Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan Pazarcık’taki HDP Dayanışma merkezine kayyum atanması, dayanışmanın engellenmesine tepki: Gaspçı iktidarın kayyumunu kabul etmiyoruz, gölge etmeyin başka ihsan istemez.”
Emek ve Özgürlük İttifakı, Maraş Pazarcık’ta HDP Dayanışma merkezi aracılığıyla siyasi parti ve kitle örgütlerinin depremzedelerle dayanışmasının engellenmesine yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.
“Dayanışma ile yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz”
Tarihin en büyük depremlerinden birinin yaşandığı ülkede, 10 gündür büyük bir insanlık dramı ile karşıyayız olunduğu belirtilen açıklamada; “Yitirdiğimiz can sayısı tam olarak hala belli değil. Büyük bir felaket yaşıyoruz. Acımız taze, yasımız devam ediyor. Dayanışmayı büyüterek bugünleri aşmaya, yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz” denildi.
“İttifakın binlerce gönüllüsü depremde yaraları sarmak için seferber oldu”
Deprem bölgesinde insani yardım kuruluşlarının, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, gönüllülerin, dünyanın birçok ülkesinden gelen enkaz yardım ekiplerinin canla başla çalıştığını altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Ülkenin ve dünyanın dört bir yanından gelen yardımlar tüm zorluklara, engellemelere rağmen ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Toplum büyük bir dayanışma örneği göstererek ortaklaşmanın ne olduğunu iktidarlara gösterdi. Şu ana kadar Emek ve Özgürlük İttifakı içerisinde bulunan siyasi partiler binlerce tır ve kamyon yardım malzemesini depremzedelere ulaştırdı. İttifakın binlerce gönüllüsü de depremde yaraları sarmak için seferber oldu. Evsiz kalan yüzlerce aileye konaklama imkânı sağlandı.”
“İktidar bu depremin siyasi sorumlusudur”
Deprem sonrası yaşanan insani krizi yönetemeyen, tehdit, hakaret ve küfür ederek halka kin ve öfkelerini kusan iktidar temsilcilerine tanık olduğu ve bunların hafızalara kazandığı vurgulanan açıklamada; “Tüm kararların tek bir adamdan çıktığı tek adam rejiminin acizlik içinde nasıl çırpındığını gördük. Depremden kaynaklı on binlerce ölümü, yıkımı kader planı olarak gören bir iktidar aklı üzerimize kabus gibi çöktü. Bilim insanlarının uyarıları dikkate almak yerine, müteahhitlere sınırsız kaynak ve imkan sağlayan beton zihniyetli iktidar bu depremin siyasi sorumlusudur. Bu yüzden, yitirdiğimiz canların kanı iktidarın ellerindedir” denildi.
“OHAL zorbalığına şahit olduk”
Devletin tüm imkanlarını kullanabilen, her türlü yetkiye sahip AKP-MHP iktidarının OHAL zorbalığının ilkine dün şahit olunduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “OHAL’in emeğin, insanlığın, yardımlaşmanın ve dayanışmanın gaspı olduğunu gördük. Depremin yaşandığı ilk günden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından gelerek hızlı bir şekilde organize olan, yine Türkiye’nin dört bir yanından gelen yardım malzemelerini depremzedelere özenle dağıtan Maraş Pazarcık’taki HDP Dayanışma merkezine kayyım atandı.
Kayım zihniyetiyle ülkeyi yönetmeyi adet edinen iktidar; emekle, dişle, tırnakla günlerce soğukta titreyerek ama dayanışma ruhunun yaktığı yürek yangınıyla yaratılan emeğimizi gasp etmek istedi. 10 gündür 100’ün üzerinde köye yardım malzemesi taşıyan arkadaşlarımızın çalıştığı depo ve çadır; Pazarcık halkı için yaşamın, umudun merkezi olarak görülmektedir. İşte o merkeze kaymakam peşine taktığı 200 asker ve polisle baskın yaparak depoya el koydu.”
“Dayanışmayı her yerde büyütmekte kararlıyız”
Türkiye Komünist Partisi üyelerinin Osmaniye’de, Emekçi Hareket Partisi genel başkan ve üyelerinin İstanbul’da gözaltına alınmasının deprem dayanışma ağını oluşturan binlerce kurum ve gönüllüye gözdağı verme amacı taşıdığına dikkat çekilen açıklamada; “Depremde ortalıkta görünmeyen iktidarın toplumsal dayanışma ağlarına yönelik bu saldırıları kabul etmiyoruz. Milyonların dayanışmasını tüm demokrasi güçleri ve gönüllüleriyle birlikte her yerde büyütmeye kararlıyız. Meşruiyetini yitirmiş bu zorba iktidarın atadığı kayyım bizim için yok hükmündedir. İktidarın yapması gereken gölge yapmaması, askerini polisini alıp sırça köşklerine geri dönmesidir. “Her şey benim kontrolümde olsun” diyen iktidarın emek gaspını kabul etmiyoruz. Asrın cinayetinin asıl sorumluları olan gaspçı iktidardan elbette siyaseten ve yargı önünde hesap soracağız” denildi.