Sağlık emekçileri, pek çok hastanede ek ödemelerdeki adaletsizliğe karşı mücadele ederken Gazi Hastanesi’nde farklı bir mağduriyet yaşandı. Üniversitenin döner sermayesinden tüm sağlık çalışanlarına adaletli bir şekilde ek ödeme yapılırken, rektörlükten hastaneye kaydırılan 62 temizlik işçisi bu ödemenin dışında bırakıldı. Üstelik bu işçiler dönüşümlü çalışma ile gelen haftalık izinlerden de faydalanamıyor
Pandemi sürecinde hükümetin vaat ettiği ek ödemeler, sağlık emekçilerinin mücadele konusu olmayı sürdürüyor. Pek çok hastanede verilmeyen ek ödemeler kimi hastanelerde ise adaletsiz bir şekilde verilerek çalışma barışına zarar veriyor. Sağlık emekçileri de bu durumu hastane önlerinde gerçekleştirdikleri protestolarla gündeme getirmeye çalışıyor.
Gazi Hastanesi’nde ise diğer hastanelerden farklı bir durum yaşandı. Üniversite hastanelerinde ek ödemeler üniversite yönetimlerinin inisiyatifinde döner sermaye üzerinden yapılıyor. Gazi Üniversitesi de bu ek ödemeleri tüm sağlık emekçilerinin alacağı şekilde yaptı. Ancak rektörlükten hastaneye kaydırılan 62 sağlık emekçisi bu ödemelerden payını alamadı.
Koronavirüsün Türkiye’de de yayılmasıyla birlikte pek çok hastane, çalışanların çalışma saatlerinde ve izinlerinde düzenlemelere gitti. Dönüşümlü çalışma ile birlikte sağlık emekçileri pandemi koşullarında kendilerini korumaya çalıştı. Gazi Hastanesi de dönüşümlü çalışmanın sağlanabilmesi için rektörlükteki 62 personeli hastaneye kaydırdı. Daha önce Gazi Üniversitesi’nin fakültelerinde temizlik işçisi olarak çalışan 62 kişi bir anda kendilerine bir onay evrakı imzalatılarak geçici görevlendirmeyle Gazi Hastanesi’nde temizlik işçisi olarak çalışmaya başladı. Üstelik bu 62 işçi, hastanenin mevcut sağlık emekçilerinin kullandığı izinleri kullanamıyor ve ek ödemelerden de faydalanamıyor.
“Hani pandemi alanının dışındaydık?”
Pandemi kliniğinde çalışmasalar da şüpheli hastalarla temasta olduklarını söyleyen emekçilerden biri yaşadıklarını Sendika.Org’a şöyle anlattı:
“Biz yataklı servisteyiz ama buraya da şüpheli hasta geliyor. ‘Şüpheli neden burada duruyor’ diyoruz. ‘Bu bölümün hastası’ diye cevap veriyorlar. Biz de şimdi orada temizlik yapıyoruz. Ne kadar korunursan korun hastayı ameliyat eden doktor da pozitif çıkmış. Hastayı getiriyorlar ‘Test yaptık negatif çıktı’ diyorlar. Yeni test sonucunu bekliyoruz. Bizim de çoluğumuz çocuğumuz var. Evimize giriyoruz. Test yaptıralım diyoruz. Biz uğraşıyoruz test yaptırmak için. Hasta pozitif çıkınca pandemi kliniğine götürüyorlar. Hani pandemi alanının dışındaydık biz?”
Bir diğer hastane çalışanı ise iş yüklerinin arttığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“6 Nisan’da geçtik buraya 3 aylığına. Hastalığın nereden geleceğini bilmiyoruz. Nereden düştük dedik. Sağlıkçı değiliz biz. Fakültelerde çalışan insanlarız. Sağlıktan ne anlarız? Riskli yerde çalışıyoruz. İş yükümüz de arttı. Burada daha ağır iş. Hastalarla iç içeyiz, her şeyleriyle ilgileniyoruz. Önceden hafta sonu izinliydik. Cumartesi pazar gelmiyorduk. Orada 17.30’da çıkıyorduk işten. Burada 7.00-19.00 çalışıyoruz. Cumartesi günleri de geliyoruz. Pandemi parası buradaki bütün işçilere yattı bize yatmadı. Biz birimde iki kişiyiz. İkimiz de farklı birimden geldik. Çalıştığımız katı bilmiyoruz daha. Kendimiz çözdük. Kendi personelleri de şu anda izinde. Dinleniyor onlar. Bayram boyunca izin kullandılar. Ama bize izin vermediler. Dönüşümlü çalışmadan yararlanamadık. 6 Temmuz’a kadar da buradayız.”
İşçilerden eşitsiz uygulamaya karşı dilekçe
Rektörlükten hastaneye geçici görevlendirmeyle kaydırılan işçiler, bir dilekçe hazırlamayı ve bunu Personel Daire Başkanlığı’na vermeyi planlıyor. İşçilerin hazırladığı dilekçede ek ödeme yapılmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtilerek şöyle denildi:
“Geçici de olsa, bu riskli görev sırasında üniversite hastanesinde çalışmaktayım ve asıl işyeri zaten hastane olan personelden farklı bir iş yapmamaktayım. Bu yönüyle farklı bir iş yapmamıza rağmen sırf geçiçi görevlendirme sebebiyle tarafıma ek ödeme yapılmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu kanaatindeyim. Şöyle ki;
Eşitlik ilkesi, hakkaniyet ve adalet kavramları ile de yakından ilişkili olup, anayasada açıkça yazılı olmasa bile, demokrasiyi ve hukuk devleti ilkesini benimseyen ülkelerde, hukuk düzeninin temel prensipleri arasında yer alır. Anayasa’nın 10.maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesinin boyutlarından biri de benzer durumda bulunan kişilere aynı veya benzer durumlarda eşit davranılmasını öngören eşit işlem yapma borcu olup yürürlükte bulunan iş mevzuatında işverenin eşit işlem yapma borcunu düzenleyen özel bir madde bulunmasa bile Anayasanın 10. maddesi gereğince işverenin işçilerine karşı eşit işlem yapma yükümlülüğü bulunmaktadır.”
Gazi Hastanesi işçileri: İş yükü arttı ama ek ödeme de yok izin de
KaynakSendika.org