Filistin’e Özgürlük Platformu, siyonist İsrail’in Filistinlilerin sığındığı Refah sınırına yönelik yaptığı işgal ve soykırım politikalarına karşı Taksim Tünel’de Şişhaneye yürüdü. Yürüyüşte “İsrail kanlı elini Refah’tan çek! Gazze’ye özgürlük. Filistin’e özgürlük. Soykırımı durduralım” ve “İsrail, ABD, NATO, yenilecek” pankartlarının açıldığı eylemde “Katil İsrail Refah’tan defol”, “Nehirden Denize Özgür Filistin”, “Milyonlar aç işgal altında yaşasın küresel intifada”, “Soykırımcı İsrail hesap verecek” ve “Netanyahu söyle bugün kaç çocuk öldürdün” sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını Sacide Uras okudu.
Basın açıklamasında şunlar ifade edildi:
Katiller Refah’ta!
“İsrail ordusu 6 Mayıs’ta Refah’ın doğu bölgelerine kırmızı renkli bildiriler attı. Bildirilerde şunu söylüyordu: “Refah Kampı ve Al-Shabura ve Al-Zohour mahallelerinde yaşayan ve halen buralarda barınan herkese. Bu bölgelerde kalmanız hayatınızı tehlikeye atmaktadır.”
Bildirilerde ayrıca “şu anda ikamet ettiğiniz bölgede güç kullanarak operasyon yapmak üzere”yiz şeklinde uyarıda bulunuluyor ve bölgede bulunan herkesin kendisini ve aile üyelerini tehlikeye attığı belirtiliyor.
Kaçın ya da katledilin
İsrail ordusunun Refah’ta yaşayan sivillere sunduğu seçenekler bunlar!
7 Mayıs sabahı ise İsrail tankları gece boyunca ilerledikten sonra Refah sınır kapısını ele geçirirken İsrail savaş uçakları evleri vurarak en az 12 kişinin ölümüne neden oldu.
İsrail savaş makinesi Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımı bir üst seviyeye taşımaya çalışıyor.
“Refah’ı boşaltma emiri ayakta kalan tek altyapıya saldırı beyanıdır”
Netanyahu, “Hamas, başta tüm güçlerimizin Gazze Şeridi’nden çekilmesi, savaşın sona erdirilmesi talebi olmak üzere, aşırı pozisyonlarında ısrarlı olmaya devam ediyor” açıklaması yaptı. Bir işgalci için işgalin sona erdirilmesi talebinin aşırı görülmesi normal. Bir insan hakları aktivisti İsrail Kabinesi’nin ateşkes çağrısına uymamasını ve İsrail’in Refah’ı boşaltma emrini, “600.000 çocuğa ve ailelerine ve hayatı sürdürmeye, bir gelecek ihtimaline elveren ayakta kalan tek altyapıya saldırı beyanıdır. Irkçı-sömürgeci mantık, bunu soykırım katliamlarının alarm zilleri yerine ‘bir politika tartışması’ olarak sunuyor” diye açıkladı.
“Hiçbir insani yardım planı buna karşı koyamaz”
Refah’a yönelik herhangi bir saldırının muhtemel sonuçlarını Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi sözcüsü Jens Laerke, yüz binlerce insanın “yakın ölüm riski altında” olacağını söyleyerek özetledi.
Yine BM’nin insani yardım sorumlusu Martin Griffith ise “En basit gerçek şu ki Refah’a yapılacak bir kara harekâtı kelimelerle ifade edilemeyecek bir trajediden başka bir şey olmayacaktır. Hiçbir insani yardım planı buna karşı koyamaz” dedi.
BM Filistinli Mülteciler Ajansı (UNRWA) sözcüsü Jonathan Fowler ise “Refah’ın savaş öncesi nüfusunun altı katı olan nüfusu için yıkıcı sonuçlar doğuracağını, 1,4 milyon kişinin yarısının çocuk olduğunu” söylüyor.
Netanyahu ve onun savaş kabinesi hakkında çocuk katilleri derken çok isabetli bir tespit yapıyoruz tüm dünyadaki savaş karşıtları olarak. Sistematik bir katliam gerçekleşiyor. Soykırım 21. Yüzyılın bu ilk katliamında tüm yönleriyle karşımızda.
Herkesi bu katliamı durdurmak için aralıksız mücadeleye çağırıyoruz!
Tüm dünyada başlayan Gazze için dayanışma dalgası giderek gerçek bir küresel intifadaya dönüşüyor. Gazze için milyonlar ayakta, işyerlerinde, okullarda, tüm alanlarda gezegenin tüm savaş karşıtları kendi hükümetlerini İsrail’e boykot uygulamaya ikna etmeye çalışıyor.
Bizler de öyle!
