4 C
İstanbul
24 Kasım Pazar, 2024
spot_img

Gezi’ye sahip çıkmak sadece Gezi’ye sahip çıkmak değildir! – Dinçer METE

22 Nisan üzerine bir şeyler yazacaktım. Yazmaya başlayınca ta nerelere gittim!

Genç idik, incecik idik, korku bilmez idik! Aklımız erdiğince okuduk, araştırdık, analizledik, sentezledik. Yaşamın daha başında idik ama göreceklerimizi görmüş idik ve artık tamamdı, yolumuzu çizmiştik. Artık “şarabi eşkiyalar” kervanının bir üyesi idik ve başa geleni çekecek, üzerimize düşeni yapacaktık! Ne günlerdi!

Ankara’nın caddelerini, sokaklarını, alanlarını, yüksek okullarını ve semtlerini arşınlamaya başlamadan önce okumak için boş zamanım olmuştu ama iki saptamayı iyi bellemiştim. Birincisi “Çağımız, emperyalizm ve proleter devrimleri çağı” idi, ikincisi bu ülke halkı demokrasi ile hiç tanışmamıştı, faşizm tepemizde boza pişiriyordu. O halde emperyalizme ve faşizme karşı mücadele edecek, devrimin peşinde koşacaktık. Gerisi lafı güzaftı!

Genel siyasi gelişmeler üzerine bildiri mi yazıyoruz, bildiri “Çağımız, emperyalizm ve proleter devrimleri çağıdır” ile başlardı. Gençlik üzerine bildiri mi gerekli, başlangıç cümlesi hazırdı: “Çağımız, emperyalizm ve proleter devrimleri çağıdır” Çok spesifik konulu duvar gazetelerini bile zorlardık; başına olmasına bile bir yerine yazmaya çabalardık: “Çağımız, emperyalizm ve proleter devrimleri çağıdır” Ve bildiriler, ve duvar gazeteleri hemen hemen hep aynı biterdi: “Faşizme Ölüm Halka Hürriyet!”

Çağ dediğin ise hepi topu yüzyıldı. Büyük usta 1900 yılbaşında, bu yüzyılın insanlığın sömürüyü ve baskıyı yaşadığı son yüzyıl olacağını söylememiş miydi? Birikiminden şüphe duyulmayacak birçok teorisyen yüzyıl sonuna kadar komünizme geçiş olanağından bahsetmemiş miydi? Ve dünyanın yarısından fazlası ya devrimini gerçekleştirmiş olarak ya da devriminin peşinde sosyalizm hedefine yürümüyor muydu? Şunun şurasında yüzyılın bitmesine bir çeyrek yüzyıl kalmıştı. Ve değil inanmak, emindik: Biz bu sürede emperyalizmi ve faşizmi al teder, devrimin bayrağını ülke topraklarına diker, geniş insanlık ailesinin arasında onurlu yerimizi alırdık!

Olmadı! Yenildik!

Ama bu sürede devrim havasının nasıl bir şey olabileceğini birkaç kez yaşadım. Yanlış anlaşılmasın; bunları devrim yerine koymuyorum. Sadece ürettiği coşkuyu, verdikleri özgüveni ve heyecanı, insanların yaratma potansiyellerini nasıl açığa çıkardıklarını görünce devrimin kavradığımdan da büyük bir olay olduğunu anlamıştım. Devrim sadece bu yüzden bile peşinden gitmeye değerdi.

Birincisi; 24 Aralık 1979 Kahraman Maraş katliamı protestoları idi. Ankara’da tam bir rüzgar esmişti; ne TÖBDER, ne devrimci örgütler, ne devlet ve hatta protestolara katılan tek tek kişiler, hiç kimse hiçbir şeyi denetleyememiş ve yönetememişti. O rüzgar hükmünü icra etmiş ve egemenlerin yüreklerine büyük bir korku salmıştı.

