever Uzun, Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYKAY-DER) Eşbaşkanı Suphiye Bayav ile Jiyan Aslan, Mahsum Uzun, Zilan Çiçek, Mehmet Saruhan, Hayrettin Öz, Mehmet Sait Dikmen, Vakkas Durgut, Evin Özbay, Dilan Yiğit, Gülbahar Akman, Yaşar Akman, Mehmet Solmaz, Bedri Şengül, Zilan Taş, Ayşe Solmaz, Mehmet Aykut, Ramazan Demirhan, Abdullah Ayav ve isimi öğrenilemeyen bir kişi gözaltına alındı. Farklı illerde gözaltına alınanların Adana’ya getirileceği ve Adana’da gözaltına alınanların ise Adana Emniyet Müdürlüğü’nde tutulduğu, savcılığın, dosyaya bir gün kısıtlılık kararı getirdiği öğrenildi.
İzmir
İzmir’de bulunan emek, meslek örgütleri ve insan hakları kurumları, Birleşmiş Milletler (BM) İşkence Görenlerle Dayanışma ve İşkenceyle Mücadele Günü’ne ilişkin Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. “26 Haziran işkenceye karşı mücadele ve işkence görenlerle dayanışma” pankartı açılan açıklamada “İşkencesiz bir dünya mümkün”, “Dikkat işkence var”, “Gaz fişeğin ile vurulman işkencedir” ve “İşkence insanlık suçudur” dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Susma haykır işkenceye hayır”, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” ve “Tedavi haktır engellenemez” sloganları atıldı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, kentte bulunan siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
Kurumlar adına ortak açıklamayı Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Coşkun Üsterci okudu. Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerle, insanın sahip olduğu onur ve değeri korumak için işkenceyi mutlak olarak yasakladığını vurgulayan Üsterci, buna karşın işkencenin, halen dünyanın pek çok ülkesinde devletler tarafından kullanıldığını söyledi. Siyasal iktidarın giderek daha fazla otoriterleştiğine dikkati çeken Üsterci, “Bununla orantılı biçimde; devlet erkinin çeşitli kademelerinde yaygınlaşan yasa, kural ve norm denetiminden kaçınma, keyfilik, bilinçli ihmal gibi sebeplerle usul güvencelerinin ihlal edilmesi, gözaltı sürelerinin uzunluğu, izleme ve önleme mekanizmalarının işlevsiz kılınması ya da bağımsız izleme ve önlemenin hiç olmaması sürmektedir. Yine en yetkili ağızlardan yapılan işkenceyi bizzat teşvik edici söylemler, köklü cezasızlık politikaları vb. sonucunda, resmi gözaltı merkezlerinde işkence ve diğer kötü muamele uygulamaları tüm ağırlığı ve vahameti ile devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
‘Hapishanelerde işkence’
Hapishanelerde yaşanan işkencelere de değinen Üsterci, özellikle 2015 Temmuz’unda Türkiye’nin yeniden çatışma ortamına girmesiyle hapishanelerde işkence ve kötü muamelenin arttığını dile getirdi. İşkenceyi önleme ve durdurma yükümlülüğünün öncelikle devletlere ait olduğunu belirten Üsterci, işkencenin önlenmesinde cezasızlık politikasının önüne geçilmesinin önemine dikkati çekti.