İsrail’e boykot, çünkü bu işgalci ırkçı devlet son 8 ayda Gazze’de 14.500’ü çocuk olmak üzere 34789 Filistinliyi öldürdü. İsrail’e boykot, çünkü bu devletin saldırılarının sonucunda 8 binden fazla insan kayıp oldu. İsrail’e boykot, çünkü bu devletin saldırıları sonucunda 78.204 kişi yaralı durumda.
“Öğrenci eylemleri İsrail’i suçüstü yakaladı”
İsrail’e boykot, çünkü İsrail bin bir tane yalanın arkasına sığınsa da temel amacının ne olduğunu bizler çok iyi biliyoruz: Filistin’i Filistinsizleştirmek istiyorlar!
Netanyahu ve savaş kabinesinin sinirleri bozuk. Güney Afrika’nın İsrail aleyhine verdiği karardan beri İsrail ve ABD politik olarak kesin bir mağlubiyet aldılar. Şimdi askeri olarak da mağlup olmaları için çok önemli bir gelişme yaşandı. ABD’de üniversitelerde başlayan ve çeşitli ülkelere hızla yayılan dev bir dalga olarak öğrenci eylemleri İsrail’i suçüstü yakaladı.
Biz bu açıklamayı yaparken, bugün erken saatlerde Berlin’de üniversitede öğrenciler Gazze için eylem yapıyorlardı. ABD’de polis kampüslerde kamp yapan öğrencilere saldırıyor. Her saldırıda İsrail bir kez daha yeniliyor. Soykırımcılıkla damgalanan İsrail, politik mağlubiyetinin yanına askeri bir mağlubiyetin de eklenmemesi adına saldırmaya devam etse de kazanamayacağı çok açık.
İsrail’le ikili anlaşmaları sona erdirme çağrısı
Tüm dünyada kitlesel eylemlerde savaş karşıtları kendi iktidarlarına haykırarak İsrail’le ikili anlaşmaları sona erdirme çağrısını yapıyor: İsrail ve ABD politik olarak mağlup oldu, onların arkasından sürüklenmeyin.
Gazze’de tek bir kişinin ölmesine dahi tahammülümüz yok. Tek tek ülkeler İsrail’le anlaşmaları kesiyorlar çünkü ABD’de, Belçika’da da Türkiye’de de halkların Gazze için duyduğu öfke çok büyük. Gazze için yapılması gereken budur. Bu akşam Londra’da savaş karşıtları da sokakta bizim gibi. Onlar da Sunak iktidarından İsrail’e verdiği tüm desteği kesmesini istiyor.
Bizler de iktidardan tüm ama tüm anlaşmaları hemen sona erdirmesini ve bu işgal devletini yalnızlaştıran sürecin bir parçası olmasını talep ediyoruz.
“Ticareti durdurun! Gemiler, durdurun!”
Değerli arkadaşlar, 15 Mayıs’ta Nakba’nın yıl dönümünde yapılacak eylemlere de katılalım ve daha yığınsal eylemler için harekete geçelim. Ateşkesin sağlanması, İsrail’in savaş suçuna bulaşan tüm yetkililerinin yargılanması için bu küresel mücadeleyi büyütmek zorundayız.
Gazze dayanışmasının sonunda değil daha başındayız. İsrail’in saldırılarının Gazze’de 79.000’den fazla evi “tamamen yıktığını” ve 370.000’inin de hasar gördüğünü belirten araştırmacılar, “Sadece inşaat malzemelerinin taşınması gibi dar bir perspektiften bakıldığında iyimser senaryolarda bile, savaşın başlangıcından bu yana yıkılan konutların yeniden yapılması 2040 yılına kadar ve muhtemelen daha da uzun sürecektir” sonucuna vardı.
Gazze’de ayrıca okullar, sağlık tesisleri, yollar, kanalizasyonlar, su boruları ve diğer tüm kritik altyapı büyük zarar gördü. Bunun hesabını soracağız!
Bu ırkçı devletle hiçbir şey olmamış gibi ilişkileri sürdürenler neyin parçası olduğunu görmek zorunda.
Herkesi Refah’ta katliamın durması için sokağa çıkmaya çağırıyoruz.
İktidarı, İsrail’e aktif boykot uygulamaya çağırıyoruz
ABD’de, Paris’te, Berlin’de, Hollanda’da, Yemen’de, Hindistan’da, Bangladeş’te, Londra’da Refah’ta katliamı durdurmak için sokaklara çıkanları selamlıyoruz.
Kalbimiz her saniye Refah halkıyla.
Bu halkın on yıllardır süren tarihi direnişini saygıyla selamlıyoruz.
Nehirden denize özgür Filistin’i kazanıncaya kadar durmuyoruz, mücadeleye devam ediyoruz.”
Basın açıklamasının ardından oturma eylemi yapıldı. Tüm herkese Siyonist İsrail’le karşı intifada çağrısı yapıldı. Eylem sloganlar ile son buldu.