Gençlik Örgütleri, 33’leri Mehmet Ayvalıtaş Parkında kurduğu Adalet Kürsüsü ile andı. Yapılan konuşmalarda, 33’lerin adalet mücadelesinin süreceği ve katliamın hesabının sorulacağı vurgulandı.
Gençlik Örgütleri, Suruç katliamının 5. yılında Kadıköy Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda 33’leri andı.
Açıklama öncesi polis parkın etrafını ablukaya aldı. Polis açıklamaya izin vermeyeceğini söylese de Gençlik Örgütleri geri adım atmadı ve anma yapıldı.
Suruç şehitlerinin fotoğraflarının yer aldığı “Suruç için adalet” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “Kavganız kavgamızdır”, “Suruç’un hesabı sorulacak” dövizleri taşındı.
Düş yolcuları anısına yapılan saygı duruşunun ardından, tek tek 33’lerin isimleri okundu, hep bir ağızdan “Yaşıyor” diye yanıtlandı.
Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda Adalet Kürsüsü kuruldu. Yapılan konuşmalarda, tüm saldırılara karşı mücadelenin devam edeceği vurgulandı.
ÇATALBAŞ: SURUÇ KATLİAMINI İYİ ANLAMAK GEREKİYOR
Tutuklu Suruç gazisi Efe Çatalbaş’ın eylemde mektubu okundu. Çatalbaş, mektubunda, ‘Suruç katliamının bu topraklarda halkların bir arada barış içinde yaşamına yapılan saldırıların ilk taşlarından biri oldu. Bu yüzden Suruç’in iyi anlamanın önemine dikkat çeken Çatalbaş, “Katliamın öznesi olan insanları ve kurumları kriminalize ederek katliamın sürdürücüsü olmuşlardır” dedi.
Yaşanan acılarla yüzleşmektense bunların hafızadan silinmeye çalışıldığını ifade eden Çatalbaş, Suruç şehitlerinin ve katliamın da unutturulmaya çalışıldığını vurguladı. Beş yıl boyunca 33’lerin anılarını ve katliamı yaşatanları asla unutmadıklarını ve unutmayacaklarının altını çizen Çatalbaş, “Gülüşleriyle içimizi ısıtan, egemenleri ise titreten yoldaşlarımızı, düş yolcularımızı saygıyla anıyorum” dedi.
DURAN: SURUÇ İÇİN ADALET KADINLAR İÇİN ADALET
Şule Çet İçin Adalet Komisyonu’ndan Neslihan Duran, kadınların adalet mücadelesinin tüm saldırılara rağmen yükselmeye devam ettiğini vurguladı. Duran, “Bizleri mahkeme salonlarına sıkıştırmaya çalışıyorlar. Bizler sadece Gülistan için değil herkes için, kadınlar için adalet istemeye devam ediyoruz” diye konuştu.
Gülistan Doku’nun hala bulunamadığına dikkat çeken Duran, barajın boşaltılarak arama çalışması başlatılacağı açıklamasını hatırlattı. Duran, bu aşamanın kadınların ısrarı sayesinde olduğunu belirtti ve “Adaleti kadınlar olarak bizler sağlayacağız” vurgusu yaptı.
Suruç’ta şehit olan kadınların isimlerini sayan ve onlardan cesaret aldıklarını dile getiren Duran, “Suruç için adalet kadınlar için adalet diyoruz” dedi.
ATINEL: 33’LER BARIŞ İÇİN ÇIKTIKLARI YOLDA KATLEDİLDİ
Barış bildirisine imza attığı için yargılanan akademisyen Tuna Altınel de yaptığı konuşmada, “33 düş yolcusu savaşın yaktığı bir coğrafyaya doğru yola çıkmışlardı. Amaçları savaş değil barıştı, barışı kurmak için çabalayanlara destek olmaktı. Ama en başında katledildiler” dedi.
Beş yıllık süreçte yaşanan adaletsizliklere dikkat çeken Altınel, katliamdan birkaç gün sonra Ceylanpınar’da faillerin bilinmediği polis cinayetini hatırlattı ve savaşın bu bahaneyle başlatıldığını kaydetti. Altınel, şöyle devam etti: “Yol uzun ama nefesimiz geniş ve haykırmaya devam ediyoruz; barış, adalet, demokrasi, hemen şimdi.”
Tutuklu Suruç gazisi Merve Nur İşleyici de alana mektup yolladı. İşleyici, mektubunda, mücadelenin devam ettiğini vurguladı. İşleyici, “Kirpiğin ucundan göz kapağına akmak, bir tebessümden kahkahaya tutulmak. Sıkılı bir yumruğun yürek atışında bulmak sizi… Omuzbaşımızda soluğunuzu. Bir adım ötemizde varlığınızı bulmak… Hasretin 5. yılında! Sizleri çok seviyorum yoldaşlar…” ifadelerini kullandı.
