4.7 C
İstanbul
24 Kasım Pazar, 2024
spot_img

Gazeteci Müftüoğlu’nun iddianamesi hazırlandı

Tutuklu DFG Eşbaşkanı ve MA editörü Dicle Müftüoğlu hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede Müftüoğlu'nun gazetecilerle yaptığı telefon görüşmeleri, yurt dışına çıkması suçlama konusu yapıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 29 Nisan’da gözaltına alındıktan sonra 3 Mayıs’ta tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFGD) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu hakkında iddianame hazırladı.

Savcılık Müftüoğlu’nu, birlikte tutuklanan Sedat Yılmaz gibi ‘örgüt üyeliği (TCK 314/1)’ ile ‘silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmekle (TCK 314/2)’ suçladı. İki iddianame arasındaki benzerlikler de dikkat çekti.

Savcılık 43 sayfalık iddianamenin 41 sayfasında PKK’nin ve KCK’nin genel yapısına ve işleyişine, gizli ve açık tanıkların bu işleyişe dair ifadelerine yer verdi. Tanıklar arasında HDP’nin kapatma ve Kobanî davasında yer alan Kerem Gökalp, Sami Baran ve Ulaş gibi isimler yer aldı. Savcılık bunun yanı sıra Ankara’da gözaltına alınıp tutuklanan MA, JİNNEWS ve Yeni Yaşam muhabiri ile çalışanı 10 kişi hakkında beyanlarda bulunan, “K8Ç4B3L1T5” adlı gizli tanığın ifadesine de iddianamede yer verdi.

İddianamede, Kerem Gökalp, Müftüoğlu’nu 2014’te Kandil’deki Hinere Kampı’nda gördüğünü iddia etti ve bir ay ideolojik eğitim aldığını ileri sürdü. “K8Ç4B3L1T5” gizli tanık ise, Müftüoğlu’nun MA’da çalıştığını bunun yanı sıra Diyarbakır’da kadın örgütleriyle bağlantıda olduğunu anlattı. Tanık iddianamede, Müftüoğlu’nun kardeşinin PKK’ye katıldığını öne sürerek, Müftüoğlu’nu suçlu göstermeye çalıştı.

Gazeteciler ile konuşması suç

İddianamede, gazeteci Yılmaz’a dönük aynı suçlamaların yer alması dikkat çekti. Buna göre Müftüoğlu’nun gazeteci Yılmaz, MA muhabiri Özgür Paksoy, Xwebun Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş’ı ve çok sayıda siyasetçi ve insan hakları aktivistini araması “örgütsel faaliyet” olarak lanse edildi. İddianamede, Müftüoğlu’nun baz istasyonu sinyallerine de yer verildi. Bu sinyallerin Amed’de yaşayan onlarca kişi ile aynı olduğu ve en az 109 bin 297 kez sinyal alındığını kaydedildi. İddianamede, bu sinyallerin Amed’de vermesin nedeniyle Müftüoğlu’nun bu kişilerle ile görüştüğü şeklinde lanse edildiği ve suçlama konusu haline getirilmeye çalışıldı.

İddianamede, Müftüoğlu’nun bu kişiler ile nerede ve ne zaman görüştüğüne dair bir veriye yer verilmezken, Müftüoğlu’nun bu kişiler ile görüşme yaptığı ve bu görüşmelerde, “Terör örgütünün farklı alanları içerisindeki faaliyetlerin dizayn edilmesi, örgütsel faaliyetlerin düzenlenmesi, terör örgütü güdümünde düzenlenen eylemlerin tertip edilmesi ve müzahir kitlenin diri tutulması adına örgüt mensuplarının sahiplenilmesi ve gerçekleştirilen eylem ve faaliyetlere katılım yapılması adına bu görüşmelerin yapıldığı(…)” denilmesi dikkat çekti.

İddia var delil yok

İddianamede Müftüoğlu’nun yurtdışına çıkışı da suçlama konusu oldu. Savcılık Müftüoğlu yurtdışında “örgüt üyeleriyle görüşmekle” suçladı. Bu konuda Kerem Gökalp’ın beyanlarına yer verdi. 2017’de Habur Sınır Kapısından iki kez çıkış ve giriş kaydının bulunduğu belirten savcılık iddianamede Müftüoğlu’nu örgüt üyeleriyle iltisaklı kişilerle ardışık olarak sınırdan geçmekle suçladı.

“PKK/KCK silahlı terör örgütünün sözde üst yönetiminin faaliyet alanı olan Kandil bölgesinin bulunduğu Kuzey Irak ülkesine” diyerek örgüt kampına gittiğini iddia etti. Ancak delil sunmadı. Bunun “hayatın olağan akışına ters” olmasıyla gerekçelendirdi.

Sosyal yaşantı suçlaması

İddianamede MASAK tarafından hazırlanan Mali Analiz raporuna da yer verildi. Bu raporda Müftüoğlu, para alışverişi “örgüt üye olmak” iddiası ile yargılanan kişiler ile yapması nedeniyle suçlandı. Devamında, şu ifadelere yer verildi:  “Şüpheli hakkında tespit edilen deliller bir bütün olarak ele alındığında şüphelinin PKK/KCK silahlı terör örgütünün İdeolojik Alan Merkezi içerisinde terör örgütünün ideolojisi ve talimatları doğrultusunda aktif olarak sosyal yaşantısını da kendisine kılıf olarak kullanarak gizliliğe riayet ederek faaliyet yürüttüğü, şüphelinin tespit edilen örgütsel faaliyetleri dosya kapsamındaki delillerle şüpheye mahal bırakmayacak açık ve net bir şekilde ortaya konmuş, bu hali ile şüphelinin tespit edilen faaliyetlerinin terör örgütü üyeliği faaliyetini aşacak kapsamda olması nedeniyle şüphelinin örgüt içerisinde inisiyatif ve sorumluluk aldığı ve terör örgütü yöneticisi olduğu anlaşılmıştır.”

İddianamede, bu iddialar  ile Müftüoğlu’nun cezalandırılması istendi.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol