Emek ve Özgürlük İttifakı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacaklarını ve bu iktidardan hesap sormakta kararlı olduklarını açıkladı.
Emek ve Özgürlük İttifakı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair tutumunu, Dünya Ticaret Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında açıkladı.
Toplantıya, Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, EHP Hakan Öztürk, SMF Sözcüsü Barış Kayaoğlu, TÖP Juliana Gözen ile HDP’nin de yer aldığı Kürdistani İttifak Çalışması’nda yer alan İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, Kürdistan Demokratik Partisi-Türkiye (KDP-T) Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş katıldı.
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ortak açıklamasını, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan yaptı. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı tutumuna dair ortak deklarasyonu şöyle:
Uzun süredir bir tartışma yürütüyorduk, depremden önce adayımızı çıkaracağımızı deklare etmiştik ama değişen şartlar sonrasında durumu ittifaklarımızla ve kurullarımızla yaptığımız tartışmalarda kararımızı gözden geçirdik. Bugün kararımızı ve tutumumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birine iki aydan az bir zaman kaldı. Ülkenin ve toplumun geleceğini belirleyecek tarihsel bir andan geçiyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılının eşiğinde, ülkenin 13. Cumhurbaşkanı seçilecek ve parlamento yeniden oluşturulacak.
“Çoklu sorunlar ve çözümsüzlük derinleşiyor”
AKP iktidarının son 21 yılda uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalar hayatın her alanında büyük bir yıkım yaratmış; özgürlükleri kısıtlayan, baskı ve hukuksuzluklara dayalı uygulamalar sınır tanımamıştır. Yaşadığımız çoklu sorunlar, çözümsüzlük ve ağır bunalım her geçen gün derinleşmektedir. AKP-MHP iktidarı, toplumun bugününü çalmıştır ve yarınını da tehdit etmektedir.
Ülkeye bir kâbus gibi çökmüş olan bu siyasi iktidar, her türlü tahakküm pratiklerini uygulayarak tek adam yönetimini ülkenin her bir karışına yaymış durumdadır. ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ Türkiye halklarını nefessiz bırakmaktadır.
Türkiye’nin en temel ihtiyacı halkın egemenliğine dayanan gerçek ve güçlü bir demokrasidir. Evrensel hak ve özgürlüklerin tanındığı ve anayasal güvence altına alındığı, demokratik hukuk ilkelerinin geçerli olduğu, sosyal ve ekonomik hakların yaşam bulduğu bir düzen istiyoruz. Yerel katılım mekanizmalarının işlediği güçlü bir yerel demokrasi olmadan bu hedefe ulaşmak mümkün değildir.
Ülke ve toplum olarak 15 Mayıs sabahına umutla uyanacağız. Demokratik değişimi gerçekleştirecek güçlerin parlamentoda çoğunluğu kazandığı, Kürt sorununda demokratik ve barışçı bir çözüm için Meclis’in asli bir irade olarak görüldüğü, tüm muhatapların şeffaf bir diyalog ekseninde özgür bir tartışma yürütebildiği, yurttaşların eşit, özgür ve barış içinde bir geleceği kuracağı günler bütün vicdan sahibi insanlarımızın özlem ve talebidir.
“Halkımızın gerçek alternatifi bizleriz”
Emek ve Özgürlük İttifakı, emekçilerin ve tüm ezilenlerin taleplerinin sözcüsüdür. Demokratik değişimin gücü ve inşa iradesidir. Halklarımızın haklarının yegane temsilcisi ve teminatıdır. Doğanın talanına karşı mücadelenin adresidir. Gençlerin özgür yaşamının güvencesidir. Türkiye’nin geleceğinin demokrasiyle buluşmasının anahtarıdır.
Emek ve Özgürlük İttifakı olarak kadın özgürlükçü bir yaşamı kuracağız. Kadınların yok sayılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Kadınların yaşamın tüm alanlarında eşit ve özgür olacağı yarınların teminatı biziz. Kadınların, eşit temsiliyet ilkesiyle siyasette özne olmasının en güçlü savunucusuyuz. İttifakımız İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar yürürlüğe sokacak ve kadınların tüm kazanımlarını anayasal güvence altına almak için var gücüyle mücadele edecektir. Ve bizler, on yıllardan gelen mücadele birikimi, deneyim ve ferasetimizle Türkiye halklarının demokratik egemenliğinin tesis edildiği günlere kavuşmak için kararlıyız.
Türkiye’nin demokratikleşmesinin yolu Meclis’te emek, adalet ve barışta ısrar edenlerin, demokratik değişim ve dönüşümü gerçekleştirecek olanların, yani bizlerin önemli bir gücü elde etmesinden geçmektedir. Tek adam sistemi ve restorasyon arasında sıkıştırılmak istenen halkımızın gerçek alternatifi bizleriz.
“Hesap sormada kararlıyız”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tek adam yönetimine karşı tarihsel sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Ülkede demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin, toplumsal adaletin gerçekleşmesi için yoksulluğa, yolsuzluğa, talana ve ranta dayalı bir yönetimi sürdürmüş olan bu iktidardan, büyük tahribatın sorumlularından hesap sorma konusunda oldukça kararlıyız.
“Cumhurbaşkanı adayı çıkarmıyoruz”
Bu nedenlerle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacağımızı kamuoyu ile buradan deklere ediyoruz, bu kararı paylaşıyoruz. Halkın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesinin, kamu yönetiminde adaletin sağlanmasının, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, doğaya saygının, gençlere özgür yaşamın, barışçıl bir dış politikanın, tarafsız ve bağımsız bir yargının, özgürleşen kimliklerin ve en önemlisi de bütün bunları içeren demokratik bir anayasanın tesis edildiği bir siyasal iklimi inşa etmek acil hedefimiz ve mücadele sebebimizdir.
Kapsayıcı çözümlere ihtiyaç var
Türkiye’nin çatışmaya değil aklı selim olanı uygulayarak barışmaya; toplumsal ve siyasal sorunlarımıza kalıcı, gerçekçi ve kapsayıcı çözümler üretmeye ihtiyacı var. Toplumu kutuplaştıran, gerginlik çıkaran, iç ve dış düşmanlar yaratarak huzursuzluğu büyüten, milyonlarca yurttaşın taleplerini ve özlemlerini görmezden gelen bir kişinin kazanma şansı olmayacaktır.
Hep birlikte aydınlık bir geleceğe yürümenin, siyasal demokrasiyi inşa etmenin yolu birlikte mücadeleyi ve umudu büyütmekten, cesaretle yeni bir yaşam için adımlar atmaktan ve toplumun özlemlerini, ihtiyaçlarını karşılayacak politikaları kararlılıkla savunmaktan ve uygulamaktan geçiyor.”