Depremin üzerinden geçen bir yılın ardından İklim Adaleti Koalisyonu ve Ekoloji Birliği, bölgedeki ekolojik ve sosyolojik tahribatı ele alan bir rapor yayınladı.
Depremlerin etki ettiği tüm illerdeki ekoloji, emek ve meslek örgütleriyle yapılan haftalık toplantılar sayesinde doğa, hukuk, sağlık, göç, ekonomi, sosyoloji vb. alanlarda bir yılda yaşananların ve bir yılın sonunda gelinen durumun tespit edilmesi sağlandı.
“Ekokırım suç mahalli bir yılda giderek daha da genişledi”
Bölgedeki ÇED süreçlerinin de ele alındığı raporda her konu başlığı için analiz üretme yöntemi benimsenirken, bölgedeki enkazın -kaldırılmasından taşınmasına- yarattığı ekokırımdan yeninden yapılaşmaya, enkaz alanındaki hayvanların durumundan göçün boyutuna kadar birçok sorun ele alındı.
Merkezi anlayışın, iktidar üreten devlet sisteminin toplumun yaralarını sarmak bir yana yarayı “derinleştiren ana etken” olduğunu belirten koalisyon katılımcı, onarıcı ve şeffaf bir yönetim biçiminin ısrarla tercih edilmediğini hatırlattı. Bölgedeki halk sağlığı ve çevre sağlığı tehditlerine dikkat çekti.
Göç eden depremzedelerin geri dönmelerini teşvik etmek üzere kenti eski dokusu ile yaşam unsurlarına kavuşturucu en ufak bir adımın dahi atılmadığı da belirtilirken; Hatay, Adıyaman, Malatya ve Kahramanmaraş’ta sağlık ve eğitim gibi temel hakların sağlanmamasının, göç eden bireylerin geri dönme ihtimalini giderek düşürdüğü bildirildi.
“Havamızı, suyumuzu, toprağımızı, kentlerimizi, köylerimizi, mahallerimizi ve tüm canlılar olarak birbirimizi korumak zorundayız”
“Yeni Yaşamı Nasıl Var Edebiliriz – Ekolojik Bir Yaşam Mümkün” başlıklı sonuç kısmında ise hem toplumsal alan hem de doğa tahribatının arttığına vurgu yapıldı. Bu tahribatların da kendi yaşam alanımız ile kültürel ve toplumsal değerlerimizi daha fazla korumayı ve dayanışmayı, ayrıca haklarını arayamayan diğer canlılar için de mücadele etmeyi zorunlu kıldığı ifade edildi.
Hatay’da bir yıldır dayanışma örgütleyen bir gence atfen, “Nasıl ki bizim ilkemiz depremde suçu olmayan herkesle dayanışma ağlarını örmek üzere birlikte çalışmaksa, onlarınkisi de para ve rant” denirken, işlenen tüm suçlara karşı dayanışmak ve yeni toplumsallıkları yaratmak zorunda olduğumuzun altı çizildi.
Raporun tamamına ulaşmak için linki tıklayabilirsiniz.
