Güvenlik soruşturmaları henüz sonuçlanmadan Dicle Üniversitesi ile ilişkisi kesilen doktorlarla dayanışma eylemi yaptı. Bu uygulamanın utanç verici olduğunu kaydeden TTB Başkanı Fincancı, mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.
Diyarbakır Tabip Odası, güvenlik soruşturmaları ve Dicle Üniversitesi’nin güvenlik soruşturması sonuçlanmamış olanlara yönelik hukuksuz bir şekilde ilişki kesme kararına yönelik Tıp Fakültesi Dekanlığı önünde açıklama yapmak istedi. Ancak polis, “uygun değil” iddiasıyla izin vermedi.
Meslektaşları için üniversitenin dekanıyla görüşmek isteyen DTO, talebin reddedilmesi üzerine açıklamayı Dicle Üniversitesinin girişinde yaptı. Açıklamaya, Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve TTB Merkez Konseyi üyeleri katıldı. Açıklamada, Kürtçe ve Türkçe “Keyfi hukuksuz uygulamalara son verilsin” yazılı pankart açıldı.
Fincancı: “Bu utanç verici bir uygulama”
Söz alan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, kendini ifade edebilme olanaklarının sınırlı olduğunu söyledi. Bu sınırlamaların aynı zamanda meslektaşlarıyla buluşmalarını da engellediğini belirten Fincancı, “Biz meslektaşlarımızla buluşabilmek için bir haftadır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığıyla iletişim kurmaya, kendilerine uygulamaların sıkıntılarını aktarmaya çalıştık. Ancak bunu başaramadığımız gibi üniversitesinin içine girme konusunda bile ciddi sorunlar yaşadık. Ne yazık ki meslektaşlarımızla içeride buluşmak yerine burada kapının önünde kaldık. Tabii ki bu uygulama utanç verici bir uygulama. Başından beri Türkiye’nin dört bir yanında uzmanlık eğitimi alan meslektaşlarımız, uzmanlık eğitimlerini tamamladığında atamaları yapılana kadar görevleri sürdürülüyor. Bu anlamda hak kaybı yaşamamaları için bu düzenleme geçici 65. madde ve gerekçesiyle de açıklanmış. Ancak Dicle Üniversitesinde Tıp Fakültesi nedense bu uygulama yerine ilişkiyi kesmeyi ve meslektaşlarımızı yokluğa terk etmeyi tercih ediyor” dedi.
Bu nedenle burada olduklarını belirten Fincancı, meslektaşlarıyla birlikte sorunlar çözeceklerini dile getirdi. Fincancı, “Sözümüz engellenmeye çalışılsa da bize randevu verme konusunda kaçınsa da biz sözümüzü her yerde söyleriz. Meslektaşlarımızla her yerde buluşuruz, hakları içinde mücadeleye devam ederiz” diye konuştu.
Turan: “Meslek etiği doğrultusunda davranmaya davet ediyoruz”
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan da, Dicle Üniversitesi Dekanlığının keyfi kararıyla meslektaşlarının ilişkisinin kesildiğini, Sağlık Bakanlığının mecburi hizmet yükümlülüğünü kaldırmaması nedeniyle, el birliğiyle işsiz bırakıldığını söyledi. Meslektaşlarının çalışmalarının bizzat bu iki kurumun siyasi kararları ve hukuksuz uygulamalarıyla engellendiğini dile getiren Turan, “Bu hukuksuzluk silsilesinde yer alan tüm kurum ve yöneticileri siyasi saikleri bir kenara bırakıp meslek etiği doğrultusunda davranmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ökten: “Meslektaşlarımız atanmadan işlerine son verildi”
TTB Merkez Konseyi 2’nci Başkanı Ali İhsan Ökten ise, ülkede sıkça yaşanan antidemokratik uygulamalarla karşı karşıya olduklarını vurgulayarak, şunları söyledi: “Tıp Fakültesi Dekanlığıyla yapılmak istediğimiz randevuyu bize vermedi. Meslektaşlarımız için buradayız. Meslektaşlarımız atamaları yapılmadan işlerine son verildi. Biz burada meslektaşlarımızla yapmak istediğiniz dayanışmaya bile tahammül edemiyorlar.”