Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu ve Yaşatacağız Platformu tarafından 13 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun Uygulama Yönetmeliği ile ilgili İsmet İnönü Caddesi’nde basın açıklaması yapıldı.
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklamayı okuyan Merve Akbulut, yönetmeliğin bir türün öldürülerek yok edilmesine zemin hazırladığını belirterek, “Bir türü diğerine göre daha ‘öldürülebilir’ sanan zihniyetin karşısında biz, tüm türlerle dayanışmamızı sürdüreceğiz” dedi.
Yönetmeliğin yayımlanması üzerine açıklama yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın sözlerini hatırlatan Akbulut, “Bakan, yönetmeliğin hayvan refahının korunması ve hayvanların sağlıklı koşullarda yaşamlarını sürdürmeleri için düzenlemeler içerdiğini, hayvan refahını gözeten hayvan sahiplerinin de haklarını koruduğunu iddia etti. AKP ve küçük ortaklarının Bakanlığını yapan bu kişiye ve akıl hocalarına soruyoruz: Refah, katliamın neresindedir? Sağlıklı koşullar katliamın neresindedir? Gebze’deki barınak katliamı sonrasında, artık bu barınağa başka hayvanlar da hapsedilmesin diye nöbete geçen hayvan dostlarının nöbet çadırlarını yakıp yıkmak, hayvan hakları aktivistlerini, vegan aktivistleri gözaltına almak, tam olarak hangi hayvanı korumaktadır? Ümraniye de dahil olmak üzere, ölüm kampı barınaklarınızda hayatta kalmayı başaran hayvanları kucaklayıp güvende olacakları yerlere götüren arkadaşlarımıza dava açmak, kimin haklarını gözetmektedir?”
“Çeşitli öldürme yetkileri dağıtılıyor”
Yönetmeliğin geniş çaplı çözüm olarak ötenaziyi öne sürdüğünü söyleyen Akbulut şöyle devam etti: “ Veteriner hekim tarafından uygun görülen durumda’ ibaresiyle belirsizlik pekiştiriliyor. Bu belirsizlik, hayvanların keyfî biçimde katledilmesine geçit veriyor. Ateşli silah kullanarak hayvanları öldürme yetkisi, yine veterinerin keyfine bırakılıyor. Kanlı yasa tartışmalarının başlamasıyla hayvana yönelik sistematik şiddet katlanarak artmamış gibi, çeşitli öldürme yetkileri dağıtılıyor. Barınak kapasitesi ve yetersizliği nedeniyle bu uygulama, hayvanların hastalığa, strese, açlığa, yavaş ölüme terk edilmesi demektir. Ayrıca bakanlık geçmiş yıllarda yaptıkları gibi bazı hayvanları tehlikeli olarak saptayacak ve hedef gösterecek.”
“Herkesi katliama aynı anda karşı çıkmaya çağırıyoruz”
“Sokaktaki hayvan dostlarımız için son şans, şu an sürmekte olan katliam yasasının iptali davasının olumlu sonuçlanmasıdır. Anayasa Mahkemesi bu yasayı derhâl iptal etmeli, türcü şiddet sarmalına son vermelidir” diyen Akbulut, son olarak şunları kaydetti:
“Uzun süredir kayıp çocuk verisi dahi gizlenen Türkiye’de çocuk güvenliği bahane edilerek başlatılan suni gündemin etkilerini parti fark etmeksizin belediyelerin de iş birliğiyle açlıktan ve şiddetten vücut bütünlüğü bozulmuş hayvanlarda görüyoruz. Artık hepimizin önceliği AYM’nin yasayı iptal etmesi ve sorumluların yargılanması olmalıdır. Bununla birlikte herkesi, tüm türden hayvanların katliamına aynı anda karşı çıkmaya çağırıyoruz.”