’33’LERİN ADALET MÜCADELESİ İŞÇİ, EMEKÇİLERİN ADALET MÜCADELESİ’
Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu’ndan Deniz Bakır da Covid-19 salgınında “evde kal” çağrıları yapılırken işçilerin çalışmaya zorlandığını hatırlattı. 33’lerin adalet mücadelesinin tüm ezilenlerin, işçilerin, emekçilerin adalet mücadelesi olduğunu belirten Bakır, “Sermayenin çarkları uğruna binlerce insan ölüme mahkum edildi.
AYVALITAŞ: DEVRİMCİLER BU KATLİAMLARIN HESABINI SORACAK
Gezi şehidi Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş da gönderdiği mesajda, “Suruç yıl dönümü halen içimizde bir kanayan yaradır. 33 düş yolcusu öldürüldü ve birçok insanımız yaralandı. Hala daha Suruç katliamını meçhul gösterip, bu katliamın üstünü örtmeye çalışıyorlar. Ama Suruç katliamını kimin yaptığı ortada. Suruç’ta şehit düşen arkadaşlarımızın acısını paylaşıyorum ve sabır diliyorum. Elbet bir gün katillerden hesap sorulacak. Devrimciler bu katliamların hesabını soracak. 33 düş yolcusu yüreğimizde yaşıyor. Mehmet Ayvalıtaş’ın babası ve bir Gezi ailesi olarak kalbim sizinle. Hepinize çok teşekkür ederim” dedi.
CUMARTESİ ANNELERİ: KAYIPLARIMIZ İÇİN, HERKES İÇİN ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Cumartesi Anneleri ve Cumartesi İnsanları da Suruç için Adalet Kürsüsü’ne mesaj gönderdi. “Türkiye’de hemen her devirde ama özellikle son yıllarda yaşanan hukuksuzlukların verdiği en büyük zarar, adalet duygusunun geçirdiği büyük sarsıntıdır. Ülke olarak demokrasi, hukuk ve adalet adına utanılacak günlerden geçiyoruz” diyen Cumartesi Anneleri, “Biz 25 yıldır inatla, ısrarla yalnız kayıplarımız için değil, ülkenin bütün evlatları için adaletsizliklerin önüne adaletin bayrağıyla dikiliyoruz. Tarih bize gösterdi ki; bir mücadelenin kazanılmasının ilk adımı ısrarlı ve tutarlı olmaktır. İhtiyacımız olan tek şey umutsuzluğa kapılmadan vazgeçmeme kararlılığımızı sürdürmektir. Biliyoruz ki vazgeçmezsek kötülüğe karşı iyilik, cezasızlığa karşı adalet kazanacak” ifadelerini kullandı.
Cumartesi Anneleri, “Kayıplarımız için, herkes için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
DOĞAN: BİZ ADALETİ SİZİN MAHKEME SALONLARINIZDA ARAMADIK
SGDF adına konuşan Özge Doğan, beş yıldır sokaklarda Suruç için adalet mücadelesini büyüttüklerini vurguladı. “Suruç için adalet derken herkes için adalet diyoruz” diyen Doğan, beş yıldır adaleti mahkeme salonlarında değil, sokak sokak yürüttükleri mücadelede aradıklarının altını çizdi.
Doğan, “Adalet onların mahkeme salonlarında olsaydı, kadın katilleri ‘iyi hal indirimi’ almazdı. Berkin’i katledenler aklanmazdı. Sivas’ın katilleri bir bir aklanmazdı. Biz dökülen kanların adaletini sizin mahkemelerinizde aramıyoruz. Tam olarak bu meydanlarda, bu sokaklarda arıyoruz” diye vurguladı.
‘ADALETİ SOKAKTA SAĞLAYACAĞIZ, SİZDEN BEKLEMİYORUZ’
20 Temmuz’da yapılacak Suruç anmasına çağrı yapanların polis saldırısıyla gözaltına alındığını hatırlatan Doğan, “Ama şunu çok net biçimde söylüyoruz, biz burada değil beş yıl, 500 yıl da geçse 33’lerin adaletini sağlayacağız. Adaleti sokakta sağlayacağız, sizden adalet beklemiyoruz” dedi.
Doğan, 20 Temmuz günü 18.00’da Suruç Aileleri Platformu’nun anmasına ve ardından Gençlik Örgütleri’nin yapacağı 19.00’daki yürüyüşe çağrı yaptı. Doğan, “Sizin baskılarınız, gözaltılarınız, tutuklamalarınız bizim yürüyüşümüzü engelleyemeyecek” ifadelerini kullandı.
Gençlik Örgütleri adına yapılan konuşmada da gözaltılara, tutuklamalara, baskılara karşı Suruç’un hesabının sokakta sorulacağı vurgulandı. Suruç şehitlerinin düşlerinin devralındığı vurgulanan konuşmada, 33’lerin düşleri gerçek kılınana dek mücadelenin süreceği kaydedildi.
Adnan Yücel’in “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” şiirinin okuduğu eylemde, “Unutmak yok affetmek yok”, “Suruç’u unutma unutturma”, “Katillerden hesabı gençlik soracak” sloganları atıldı.