17.9 C
İstanbul
22 Kasım Cuma, 2024
spot_img

“Gezi Direnişi’ne yönelik bu cezaları veren mahkemeler toplum vicdanında meşru değildir”

TMOBB, Gezi Direnişi Davası’ndan tutuklu isimlerin cezasının onanmasını protesto ederek, Cumhuriyet tarihinin en kitlesel, en yaratıcı, en meşru, en barışçıl halk hareketi olan Gezi Direnişi’ni ve o direnişin parçası olmuş arkadaşlarımızı karalamaya yönelik bu karar ve bu kararı veren mahkemeler toplum vicdanında meşru değildir." açıklaması yapıldı.

Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMMOB), Karaköy İstanbul Büyükkent Şubesi önünde başlattıkları Gezi Nöbeti’nin 522’nci gününde dün cezaları onanan iş insanı Osman Kavala, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekilli Can Atalay, Tayfun Kahraman Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku’ya verilen cezayı protesto etti. “Karanlık gider gezi kalır hukuksuz tutuklamalara karşı adalet nöbetindeyiz” pankartının açıldığı eylemde, “Gezi’yi vermedik arkadaşlarımız alacağız”, “Ağacı, parkı koruruz gezi olur geliriz” dövizleri taşındı. Açıklamaya, birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Açıklamayı, TMOBB İstanbul İl Koordinasyonu Kurulu Sekreteri Seyfettin Avcı yaptı.

“Topluma gözdağı mesajı”

Hukukun temel ilkelerinin çiğnenerek yargılama sürecinin yürütüldüğünü belirten Avcı, verilen bu kararın arkasında topluma gözdağı mesajı olduğunu belirtti. Hukuk dışı dava sonucunda Mücella Yapıcı, Hakan Atalay ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin serbest bırakıldığını hatırlatan Avcı, “Bir yanımız sevinçli ama bir yanımız elbette hala öfkeli. Aklımız haksızca mahkum edilen arkadaşlarımızda. Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu Üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası’nın Hukuk Müşaviri Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Osman Kavala’nın da bulunduğu arkadaşlarımız en ağır cezalara mahkum edildi” dedi.

“Mahkemeler toplum vicdanında meşru değildir”

Verilen kararın sadece arkadaşlarına verilmediğini ifade eden Avcı, bu kararın milyonlarca kişinin demokratik haklarına vurulan bir zincir olduğunu söyledi. Avcı devamla, “Bu karar, 2013 Mayıs-Haziran aylarında, ülkesinin bugününe ve yarınlarına sahip çıkan milyonlara yöneliktir; milyonlarca insanın demokratik hak kullanımlarını cezalandırmaya, barışçıl ve demokratik taleplerini bastırmaya ve kamu idarelerine yakışmayacak bir şekilde öç almaya, cezalandırmaya yöneliktir. Buradan haykırıyoruz; Cumhuriyet tarihinin en kitlesel, en yaratıcı, en meşru, en barışçıl halk hareketi olan Gezi Direnişi’ni ve o direnişin parçası olmuş arkadaşlarımızı karalamaya yönelik bu karar ve bu kararı veren mahkemeler toplum vicdanında meşru değildir. Yaşadığımız bu tablo ülkemizin tek adam rejiminde geldiği içler acısı halin bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.

“Bu karar hükümsüzdür”

Karara tepki gösteren Avcı, şöyle konuştu: “Siyasi bir öç alma davasına dönüşen, her aşamasında hukukun ve adaletin katledildiği bu sürece dair, ortada hiçbir delil, suç unsuru ve gerekçe yokken arkadaşlarımız için ağır mahkumiyet kararı veren tüm yetkililerin, bu ülkenin tarihinde utançla anılacağını biliyoruz. Hukuku tesis etmesi beklenen yargı makamlarının, iktidar çevrelerinin eğilim ve isteklerine göre karar verdiği bir düzlemde, arkadaşlarımızın hiçbir somut delil dahi sunulmadan onlarca yıl hapis ile cezalandırılmış olmalarını kabul etmiyoruz. Bu kararlar hükümsüzdür. Tüm ülke halkı biliyor ki, arkadaşlarımız suç işledikleri için değil, mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirdikleri için, halkın çıkarlarını savundukları için, Taksim Meydanı’na ve Gezi Parkı’na sahip çıktıkları için, iktidarın rant projelerini teşhir ettikleri için cezalandırılmışlardır.”


Amed’de adliye önünde protesto

Amed’de adliye önünde bir araya gelen gençler de kararı protesto etmek amacıyla açıklama yaptı. Açıklamada, “Can Atalay’a ve Gezi tutsaklarına özgürlük” pankartı açıldı. Açıklamada “Hak, hukuk, adalet direnerek gelecek”, “Direne direne kazancağız” sloganları atıldı.Açıklama metnini Türkiye İşçi Partisi (TİP) Amed il yönetim kurulu üyesi Gurbet Baykuşak okudu.

Gezi Davası kapsamında verilen kararların Türkiye siyasetinde ve tarihinde kara bir leke olduğunu belirten Baykuşak, Osman Kavala’nın cebren ve şiddete başvurarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs; Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman ve Mine Özerden’in ise teşebbüse yardım suçlamalarıyla aldıkları cezalar hem kanuni açıdan hem de Gezi’ye katılan milyonların ve halkın vicdanı bakımından yok hükmündedir” diye belirtti.

“Saray, bedelini öder”

Gezi davasının milyonlarının eseri olduğunu ifade eden Baykuşak, “Gezi, Türkiye’nin bütün kentlerinde özgürlükleri için, doğa için, hakları için yürüyen, hükümeti istifaya davet eden milyonların eseri ve onurudur. Yargıyı siyasetin basit bir aleti haline getirenler şunu iyi bilsin. Halk yargılanmaz. Saray ve onun siyasi çıkarlarına alet olanlar er ya da geç işledikleri suçların bedelini öder” şeklinde konuştu.

Açıklama 5 dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol