İstanbul/Başakşehir’de, yol yapım projesi kapsamında 60 ev hakkında yıkım kararı verilen Filistin Mahallesi’nde, halk diken üstünde yaşıyor. Evleri yıkılanlar ise enkaz üzerine kurdukları çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor
İstanbul’un Başakşehir ilçesinin Güvercintepe Mahallesi’nde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Başakşehir Belediyesi tarafından yapılmak istenen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne açılacak olan yol yapım projesi nedeniyle birçok ev yıkım tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Halk arasında “Filistin Mahallesi” olarak bilinen mahallede, 60 evin yıkılacağı ifade edildi. Proje nedeniyle bazı evlerin geçtiğimiz yıl yıkıldığı belirtildi.
Evleri yıkılan ve yıkım tehlikesiyle karşı karşıya kalan mahalleli, bakanlığın ve belediyenin konuya dair kendilerine herhangi bir tebligat sunmadığını, sadece evlerini boşaltmaları yönünde tehdit edildiklerini söyledi.
Gidecek yerleri yok
32 yıldır aynı mahallede yaşayan ve yıkım tehdidi altında olan Dilşe Ortaş, evlerini kendilerinin inşa ettiğini ifade etti. Tapu alabilmek için birçok girişimde bulunduklarını ancak sonuç alamadıklarını dile getiren Ortaş, “Eskiden burada hayvan dahi yürüyemiyordu, su ve elektrik yoktu. Hepsini biz yaptık. Mahalleye yol yapacaklar sandık. Birkaç gün geçtikten sonra belediyeden zabıtalar geldi, ‘Birkaç ev daha yukarı çıkmamız gerekiyor’ dediler. Kabul etmediğimizi belirttik. Yıllardır bu mahallede yaşıyoruz, gidecek bir yerimiz yok” diye konuştu. Ortaş, yaşam alanları olan Filistin Mahallesi’ni terk etmeyeceklerini belirtti.
Çadırda yaşam mücadelesi
Yıkılan evinin enkazında kurduğu çadırda yaşam mücadelesi veren İhsan Aydınarık, evinden sadece yatağını alabildiğini, kedileri ve eşyalarını alamadan evinin yıkıldığını söyledi. Aydınarık, “Bana ‘eğer sen çıkmazsan, burayı başına yıkarız’ dediler. Evde yavru kedilerim vardı. Onlara bile acımadılar. Kedilerim de enkazın altında kalarak öldü. Beni öldürselerdi, bu kadar canım acımazdı” diyerek, üzüntüsünü dile getirdi.
‘Evini başına yıkarız’ tehdidi
Zabıtalar tarafından 30 bin TL karşılığında anlaşmaya zorlanan Gurbet Ayyıldız, “Bana en azından küçük bir ev verin, yoksa sokakta kalırım dedim. Onlar ise bana sadece 30 bin TL vereceklerini söylediler. Daha sonra ‘Eğer evi boşaltmazsan, eşyalarını sokağa atar, evini de başına yıkarız, hiç bir şey de yapamazsın’ diye tehdit ettiler” diye anlattı.
5 yıl susuz ve elektriksiz yaşadı
Belediye yetkililerinin ısrarla kendisini ikna etmeye çalıştığını anlatan Ayyıldız, şunları söyledi: “Hemen hemen her gün kapının önüne geliyorlardı. Bu mahallede maddi durumu olmayanlar yaşıyor. Başka bir alternatifleri yok. Ben 12 senedir buradayım. Bu evi satın aldım. Burada 5 sene susuz ve elektriksiz yaşadım. Buralara ağaç ve çiçek ektim. Bunca zorlukla inşa ettiğimiz evimizin yıkılmasını istemiyorum.”
Amaç mahalleyi boşaltmak
Uğur Yıldırım ise Başakşehir Belediyesi’nin 2016 yılında kendilerini mahalleden çıkarmak istediğini ancak mahallelinin buna karşı çıktığını hatırlatarak, asıl amacın mahalleyi boşaltmak olduğunu vurguladı. Yıldırım, bu iddiasını şöyle açıkladı: “Yaptığımız araştırmada yolun imar planın da olmadığını fark ettik. İBB’ne gittik, imar planında yol olmadığını doğruladılar. Başakşehir Belediyesi yetkililerine şehir hastanesine gidecek yol olmasına rağmen neden mahalleden geçen yeni bir yol yapıldığını sorduk ama cevap alamadık.”
‘İmara aykırı’ iddiası
Evi yıkılan ailelere sadece 30 bin TL “enkaz bedeli” ödendiğini ancak bunun yasalara aykırı olduğunu belirten Yıldırım, “Sosyal konut, kira yardımı konusunda muhatap olmak istemediklerini ifade ediyorlar. Başakşehir Belediyesi’ne, İBB’ye, Cumhurbaşkanlığı’na dilekçe gönderdik. Yapılmak istenen imar planına aykırı bir durum. Bu yol kaçak bir yol, belediye kaçak yol yapıyor. Eğer devletsen, yasaya uygun iş yapıyorsan, bize bir tebliğ, bir bildiri gönder. Eğer bu tebliği gönderirlerse, buradaki insanlar hukuksal olarak haklarını arar. Bu usulsüzlüğü haklarımızı aramamamız için yapıyorlar” dedi.