Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım’ın babası Ahmet Galip Yıldırım’ın pandemi kurallarının ihlal edildiği cenaze töreni için suç duyurusunda bulunuldu. Erdoğan’ın da katıldığı cenaze için suç duyurusunda bulunan HKP, “Görevi Kötüye Kullanma”, “Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma” ve “Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi” suçlarının işlendiğini ifade etti.
İçişleri Bakanlığı’nın tam kapanma genelgesinde en fazla 30 kişi ile cenaze töreni yapılacağını yönelik karar açıklanmıştı. Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım’ın babası Ahmet Galip Yıldırım’ın cenaze törenine AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bakanlar, Milletvekilleri, İlçe Belediye Başkanları’nın katılarak 30 kişilik sayı sınırı aşılmıştı.
Cenaze töreninde maske-mesafe-hijyen kurallarına uyulmadığına yönelik tartışmalar sürerken Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu.
HKP avukatları AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. HKP avukatları yetkililerin, “Görevi Kötüye Kullanma”, “Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma” ve “Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi” suçlarını işlediklerini iddia etti.
Başsavcılığa verilen dilekçede cenaze fotoğraflarına da yer verilerek, “AKP’liler lebalep kongreleri ve lebalep cenaze törenleriyle, içinde bulunduğumuz tam kapanma sürecinde yasalara ve genelgelere aykırı hareket etmekte, dolayısıyla Koranavirüsün yayılmasına neden olmaktadırlar. Halka gelince 9 kişiye kadar bildirimde bulunabilme ve en fazla 30 kişi ile cenazeyi kaldırmayı kural olarak koyulmuş ama bu kuralı koyan şahıslar cenaze kendi partilerinden birinin yakınına ait olursa tıklım tıklım törenler yapmaktan geri durmamaktadırlar” denildi.
Çöpten karton toplayana, denizde tek başına yüzen vatandaşa ceza kesildiğini hatırlatılan dilekçede, “Cenazede yer alan yüzlerce insana sanki suç işleme özgürlüğü varmış gibi davranılıyor, yasalar, genelgeler işletilmiyor, görmezden geliniyor, cezalar kesilmiyor. Kendilerini bütün suçları işleme özgürlüğüne sahip ayrıcalıklı insanlar olarak gören şüpheliler adalet duygusunu incitiyorlar, kamu sağlığını tehlikeye atıyorlar” ifadelerine yer verildi.