‘Yalan, istismar ve gerilim siyasetini kapımıza asla yaklaştırmadık, yaklaştırmıyoruz ve yaklaştırmayacağız.’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin 4. yıl dönümünde “Güçleri yetseydi seçilmiş tüm yöneticilerini katletmekten çekinmeyeceklerine emin olunuz.” iddiasında bulundu. Erdoğan, “Sadece kendimiz için değil tüm komşularımız, yüz milyonlarca kardeşlerimiz için sağlam durmak zorundayız. Kimsenin bizi hedeflerimizden koparmasına, büyük ve güçlü Türkiye idealimizden vazgeçirmesine müsaade edemeyiz.” dedi.
“Yalan, istismar ve gerilim siyasetini kapımıza asla yaklaştırmadık, yaklaştırmıyoruz ve yaklaştırmayacağız.” diyen Erdoğan, çağrıda bulunarak “Herkesi büyük ve güçlü Türkiye davamıza destek olmaya davet ediyorum. Gelin, 2023 ve 2071 vizyonumuzu beraber inşaa edelim” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“Bu meclis, mayası bağımsızlık ateşiyle yoğrulmuş bir meclistir”
Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Şehitlerimize ve 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Şehadete koşan şehitlerimize de şahsım milletim adına özellikle şükranlarımızı iletiyoruz. 1000 yıldır her karışını şehit topraklarıyla suladığımız vatanımız için mücadelelerde yer alan gazilerimizi minnetle yad ediyorum.
Bu meclis masa başında değil, savaş meydanında kurulmuş bir meclistir. Bu meclis sadece düşmanla değil ihanetle de mücadele ederek zafere yürümüş bir meclistir.
Bu meclis Polatlı’dan top sesleri gelirken de, tepesine bombalar yağdırılırken de azimle hizmeti sürdürmüş meclistir.
Bu meclis, mayası bağımsızlık ateşiyle yoğrulmuş bir meclistir.
Bu meclis tarihe gömülmek istenen 700 yıllık bir cihan devletinden genç bir cumhuriyet çıkartarak milletimizin ayağına takılmak istenen prangayı kırıp atan meclistir.
Dünyada gazi ünvanını bu kadar hak eden ve hakkıyla taşıyan başka bir meclis bilmiyorum.
Gerektiğinde gövdesini ona siper eden bir başka millet de bilmiyorum. Rabbime bana böyle bir milletin ferdi olduğum için hamdediyorum.
“Güçleri yetseydi seçilmiş tüm yöneticilerini katletmekten çekinmeyeceklerine emin olunuz”
Meclis binamıza bomba yağdıran darbeciler ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlardı.
O tetiklere tahammüden dokunuyor, bilerek kan döküyor, can alıyorlardır. Güçleri yetseydi bu Meclis’i taş üstünde taş bırakmayacak şekilde yıkmaktan çekinmeyeceklerine emin olunuz.
Güçleri yetseydi seçilmiş tüm yöneticilerini katletmekten çekinmeyeceklerine emin olunuz.
Eğer güçleri yetseydi, kendileri gibi düşünmeyen milletimizin her bir ferdine hayatı zehir etmekten çekinmeyeceklerine emin olunuz.
“15 Temmuz tarihi bir kırılma noktasıdır”
Allah’ın yardımı ve milletimizin direnişi sayesinde güçleri yetmedi ve darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.
15 Temmuz asla sıradan bir darbe girişimi değildir. Arkasında çok büyük hesapların olduğu, tarihi bir kırılma noktasıdır.
Malazgirt’te ne olmuşsa, 15 Temmuz’da o olmuştur. Kosova’da, Niğbolu’da, İstanbul’un fethinde, Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde ne olmuşsa, 15 Temmuz’da o olmuştur.
Her kim 15 Temmuz’u küçümsemeye, itibarsızlaştırmaya çalışıyorsa bilin ki amacı bu derin tarihi anlamı gölgelemek, gözden kaçırmaktır.
O gece burada darbecilere meydan okuyan vekillerimiz tek başına 15 Temmuz’u tarihin en önemli destanlarından biri yapmaya yeterlidir.
Örgütün sinsi yapısı nedeniyle, tespitlerimizi somutlaştırmakta ve etkili tedbir almakta zorlanıyorduk.
Örgütün kendini pervasızca belli ettiği yer 17-25 Aralık Emniyet-Yargı darbe girişimidir. Bu tarihten itibaren FETÖ’nün saldırıları ve ihanetleri artmıştır.
FETÖ’nün asıl büyük hamlesi ise 15 Temmuz’da gelmiştir. Yüce Meclis o gece milletimizin iman dolu göğsünün çelikleşmiş serhaddi olarak, görev yaparak darbecilerin bozgununu hızlandırmıştır.
FETÖ hücrelerinin hızla tasfiyesiyle Türkiye her alanda yepyeni ufuklara kavuşmuş, yepyeni hamleler içine girmiştir.
TBMM, ülkemizdeki 83 milyon vatandaşımızla birlikte, bölgemizdeki ve dünyamızdaki yüz milyonlarca kardeşimizin de umut kapısıdır. Aldığımız her karar, sarfettiğimiz her söz, sergilediğimiz her duruş, çarpar etkisiyle dalga dalga geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır.
Kartların yeniden karıldığı, sancılı olduğu kadar kritik bir döneme girmiş bulunuyoruz. Türkiye bu sürecin tam merkezinde yer alıyor.
Salgın sonrası yeniden şekilleneceği anlaşılan dünya düzeninde hakettiğimiz yeri almalıyız.
Bu değişim sürecini başarıyla yönetmek mecburiyetindeyiz.
Sadece kendimiz için değil tüm komşularımız, yüz milyonlarca kardeşlerimiz için sağlam durmak zorundayız. Kimsenin bizi hedeflerimizden koparmasına, büyük ve güçlü Türkiye idealimizden vazgeçirmesine müsaade edemeyiz.
Ne sebeple olursa olsun hiçbir gücün demokrasimizin ayağına yeni prangalar vurmasına göz yumamayız.
Türkiye enerjisini boş tartışmalara harcarken, birçok devlet kalkınma yolculuğunda maalesef Türkiye’ye fark atmıştır.
Yalan, istismar ve gerilim siyasetini kapımıza asla yaklaştırmadık, yaklaştırmıyoruz ve yaklaştırmayacağız.
15 Temmuz’un 4. yıldönümünde, o büyük destanın sene-i devriyesinde buradan samimi bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Yüce Meclis’in çatısı altında görev yapan, kalbi millet ve memleket sevdasıyla yanıp tutuşan herkesi büyük ve güçlü Türkiye davamıza destek olmaya davet ediyorum. Gelin şehitlerimizin emanetine hep birlikte sahip çıkalım. Gelin bu ülkeyi 2023 hedeflerine birlikte ulaştıralım. Gelin, 2023 ve 2071 vizyonumuzu beraber inşaa edelim. Gelin Türkiye’yi, aydınlık yarınlara hep birlikte taşıyalım.