İstanbul Cevahir AVM önünde bir araya gelen Şişli, Beşiktaş, İBB işçileri Mecidiyeköy Meydanı’ndan Cevahir AVM önüne “Hak, hukuk, adalet”, “Sefalete teslim olmayacağız”, “İnadına sendika inadına DİSK” sloganlarıyla yürüdü. Yaklaşık 3 bin kişinin buluştuğu eylemde “İlave tediye kadro hakkı derhal verilmelidir”, “Belediye şirket işçilerine yapılan ayrımcılık son bulsun, kadro hakkımız!”, “Belediye işçilerinin ücretleri iyileştirilsin” pankartları açıldı.
Eylemde konuştuğumuz İstanbul Ulaşım AŞ Turistik Otobüs (BUSFORUS) bölümünde çalışan ve günde 300 yolcu taşıyan bir işçi çalışma saatlerinin yüksek, maaşların düşük olduğunu belirterek “Sosyal haklarımızı çıkarınca, vergiler kesilince asgari ücretin altına düşüyor maaşımız. Şu an 12 bin TL’den aşağı ev yok, biz 12 bin liraya çalışıyoruz. Taleplerimiz çalışma saatlerimizin, maaşlarımızın, şartlarımızın düzelmesi. Normalde haftada 40 saat çalışmamız lazım ama bizim kendi bölümümüzde trafikle birlikte 11-12 saati buluyor. Üstüne mesai almamız lazım, mesai yok.” şeklinde konuştu.
“Direniş işçinin en doğal hakkı”
Yine Ulaşım AŞ’de çalışan başka bir işçi de şunları anlattı:
“İBB İştirak firmalarından Ulaşım AŞ, Boğaziçi AŞ ve Avrupa şirketlerinin toplandığı Cevahir’de bir direnişte bulunuyoruz. Bu direnişi yapmamızın asıl sebebi hala 2022 maaşlarıyla çalışıyor olmamız. Bu iş kollarında insanların yaptığı işlerin neler olduğunu düşünürsek eğer kısacası bahsetmek isterim. Bu gruptaki arkadaşlar genel olarak ulaşımda. İstanbul’un kültürel yüzü Bosforus turlarıyla turistleri taşıyıp tarihi yarımadayı gezdiriyoruz. Onun akabinde aldığımız bakım ihaleleri ile tüm İstanbul’a yani 15 milyona hizmet veren tüm araçların bakımlarını yapıyoruz. Bu ihaleler yaklaşık 8 ayda total rakam olarak 240 milyon. Bu iş 20 kişilik bir ekip tarafından yapılıyor. Onun haricinde Bosforus ise 10 kişilik şoförlerle birlikte 8’er, 10’ar saat çalışmalarla ve hala 2022’nin maaşlarıyla yapılıyor.”
Bugün yaptıkları eylemin ses getirmesini istediklerini söyleyen Ulaşım AŞ işçisi şöyle devam etti:
“Bunun bir ses getirmesini istedik, böyle bir şey yaptık. Hoşnut muyuz? İnsani olarak gerçekten hoşnut değiliz. Çünkü biz İstanbul’un görünen yüzüyüz, reklamıyız aslında. Yaptığımız hizmetlerden çok memnunuz. Tamir ettiğimiz arabalarda, taşıdığımız turistlerde bütün arkadaşlarımızın göstermiş olduğu özverili çalışmanın ne olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Yani burada ihale kapatırken, süreç yönetirken insanların 8 saatin üzerinde çalışarak çok komik paralar alması artık bir yerde insanların canına tak etti. Ve sağ olsun DİSK de biziz bu konuda organize etti ve bizi burada topladı. Umarım bunun sonucunda haklarımızı alırız. Direniş işçinin en doğal hakkıdır.”
Belediye işçileri adına basın açıklamasını okuyan belediye işçisi Zuhal Kaynak ekonomik krizin derinleşerek devam ettiğini, işçi ve emekçilerin geçim sorunlarının buna bağlı olarak gün geçtikçe büyüdüğünü belirterek “İşçiler ve emekçiler sebebi olmadıkları bir krizin tüm yükünü çekmeye mecbur bırakılıyor.” dedi.
Kaynak, patronların toplu iş sözleşmelerinde ekonomik ve siyasal sebepleri öne sürerek ücretleri baskıladığını kaydederek “Geçmiş yıllarda yasal asgari ücretin birkaç katı ücret alan belediyelerin kadrolu işçileri bile bugün yasal asgari ücret civarına yaklaşmış durumdadır. Belediye şirketlerinde çalışan işçiler için ise durum çok daha vahim bir hale dönmüştür. Belediye şirketlerinin büyük bir bölümünde ücretler yasal asgari ücret düzeyindedir. Toplu sözleşmeler ile kazanılan sosyal haklar dışında bırakıldığında belediyelerdeki tüm işçilerin ücretleri asgari ücret düzeyine sıkışmaktadır.
Merkezi idareye bağlı kamu kurum ve kuruluşlarında en düşük işçi ücretinin net 20 bin TL’nin üzerine çıktığı, en düşük memur maaşının ise net 22 bin TL seviyesine geldiği bir ortamda tüm belediye işçilerinin ücretlerinde iyileştirme yapılması artık kaçınılmazdır.” şeklinde konuştu.
Bugünden itibaren örgütlü oldukları iş yerlerinde mücadelelerini yükselteceklerinin altını çizen Kaynak, insanca yaşanacak bir ücret ve sosyal hakların iyileştirilmesi için belediye patronlarına çağrı yaptı.
“Siyasal iktidara ve meclisteki tüm siyasi parti gruplarına çağrı yapıyoruz.” diyen Kaynak 696 sayılı KHK ile belediye işçilerine uygulanan ayrımcılığın kaldırılmasını, taşeron işçilerin kadroya geçirilmesini, tediye haklarının verilmesini, kıdem tazminatı mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.
Son olarak belediye işçilerine çağrı yapan Kaynak, “Talebimiz eşitlik ve insanca yaşayacak bir ücrettir. Bu talep sadece üyelerimizin değil yüz binlerce belediye işçisinin talebidir. Tüm belediye işçilerini 4 ana talebimiz etrafında mücadele etmeye çağırıyoruz.” dedi.
İşçilerin talepleri şu şekilde:
- İnsanca yaşayacak bir ücret için tüm ücretler iyileştirilmelidir!
- Belediye şirket işçilerine uygulanan ayrımcılık son bulmalıdır!
- Kadro ve ilave tediye haklarımız derhal verilmelidir!
- Vergide adalet sağlanmalı ücretlerdeki gelir vergisi kesintisi düşürülmelidir!