Eskişehir’de Yunus Emre KYK Yurdu’na bir erkeğin güvenlikten elini kolunu sallayarak geçen ve kadın öğrencileri taciz etmesi protesto edildi. Eskişehir Kadın Platformu, kadınların en güvenli olması gereken yerde tacize maruz kaldığını kaydeden kadınlar, sürecin takipçisi olacaklarının ve mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi.
18 Nisan akşamı Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü içerisinde yer alan Yunus Emre KYK Yurdunun kadın öğrenciler için güvenli olmadığı ortaya çıktı. Akşam saat 23.40 sularında üniversitenin ana kapısından öğrencilerle birlikte öğrenci olduğunu iddia eden ve yerine kart basılmasını isteyen erkeği kadın öğrenciler reddetti. Ancak okul güvenliğinin kart basılmasında sakınca görmemesi neticesinde kimliği belirsiz erkek kişi kampüse girdi. Kadın öğrenciler KYK yurduna giderlerken kampüs içerisinde kadın öğrencileri takip eden taciz faili erkek, hızlı bir şekilde yurtlarına gelen ve parmak izi okutarak yurda giriş yapan kadınların peşini bırakmadı ve yurt güvenliği kapıda bulunmadığı için erkek yurdunun bahçesine girebildi. Kadın öğrencileri yurt girişine kadar takip eden şahıs, sözlü tacizine, para tekliflerine devam etti. Kendilerini güvende hissetmeyen kadınlar hızla yurda girmeye çalıştı, yurt girişinde olması gereken güvenlik yerinde değildi.
“Güvenli olmaları gereken yerde kadınlar tehlikede”
Eskişehir Demokratik Kadın Platformu Adına, Ulus Anıtı önünde yaşanan tacizi protesto etti. “Güvenli barınma hakkımızı istiyoruz” yazılı pankartın açıldığı eylemin basın metnini Sinem Çelebi ve Cemre Nur Şahin okudu. Yurt binasına özel güvenlik birimi ihmalleri sonucu giren erkeğin, KYK yurdunun içerisinde A bloğa kadar gezindiğini ve kadınları tedirgin etmeyi başardığını kaydeden Çelebi, “15 dakika boyunca odasına giremeyen, güvenliğe ulaşmaya çalışan kadınlar erkek tacizcinin hedefi halinde kaldı. Kendi kampüslerinde, kendi yurt bahçelerinde, en güvenli olmaları gereken yerlerde kadınlar tehlikede” dedi.
“Kadınlar direndi ve olayın peşini bırakmadı”
Tacizcinin başıboş halde yurt binasında geçirdiği 15 dakika boyunca kadın öğrencilerin yaşadığı korkunun bugün tüm kadınların öfkesi olduğunun altını çizen Çelebi, “O, on beş dakikalık süreçte sadece devlet yurdunda kaldığı için zarar görebilecek olan kadınların yaşadığı travmanın hesabını soracağız. Kampüslerimizde, yurtlarımızda biz öğrencilere nefes alacak alan bırakmayan yöneticiler, özel güvenlikler söz konusu bir tacizci olduğunda son derece anlayışlı ve tavizkar olabiliyorlar. Olayı öğrenen öğrenciler toplandığında ‘biz bizeyiz’, ‘aramızda kalsın’, ‘büyütmeyin’, ‘abartıyorsunuz’ diyerek olayın üstü kapatılmaya çalışılsa da tüm susturulma çabalarına rağmen kadınlar direndi ve olayın peşini bırakmadı” ifadelerini kullandı.
“Sürecin takipçisi olacağız”
Yurt müdürü ve KYK İlçe müdürü geldiğinde konferans salonunda toplanıldığını ve güvenliğin en başta yapması gerekeni en son yaparak erkeği polise teslim ettiğine dikkat çeken Cemre Nur Şahin de “Kadınların itirazı ve direngenliği sayesinde gözaltına alınan şahsın hesap vermesi, yargılanması sürecinin de takipçisi olacağız” dedi.
“Bu aymazlığı kabul etmiyoruz”
Şahin, şöyle devam etti: “Kadınların, öğrencilerin istedikleri saatte istedikleri yerde olabildiği güvenli sokaklarda yaşamak istiyoruz. KYK yurtlarında yetişkin insanların giriş çıkış saatlerinin kısıtlanması yerine güvenliğinin sağlanmasını talep ediyoruz. Gece belli saatler dışında gelindiğinde öğrencilerin yurda alınmamasına karşı, yurda yerleşirken öğrencilerin ailelerin yurda alınmamasına karşı yabancı şahısların yurtlara dilediği gibi girip çıkmasına ses çıkarıyoruz. Şortla, kısa pantolonla sözlü ya da fiziksel tacize uğramadan özgürce yürümek istiyoruz. KYK kantininde, KYK yemekhanesinde kıyafetin kısıtlanmadığı öğrenci cebine düşman olmayan sağlıklı yemek ve güvenli barınma hakkımızı talep ediyoruz. Yakın zamana kadar aynı üniversitenin öğrencileri olduğumuz Eskişehir Teknik Üniversitesi öğrencileri yemekhaneyi ve diğer alanları kullanma hakları varken Anadolu üniversitesi kampüsüne alınmıyor kimlik sorgulanmasına tutuluyorken, öğrencileri tehlikeli bulan güvenliğin kadınların güvenliğini sağlamamadaki bu aymazlığını kabul etmiyoruz.
“Güvenli barınma hakkı istiyoruz”
Öğrencilerin kafasının kesildiği, intihara sürüklendiği tarikat yurtlarına mecbur bırakılmamak, devlet yurtlarında barınma hakkına erişmek ve güvenli barınma hakkını elde etmek istiyoruz. Yapılan zamlarla elimizden alınan, ulaşım hakkını, sağlıklı yemeğe erişme hakkını, bir kafede kahve içerken yarını düşünmeme hakkını, yeni kıyafet hakkını; erkek adalet savunucusu iktidarla elimizden alınan, sokaklarda özgürce yürüyebilme hakkını geri istiyoruz. Taciz edilmekten, tecavüze uğramaktan, öldürülmekten korkmadan yaşamak istiyoruz. Kadınlar olarak, öğrenciler olarak, kadın öğrenciler olarak yaşamak istiyoruz. Güvenli barınma hakkımızı istiyoruz.”