İkincisi; 1 Mart 2003 Ankara Savaşa Hayır Mitingi ve Tezkerenin reddedilmesi sonrası yaşanan coşku idi. O gün bizim yüz aklarımızdan biriydi ve yaşadığımız coşkuyu ve bunu yaşamanın onurunu sonuna kadar hak etmiştik.

Üçüncüsü 1 Mayıs 2009 Taksim’i idi. Gaz ve bombalar altında üç dört saatte Harbiye’den Taksim’e yürümüş ve Taksim’e girmiştik. Taksim’e girdiğimiz anda çevik kuvvetin gözlerindeki umutsuzluğu ve özellikle gençlerimizin yaşadığı sevinci ve yaşadıklarına inanılamazlığı unutamam!

Ve Gezi!

Ayrıntısına girmeyeceğim. Ama ülkenin tüm illerine yayılan ve milyonlarca kişinin katılımının olduğu tek eylemdir. Yani Gezi Halktır! Gezi Dayanışmadır! Gezi Direniştir! Gezi Gelecektir! O devrimin inadı, devrimin cüreti, devrimin masumiyetidir.

Ama gidenleri bir kez daha anmak ve hatırlamak gerek:

Mehmet Ayvalıtaş 19 yaşında iken 3 Haziran 2013’te İstanbul’da, Abdullah Cömert 22 yaşında iken 4 Haziran 2013’te Hatay’da, Mustafa Sarı 27 yaşında iken 6 Haziran 2013’te Adana’da, İrfan Tuna 48 yaşında iken 6 Haziran 2013’te Ankara’da, Ethem Sarısülük 26 yaşında iken 14 Haziran 2013’te Ankara’da, Selim Önder 88 yaşında iken 16 Haziran 2013’te İstanbul’da, Zeynep Eryaşar 50 yaşında iken 16 Haziran 2013’te İstanbul’da, Ali İsmail Korkmaz 19 yaşında iken 10 Temmuz 2013’te Eskişehir’de, Berkin Elvan 14 yaşında iken 11 Mart 2014’te İstanbul’da, Mehmet İstif 36 yaşında iken 13 Mayıs 2014’te Mersin’de çoğunlukla gencecik ve incecik iken hayattan koparıldılar.

Ve egemenlerimiz unutamıyorlar, korkularına hakim olamıyorlar, nefretlerine gem vuramıyorlar. Kendi hukuklarına bile boş verip neyi ve kimi gözleri keserse yargıladılar, yargılıyorlar, şüpheniz olmasın daha da yargılayacaklar.

Ve şimdi 22 Nisan’da yine bir kararın açıklanma olasılığı olan bir duruşma var.

Savcı; Osman Kavala ve Mücella Yapıcı için “cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile hapis, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi için ise “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçunu yardım eden sıfatıyla işledikleri gerekçesiyle 15 yıldan 20 yıla kadar hapis istemiş. Mücella Yapıcı’yı, Tayfun Kahraman’ı, Can Atalay’ı iyi bilir, iyi tanırım! Üçü de üretkendir, eminim daha üretken olacaklardır. Üçü de direngendir, daha direngen olacaklardır. Üçü de mücadelecidir, daha mücadeleci olacaklardır.

Ve eminim her koşulda, insanı insan yapan ne varsa, değer olan ne varsa, geleceğe kalacak olan ne varsa kayıtsız, koşulsuz savunacaklardır.

Ama arkadaşlar, ama kardeşler ama dostlar: 22 Nisan’da Çağlayan’da olmak gerek!

Sadece yargılananlarla dayanışma içinde olmak için değil; Aynı zamanda Türkiye’nin Gezisi’ni savunmak için!

Geçmişte başardığımız ve egemenlerin yüreklerine korku saldığımız her şeyi savunmak için!

Gezi’de aramızdan alınanları anmak için!

Nasıl başlamıştık? “Çağımız, emperyalizm ve proleter devrimleri çağıdır” Ve Elbette ki; Devrimi savunmak için!

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol