Ferit Şenyaşar, ailesine yönelik işyerinde gerçekleştirilen saldırıda yer alan kalaşnikoflu kişinin iddianamede yer almamasına dikkat çekerek, kim olduğunu sordu.
Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ile saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın, Urfa Adliyesi önünde 9 Mart’ta başlattığı Adalet Nöbeti, 192’nci gününe girdi. Sabah erken saatlerde adliye önündeki “Şenyaşar Ailesi Adalet Köşesi” olarak adlandırılan alana gelen anne ve oğlu, “Herkes için adalet istiyoruz” yazılı dövizlerle bugünkü nöbetlerine başladı.
Dün Mezopotamya Ajansı’nın (MA) “Şenyaşarların öldürülmesinde yeni görüntüler ortaya çıktı: Kalaşnikoflu saldırgan dosyada yok” başlıklı haberinde yer alan görüntülere dikkat çeken Ferit Şenyaşar, “Görüntülerde babam iş yerine geliyor. Orada kalaşnikoflu bir kişi babama doğru gidiyor. İşyeriyle ilgili dava görüldü ama kalaşnikofla saldırıya gelen kişi maalesef iddianamede yok. Yargılamada bu kişi yoktu. Soruyoruz: kimdir bu kalaşnikofla iş yerimize gelen?” dedi.
BAKAN GÜL’ÜN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Adalet Nöbeti’nin 192’nci gününe girdiğini vurgulayan Şenyaşar, “Ağıtlar eşliğinde 192 gündür bir adalet mücadelesi veriyoruz. Kardeşim işyerinde meşru müdafaa yapmasına rağmen 3 yıl 3 aydır tek kişilik hücrede tutuluyor. Bu 3 insan devlet hastanesinin içinde katledildi. 3 yıl 3 aydır katliama dair tek bir tutuklu yok. Urfa Adliyesi’nin önündeyiz. Katliamın görüntüleri başsavcıda, bizimle görüşmüyor. Bu zulüm nereye kadar devam edecek? Bu zulmü bütün Türkiye izliyor. Siyasi partilerin genel başkanları bu hukuksuzluğu konuşuyor. Adalet Bakanı bu adaletsizliğe neden sessiz kalıyor? Hani adliyenin kapısı adaletin kapısıydı? Bu kapıda sadece zulüm var. Üstünleri koruyan savcı, başsavcı var” diye konuştu.
ADİL YARGILAMA TALEBİ
Yaşananları “Türkiye için kara bir leke” olarak tanımlayan Şenyaşar, devamında şunları söyledi: “Her gün savcılar ve avukatlar bu kapıdan içeri giriyor, bu zulmü izliyor. Annemin ağıtlarını adliyede çalışan herkes duyuyor. Bu zulüm bitsin artık, yeter artık bu anne evine gitmek istiyor. Hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunan çocuğunun serbest bırakılmasını istiyor. Adil bir yargılama yapın, eğer yapamıyorsanız, o koltukta oturmayın. O koltukta oturmanıza izin vermeyeceğiz.”
Aile, sanal medya hesabından “Adaletsizliğin en büyüğü adil olmayıp adil gibi görünmektir. Savcıların tutumu 3 yıldır bu şekilde devam ediyor. Bu adaletsizliği adaletle yıkacağız” mesajı paylaştı.