Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, işgalci siyonist İsrail’in her gün işlediği soykırımcı suçlarına BM Genel Kurulu’nun açıklamasının zayıf ve AB’nin tutumunun düşmanca ve soykırımın devamı niteliğinde olduğunu aktararak, ABD ve İngiltere’nin ise Filistin halkına karşı savaşa tamamen katıldıklarının altını çizdi.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
“Filistin halkının hakkını savunan ve onlara yönelik soykırım savaşını reddeden tüm güçlerin temel görevi, soykırım suçlarının tırmanması ve düşmanın savunmasız kadınlara, çocuklara ve yaşlılara karşı işlediği korkunç ve büyük suçları gizlemek amacıyla Gazze’den tüm iletişimin kesilmesi ışığında halkımıza yönelik saldırı ve savaş cephesinde ortak ülkelere karşı mücadeleyi tırmandırmaktır.
Yaklaşık 8 bin şehit, on binlerce yaralı, Gazze’de bir buçuk milyon Filistinlinin yerinden edilmesi ve her gün işlenen soykırım suçlarından sonra uluslararası toplumun ve Arapların tepkisinin bu düzeyde olması düşünülemez.
BM Genel Kurulu’nun açıklamaları zayıftı, AB’nin tutumları düşmanca ve soykırımın devamını destekliyordu, ABD ve İngiltere ise takındıkları tutumla halkımıza karşı canice savaşa tamamen müdahil oldu.
Bu saldırgan ittifak, çekingen ve gönülsüz tutumlarla değil, başta ABD olmak üzere tüm bu güçlere karşı ciddi mücadelenin tırmandırılmasıyla parçalanacaktır. Amerikalılara ve büyükelçilikleri ve üsleri hâlâ Arap ülkelerinde ve dünya çapında faaliyet gösteren saldırgan koalisyonun geri kalan güçlerine asgari düzeyde bir protesto bile dokunmadı.
Her türlü dayanışma eylemini büyük takdirle karşılıyoruz, ancak siyonistlerin halkımıza karşı işlediği suçların boyutu bundan çok daha fazlasını gerektiriyor. Katliamın ve imha savaşının boyutu bu dünyayı sarsmalı ve dünyadaki tüm Arapları, dost güçleri ve özgürlük destekçilerini harekete geçirmeli.
Mücadelenin yükseltilmesi ve saldırgan ittifak ülkeleri ile onu destekleyen ülkelerin büyükelçiliklerinde yoğunlaşması çağrısında bulunuyoruz. Bu saldırganlığın öncüsü olan Amerika, eylemlerinin sonuçlarının ve çocuklarımızın öldürülmesindeki, halkımıza karşı yürütülen katliamlar ve imha savaşlarındaki açık suç ortaklığının farkına varmalıdır.
Dayanışma mücadelesi eyleminin düzeyini sembolik ve biçimsel düzeylere indirmek için gerekçeler ve bahaneler sunmak, Filistin’in ve halkının sırtına bıçak saplamaktır. Bu, saldırganlık koalisyonuna rahatlama sağlayacak ve ona halkımıza karşı işlenen suçları tamamlama alanı verecektir.
Elçiliklere, çıkarlara ve saldırgan güçlerin üslerine yönelik kitlesel akın yapılması ve dünya çapındaki düşman ittifaklarına karşı mücadelenin yükseltilmesi yönünde partilere ve dayanışma güçlerine çağrımızı yineliyoruz.”