İstanbul Emekli Sendikaları Eylem Birliği Koordinasyonu, “Salgının sorumlusu yaşlılarmış gibi toplumsal algı yaratıldı. Algı operasyonuyla salgın politikalarındaki hata ve yetersizliklerin üstü örtülmek istendi” dedi.
Tüm Emekliler Sendikası, DİSK Emekli Sen ve Emekliler Dayanışma Sendikası’nın oluşturduğu İstanbul Emekli Sendikaları Eylem Birliği Koordinasyonu, 65 üstü ve emeklilere uygulanan yasaklara ilişkin Kadıköy Rıhtım’da basın açıklaması yaptı.
Eylemde yapılan açıklamada, “65 yaş üstü insanlarımız koronavirüs salgınını hastalık, ölüm riskleri ve ürküten yalnızlıklarla yaşıyor. Çok ağır travmalar geçirdiğimiz bu tarihi süreçte onlar, insanca yaşama olanaklarından da yoksun tutuluyor” denildi.
Salgının sorumlusu yaşlılarmış gibi toplumsal algı yaratıldığı kaydedilen açıklamada, “Algı operasyonuyla salgın politikalarındaki hata ve yetersizliklerin üstü örtülmek istendi. Yaşlılarımız bu nedenle insanlık dışı davranışlarla aşağılandılar, yaşam alanlarını kısıtlayan izolasyon uygulandı. Anayasa ve değişik yasalarda yer alan yurttaşlık hakları hiçe sayıldı. Bu durum karşısında toplum genellikle sessiz kaldı” diye belirtildi.
YAKLAŞIK 7,5 MİLYON 65 YAŞIN ÜSTÜNDÜ
Açıklamada, “Ülkemizde 65 yaşın üstünde yaklaşık yedi buçuk milyon yaşamakta ve bunun bir milyonu aşan kısmı da İstanbul’dadır. Salgının ilk vurduğu, korunamayan ve yoksulluk içinde kıvranan yaşlılarımızdır. Bir yıllık süreçte Covid-19 hastalığı, emekçi, yoksul ve emekli-yaşlı hastalığı haline getirilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
Salgın sürecinde, meta ve sermaye dolaşımı temel alınarak her türlü üretim faaliyetinin sürdürüldüğü vurgulanan açıklamada, “Hizmet sektöründeki bazı kısıtlamalar can kayıplarının caydırıcı etkisiyledir. İşçi sınıfının sokakta ve iş yerlerinde olması, yaşlıların da evde oturması istendi. Ancak tutarsızlık fark edilince, 65 yaş üstü esnaf ve çalışanlara da izin belgeleri verildi. İnsanın sağlık ve yaşam hakkının, kapitalizmde çok da önemli olmadığını bir kez daha gördük. Ancak alınıp-satılabiliyor ise insan sağlığı ve sağlık hizmetleri değerlidir” denildi.
‘YASAKLAR İNSANLIK VE BİLİM DIŞIDIR’
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“65 yaş üstü insanlarımıza, bütünlüklü toplumsal önlemler olmaksızın travmalar yaratan izolasyon uygulamak, insanlık ve bilim dışıdır. 65 yaş üstü insanlara ev hapsini dayatmak artık zulüm halindedir. Yasaklar ve yoksunluklar, insan yapısında özellikle 65 yaş üstünde psikolojik yıpranmalar- tükenmişlikler ve tahribatlar getirmiştir. 65 yaş üzeri yurttaşlarımıza yönelik özel kısıtlamalar kaldırılmalıdır.
“Şimdi 65 yaş üstündeki insanlar haklı olarak soruyor: ‘Bizlere yasak koyarak salgın önlendi mi?’ Hayır! Çünkü izlenen salgın politikalarında hatalarda ısrar ediliyor. İnsanlar salgın riski altında kitlesel ve yakın temaslar içerisinde çalıştırılıyor.
“Devlet, sosyal devlet olma sorumluluğunu yerine getirmelidir. İşçi sınıfını, küçük esnafları, yaşlılarımızı temel geçim geliriyle destekleyerek, tam kapanma tedbirine başvurmalıdır. Devlet ve sosyal güvenlik kurumları, bütçelerin önemli kısmını halk sağlığı hizmetine vermelidir. Sermayeye teşvike değil!
“Koronavirüs insanlığın bitişi değildir, salgına karşı korunma ve onun zararlarını asgariye çekmek mümkündür. 65 yaş üstü insanlarımızın korona salgınında korunması, adil ilişkilerle ve eşit haklarla saygınlık içinde yaşaması sağlanmalıdır. 65 yaş üstü insanlarımızın doğaya ve topluma emekleri geçmiştir. İnsan onuruna yakışır yaşam onların da hakkıdır.”