Filistin Eylem Komitesi 2025 yılı içinde Filistin halkının yanında mücadele devam edeceklerini, soykırım saldırısı altındaki Filistin halkına destek olmanın, soykırımcının beslendiği kaynakları kurutmaktan geçtiğinin altını çizerek ve İsrail’e Tam Ambargo uygulanana dek soykırımın Türkiye’deki suç ortaklarını teşhir etmeye devam edeceklerini belirtti.
Komite’nin yapmış olduğunun açıklamanın detayları şu şekilde:
“Yeni yılda Filistin halkın yanında mücadele devam
Filistin toprağına ve Filistin halkına karşı bir asırdan fazladır süren işgal, sömürü ve etnik temizlik saldırısına karşı Filistin direnişinin gerçekleştirdiği Aksa Tufanı hamlesi ve 2024 boyunca direnişteki ısrarı, Filistin halkının yüzyıllık özgürlük mücadelesini terk etmediğini ortaya koydu. İşgal devleti İsrail’in Aksa Tufanı’na karşılık Gazze’ye başlattığı soykırım saldırısı ise 15 aydır tüm vahşetiyle sürüyor.
2024 yılı, Siyonizmin ve emperyalist müttefiklerinin olanca güçleriyle Filistin direnişinin iradesini kırmaya çalışmasına ve hiçbir hukuka aldırış etmeden işledikleri savaş suçlarına sahne oldu. Gazze’nin tüm altyapısı yok edildi, hastane ve okullar işlemez hale getirildi, 2 milyon insan yerinden edildi; çocuklar, yaşlılar, sağlık görevlileri, gazeteciler, öğretmenler dahil 50 bine yakın Filistinli katledildi. Askeri abluka altındaki Gazze’ye bugün insani yardım dahi ulaşamıyor. Sınırlı sayıdaki yardım tırlarına yerleşimci Siyonist çeteler tarafından saldırılarak yardımlar yağmalanıyor.
“Suriye’de de ilhak üstüne kurulu karakterini yeniden sergiledi”
Siyonist işgal devleti ve sömürgeci müttefikleri 2024 boyunca Filistin’in yanı sıra Lübnan, Yemen, İran ve Suriye’ye de saldırılarını sürdürdü. İşgal devleti, önce Lübnan’ın güneyini işgal etme girişiminde bulundu ardından Suriye’deki 57 yıllık işgalini genişleterek ilhak üstüne kurulu karakterini yeniden sergiledi.
“Filistin halkının varoluş mücadelesi dünyanın her köşesinde yankılandı”
2024 yılına aynı zamanda, dünyanın sömürgeci güçlerine karşı Filistin halkının destansı direngenliği; bunun yanında eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen halkların Filistin direnişiyle dayanışması damgasını vurdu. Ağır bedeller ödeyerek, kendini Filistin’e siper eden Lübnan direnişi ve füzelerini işgal devletinin kalbine yollayan Yemen’den, işgal konsolosluğunu kuşatan ve feda eylemleri düzenleyen Ürdünlülere, soykırıma silah taşımayı reddeden İtalya’daki gemi işçilerinden, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e soykırım davası açarak işgal devletini tarih önünde yargılayan Güney Afrika’ya, işgal devletine kömür satmayı reddeden Kolombiya’dan, soykırıma silah üreten fabrikaları işlemez hale getiren İngiliz eylemcilere, ülkesindeki işgal devleti temsilcisini kovan İrlanda’dan, soykırıma bilimsel ve akademik destek sağlayan Amerika’daki üniversitelerin kampüslerinde başlayan ve tüm dünyadaki üniversitelere yayılan dayanışma eylemlerine; Filistin halkının varoluş mücadelesi dünyanın her köşesinde yankılandı.
2024’te; devletleriyle ve şirketleriyle dünyanın egemen güçleri Filistin’de ve bölgemizde ölüm saçan misket bombalarında, F-35’lerde, savaş gemilerinde cisimleşirken; Filistin direnişiyle dayanışma dünyanın her yerindeki limanlarda, kampüslerde, meydanlarda elinde Filistin bayrağı boynunda kefiyesiyle tezahür etti.
“Petrol, hammaddeler, İsrail’e ulaşıyor, NATO istihbarat desteği sağlıyor”
Filistin halkının Türkiye’deki dostları olarak biz de 2024 boyunca, Filistin halkıyla dayanışmanın işgal devletini tecrit etmekten geçtiği bilinciyle, Türkiye’nin Filistin’deki işgal ve soykırıma sağladığı stratejik desteğin kesilmesi için mücadelemizi yürüttük. Bu mücadele, Türkiye’nin İsrail’le ticari ilişkisini durdurduğunu açıklamak zorunda bıraktı. Bu karar, Filistin için yürütülen mücadelenin meşruluğunun kabulü anlamına geliyor. Sonrasındaki süreç, hileli yöntemlerle bu kararın uygulanmadığını, siyasal iktidarın ve sermaye gruplarının soykırımdan para kazanmaya devam ettiğini bize gösterdi. Siyasal iktidar, Azerbaycan petrolünü İsrail’e ulaştırmaya, soykırımcı işgal ordusunun kullandığı hammaddeleri temin etmeye, Nato üsleri yoluyla işgal ve soykırıma istihbarat desteği sağlamaya devam ediyor.
Filistin’in özgürlük mücadelesine katkı sunmak için bir araya gelip kurduğumuz Filistin Eylem Komitesi olarak, 2024’te çıktığımız yolda 2025’te daha kararlı yürümeye devam edeceğiz. Soykırım saldırısı altındaki Filistin halkına destek olmanın, soykırımcının beslendiği kaynakları kurutmaktan geçtiğini biliyoruz. Soykırımcı İsrail’e Tam Ambargo uygulanana dek soykırımın Türkiye’deki suç ortaklarını teşhir etmekten vazgeçmeyeceğiz.
Filistin halkının zaferi, dünya halklarının sömürgeciliğe karşı ortak mücadelesinin de zaferi olacak!”