Devrimci, militan bir kadın: Leyla Halid onlarca yıl önce antiemperyalist mücadelenin bir sembolüne dönüştü. Avrupa’da aktivistler onun resmini evlerinin başköşesine asarken solcu yayıncılar onun metinlerinin çevirilerini yayınlardı.
Halid 1969 yılında gerçekleştirdiği uçak kaçırma eylemleriyle tanındı. 29 Ağustos’ta Trans World Airlines’ın Roma’dan Tel Aviv’e giden 840 sefer sayılı uçağının kaçırılmasına dahil oldu. Uçak Şam’a yönlendirildi. Bunu başka benzer eylemler de izledi. İki yıl önce Halid, George Habaş’ın Marksizm temelli devrimci bir örgüt olan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’ne (FHKC) katılmıştı. Takip eden on yıllarda FHKC, küresel Kuzey’deki pek çok antiemperyalist solcu için sadece bir çekim merkezi olmakla kalmadı. Yakın örgütsel ve maddi bağlar da kuruldu. Alman militanları Lübnan ve Yemen’deki eğitim kamplarına gittiler. Birçoğu Araplar ve Yahudiler için ortak, barışçıl ve sosyalist bir Filistin umuduyla yola çıkmışlardı. FHKC bugün hala Ortadoğu’daki silahlı mücadelenin bir aktörüdür. Ancak son yirmi yılda silahlı direnişin liderliğini dini ve bazen de köktendinci örgütler devraldı. Hamas’ın silahlı kolu olan El Kassam Tugayları, en güçlü silahlı grup olarak laik-milliyetçi El Fetih’in El Aksa Şehitleri Tugayları’nın yerini almıştır.
Aksa Tufanı
Medyada 7 Ekim’de başlayan “El Aksa Tufanı Operasyonu” Hamas’ın bir kampanyası olarak lanse ediliyor. Bu nedenle -ve sadece İsrail ordusuna yönelik saldırılar değil, sivillere yönelik saldırılar da olduğu için- antiemperyalist solcular bile bugün Filistin ile dayanışma göstermekte zorlanıyor.
Ancak Gazze Şeridi’ndeki Marksist temelli birçok örgüt fiilen çatışmalara katılıyor. FHKC’nin silahlı kanadı “Ebu Ali Mustafa Tugayları” ve Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FDKC) silahlı kanadı “Ulusal Direniş Tugayları” 7 Ekim’de İsrail’in güneyine yönelik saldırı dalgasında yer aldı.
FDKC üyeleri bir İsrail muhafız karakoluna saldırdı ve bir müfreze grubu Gazze’nin etrafındaki çitleri aştı. FHKC ise diğer bölgelerdeki İsrail mevzilerine yönelik saldırılardan sorumluydu. jW’nin bir FDKC sözcüsünden öğrendiğine göre, her iki örgüt de şu ana kadar Gazze’deki çatışmalarda yaklaşık iki düzine üyesini kaybetti. Sadece Cumartesi günü İbrahim Eid ve Moatasem Iskafi adlı iki FHKC üyesi Gazze’de İsrail kara birlikleriyle girdikleri çatışmalarda öldü.
Son yıllarda 1948 İsrail toprakları içerisinde herhangi bir silahlı eylem gerçekleştirmeyen FDKC’nin askeri faaliyetleri dikkat çekicidir. FDKC, 7 Ekim’den bu yana katılımıyla bu tutumundan vazgeçmiş oldu. Pazar sabahı FDKC’nin “Ulusal Direniş Tugayları” Gazze Şeridi’nde El-Zeytun’daki İsrail askeri araçlarına iki roketle saldırdı.
Beyrut’tan bir FDKC temsilcisi jW’ye verdiği röportajda “direnmenin tüm Filistinlilerin görevi” olduğunu vurguladı. FDKC’nin Batı Şeria’daki Cenin Tugayı hafta sonunda yayınladığı bir videoda “ulusal davamız ancak zor kullanılarak geri getirilebilir, çünkü zor kullanılarak alınan ancak zor kullanılarak geri verilebilir” dedi. FDKC, “işgalcilere karşı direnmek” için “diğer ulusal ve İslami gruplarla” işbirliği yapmak zorundaydı. İsrail’in 2023 baharında Cenin’e saldırmasından ve “Gazze ve Batı Şeria’ya yönelik saldırganlığından bu yana, kahraman halkımızın geri kalanıyla birlikte sahada direniyoruz”. FDKC tüm Arapları silahlı mücadeleye çağırdı. “Her onurlu ve özgür insana sesleniyoruz: Seferber olun! Silah sahibi olan herkese: Bu işgalciye karşı direnmek için sahaya inin.” FHKC tarafından hafta sonu yayınlanan ve Gazze’deki çatışmalardan kesitler içeren bir propaganda videosunda şu ifadeler yer alıyor: “Birliğimiz sayesinde zafere ulaşacağız.”
Komünistlerle temaslar
Hamas ve “Filistin İslami Cihadı” (PIJ) ile koordineli silahlı direnişine rağmen FDKC, jW’ye yaptığı açıklamada bölgedeki komünist partiler ve İsrail demokrasi hareketi ile yakın bağlarını sürdürdüğünü vurguladı.
FDKC sözcüsü, Beyrut’ta düzenli olarak Lübnan Komünist Partisi ile birlikte Gazze saldırısına karşı ortak protestolar düzenlendiğini bildirdi, ancak şu anda öncelikli görev “İsrail saldırganlığına karşı tüm Filistinlilerle ve onlarla birlikte silahlı direniş göstermektir”. Çünkü ancak işgale karşı silahlı direnişin zaferiyle sosyalist bir Filistin için daha ileri bir mücadelenin temeli atılabilir, diye açıkladı jW’ye. Bununla birlikte, İsrail ordusuna karşı zafer ancak tüm Filistinli grupların ortak çabalarıyla mümkündür.
Hamas’ın 17 yıllık iktidarına ve dinci örgütler Hamas ve PIJ’in direniş söylemini hegemonize etme girişimlerine rağmen, Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’daki marksist solun sosyalist bir geleceğe olan inancını kaybetmediği açık. Şu anda 79 yaşında olan Leyla Halid hala FHKC’nin önde gelen üyelerinden biri.
*Die Tageszeitung Junge Welt’te yayınlanan Dieter Reinisch’in yazısı Ivana Benario tarafından ETHA için Türkçe’ye çevrilmiştir. Yazının orjinaline buradan ulaşabilirsiniz.
