2 Temmuz 1993’te Sivas’taki Madımak Oteli’nin yakılarak 37 kişinin katledilmesine ilişkin davada Ankara 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi Hayrettin Gül’ü “Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak” suçundan idama mahkum etmişti. İdam cezası kaldırılınca Gül’ün cezası ağırlaştırılmış müebbet ağır hapse çevrilmişti.
14 Mayıs 1997’de hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı. Gül, bu sürede Almanya’ya iltica başvurusunda bulundu. Alman hükümeti, Sivas katliamı katillerinden Adem Ağbektaş, Adem Bayrak, Etem Ceylan, Mehmet Yılmaz, Hayrettin Gül ve Sedat Yıldırım’ın Almanya’da olup iltica başvurusunda bulunduklarını kabul etti.
Gül, 2003’te Almanya’dan sınır dışı edildi. Sınır dışı edilince hapishaneye konulan Gül, o tarihten beri hapishanedeydi. Cumhurbaşkanı Kararı’nda yer alan bilgiye göre, Gül, 2018 ve 2019’da Sivas’taki asliye ceza mahkemelerinde yargılandığı iki ayrı hakaret suçundan 10’ar ay hapis cezası aldı, bu cezalar ana cezası ile birleştirildi.
28 Şubat “mağduruymuş”
Gazeteci Sultan Özer’in Evrensel’de yer alan haberinde, Hayrettin Gül’ün 28 Şubat (1997) davasında “mağdur” sıfatıyla yer aldığı ortaya çıkmıştı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis hükmüyle Sivas E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalan Gül’ün, o dönem 28 Şubat soruşturmasını yürüten savcı Mustafa Bilgili’ye gönderdiği mektup da dava dosyasına girmişti. Gül, mektubunda “28 Şubat döneminde yargıya verilen brifingler nedeniyle cezalandırıldığını ve mağdur olduğunu” ileri sürerek, yargılamasının yeniden yapılmasını istemişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 31 Ocak 2020’de de yine Sivas Katliamı Davası’nda ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan 86 yaşındaki hükümlü Ahmet Turan Kılıç’ın kalan cezasının kaldırılmasına karar vermişti.