Kamusal alanların şirketler peşkeş çekildiğini söyleyen doğaseverler, son olarak Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nı 40 yıllığına ihaleye çıkarıldığını vurguladı.
Fenerbahçe Kalamış Dayanışması, Fenerbahçe-Kalamış sahil yolunun özelleştirilmesine karşı Kadıköy sahili boyunca bildiri dağıtımı yaptıktan sonra Süreyya Operası önünde eylem düzenledi.
Çevrede bulunanların alkışlarla destek verdiği eylemde “Yapılaşma değil yeşil alan istiyoruz” pankartı açılırken, sık sık “Doğaya, yeşile, Kalamış’a sahip çık”, “Ormanlar, sahiller sermaye değiller” sloganları atıldı.
Kalamış-Fenerbahçe sahil yolunun iktidar eliyle ihaleye açılarak sermayeye peşkeş çekildiğini söyleyen ekolojistler, İstanbullulara doğanın yağmalanmasına ve özelleştirilmesine karşı mücadele etme çağrısında bulundu.
Halkın nefes alabileceği birkaç yerden biri olan sahil yolunun sermayeye peşkeş çekilerek halka kapatılacağını söyleyen doğaseverler, bu haksızlığa, yağmaya ve talana asla izin vermeyeceklerini söyledi.
‘Ülke kaynakları firmalara aktarılıyor’
Basın açıklasınlar okuyan Serpil Öztürk, 1980li yıllardan günümüze ülke kaynaklarını yurtiçi-yurtdışı firmalara aktaran, kamu yararını yok sayan iktidarın, Kalamış, Validebağ, Beykoz, İkizdere ve İkizköy Akbelen Ormanın da doğaya ve halkın yaşam alanlarına saldırmaya devam ettiğini söyledi.
Öztürk, “Yaşam alanlarımıza müdahale etmekten vazgeçmeyen ve pandemiyi fırsat bilerek ekoloji kırımını hızlandıran siyasi iktidar, kamusal alanlarımızı belli firmalara ve kişilere peşkeş çekmeye devam etmektedir. Son olarak Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nı 40 yıllığına ihaleye çıkaran Özelleştirme İdaresi, Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) raporu olmamasına rağmen mevcut yat limanının dere ağzına kadar büyümesinin önünü açmaktadır” dedi.
Yaşanabilecek felaketler
Özelleştirme idaresinin Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı’nın Kadıköy Belediyesine devredilemez yönünde aldığı kararın siyasi bir karar olduğunu vurgulayan Öztürk, projenin yapılması halinde yaşanacak ekolojik felaketleri şu sözlerle aktardı: “Halka açık kıyıların, yeşil alanların yağmalanmasıdır. 21 Eylül 2021 tarihinde son teklif verme tarihi olan bu ihaleden sonra, Fenerbahçe Kalamış sahili yapılaşmaya açılacak, bölge en az 3 yıl şantiye alanına dönecek ve Fenerbahçe stadının getirdiği trafik yükü daha da çekilmez hale gelecek, bölgemizin tarih dokusu bozulacak, mahalle kültürümüz tamamen yok olacaktır.
‘Sahilden yararlanamayacağız’
Yapılaşma, artan tekne sayısı ve otopark yapımı sonucu hava koridorlarının kapanmasıyla hava ve deniz kirliliği artacak, denizde ekolojik denge bozularak kokunun artmasına neden olacak ve deniz salyası (müsilaj) gibi sorunlar artacaktır. Bilim insanları müsilajın gelecek yıllarda daha büyük çevre, ekoloji yıkımı olacağını söylemektedir. Bilimin sesi dinlenmemektedir. Kıyı silueti kent hafızasıdır, değerlidir, kaybetmek istemiyoruz ve Kalamış sahilinden hiçbir şekilde yararlanamayacağımız gibi bisiklet yolumuzu ve spor alanlarımızı da kaybedeceğiz.”
Kentin yağmalanmasına karşı çıkıyoruz
Anayasa mahkemesine imar planının iptali için başvuruda bulunduklarını anlatan Öztürk, “Bizler yaşadığı çevreye, doğasına, tarihine, kültürüne ve kentine saygısı olan İstanbullular olarak; planlı- plansız yapılan tüm kent yağmalarına karşı çıkıyoruz. Kıyılarımıza, yeşil alanlarımıza ve parklarımıza sahip çıkmak, kamusal alanlarımızın rant projeleriyle kaybolmasını engellemek için Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın ihalesinin iptalini, bilimin yolunun takip edilmesini ve sesimizin duyulmasının istiyoruz” dedi.
“SESİMİZİN DUYULMASINI İSTİYORUZ.
Ve diyoruz ki ‘’FENERBAHÇE KALAMIŞ SAHİLİ HALKINDIR, SATILAMAZ’’
MARİNA DEĞİL YEŞİL ALAN İSTİYORUZ
KIYIYA ERİŞİM HAKKI ENGELLENEMEZ.
FENERBAHÇE KALAMIŞ DAYANIŞMASI”
