17.7 C
İstanbul
26 Nisan Cumartesi, 2025
spot_img

Dünya anadil günü – Hakkı Taşdemir

Bugün dünya Anadil günü. 20 yılı aşkın bir süreden beri tüm dünyada 21 Şubat “Dünya Anadil Günü” olarak kutlanmakta. Bengal dilinin özgürleşmesi için yaptıkları gösterilerde polis tarafından katledilen Bangladeşli öğrencileri anmak için kutlanır “Dünya Anadil Günü” 

Anadil, insan yaşamında son derece önemli bir yer tutar elbet. Yapılan araştırmalar anadili dışında bir dilde eğitim görenlerin %46 sının öğrenim yaşamlarında başarısız olduğunu ve yüksek öğrenim göremediklerini göstermekte. Bu elbette çok büyük bir oran. Öte yandan nedenleri uzun tartışmalara konu olacak bir tehlike ile karşı karşıya bugün insanlar. Yerel dillerin yok olma tehlikesi bunun adı. Konuya Türkiye açısından baktığımızda bugün ülkede konuşulmakta olan 39 farklı dilden 18 inin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu, On iki dilin ise kırılgan duruma geldiği belirlenmiş uzmanlar tarafından. Bu arada Kapadokya Yunancası, Ibıhça ve Mlahso tamamen yok olmuş. Süryani/Arami dilleri ailesinin tüm lehçeleri ile Ladino, Gagavuzca, Roman dilleri, Batı Ermenicesi, Hemşince, Lazca, Pontus Yunancası, Abazaca, Adigece, Çerkesçe ve Zazaca da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan diller kategorisine girmişler. 

Türkiye’de durum böyle iken dünyanın dört bucağında da farklı bir durum yok. Kızılderili dillerini yok etmeyi başaran(!) ABD ülkede konuşulan 300’e yakın dili yok etmek için sistemli bir çaba içerisinde. Büyük Britanya’da nüfusu 3,5 milyona yakın olan Galler ülkesinde yaşayanların sadece %20’si anadilini konuşabilmekte. Fransa’da Alsasça, Brötonca ve Korsikaca yöre halklarının ancak %20’si tarafından konuşulabilmekte ve bunların büyük çoğunluğu da 60+ yaş grubundaki insanlar. Yine yapılan araştırmalar yeryüzünde ortalama her iki haftada bir dilin yok olduğunu göstermekte. 

Ekonomik gelişmelerin bir ürünü olarak insanların doğdukları yerin dışında yaşamak bir başka anlatımla metropollerde toplanmak zorunda kalmaları da bu gelişmeyi hızlandırıyor. Büyük şehirlerde yaşamakta olan insanların büyük çoğunluğu yaşadıkları yerde sadece doğdukları andan itibaren öğrendikleri dili konuşarak yaşamlarını sürdürememekte artık. Bu durum insanların kendilerini yeterince ifade edememesi sonucunu yaratıyor, psikolojik çalkantılara neden oluyor. 

Adına küreselleşme denilen olgunun dünyaya egemen olması ile sadece yerel diller değil pek çok ulus devlette baskın diller de tehlike altına girmeye başladılar. Çok uluslu şirketlerin ortak dili İngilizce hayli zamandan beri. İstanbul, Manama, Doha veya Cakarta’da kurulu iş merkezlerinde tek dil konuşulur odu artık İngilizce. 

Bugün dünyada internet uygulamalarının %80’i sadece 10 farklı dilde gerçekleştiriliyor. Elbette bu %80’in aslan payı da İngilizceye ait. (%25) 

Tek dile doğru yönelen bu gidiş insanlık tarihinin yarattığı en büyük zenginliğin dil zenginliğinin yok olması tehlikesini yaratıyor. Bugün dünyada konuşulan dillerin %40’ının yakın yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu söyleniyor. Unutulmamalı, yok olan her dil aynı zamanda bir kültürün, bir uygarlığın tarihe karışması demek. 

Farklı kültürlerin bir arada yaşamasının dünyanın bir zenginliği olduğunu düşünen biri olarak yerel dillere sahip çıkılması ve mevcut bütün dillerin korunması gerektiğini düşünmekteyim.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ŞUBAT SAYISI ÇIKTIspot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 222. SAYISI ÇIKTI!spot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,950AboneAbone Ol