Doğu Karadeniz’in dört ilinde orman yangınları yaşanıyor. Lodos rüzgarının etkisi ile yangınlar söndürülemiyor ve giderek yayılıyor…
Trabzon, Ordu, Giresun ve Artvin’de dün akşam başlayan orman ve örtü yangını sayısı 69’a ulaştı. Trabzon’da 37, Ordu’da 23, Giresun’da 8 ve Artvin’de bir alanda yangın çıktı…
Orman genel müdürü Bekir Karacabey, yangınlarda sabotaj ihtimali görülmüyor açıklamasını yaptı. Bu açıklamanın çok erken olduğunu ifade etmek gerekiyor…
Nedense bu yangınlar dolayısıyla aklıma deli sorular geliyor…
Şöyle ki; biliyorsunuz, Doğu Karadeniz bölgesi maden açısından oldukça zengin bir bölge. Altın, gümüş, bakır, uranyum ve daha birçok değerli maden toprak altında atıl duruyor. Daha önce yazmıştım tekrar olsun, bir araştırmaya göre ilk elden çıkartılacak madenlerin tutarı 100 milyar doları buluyor…
Böylesi büyük bir rakam şirketler açısından göz ardı edilemez. Ne pahasına olursa olsun elde edilmeyi gerekli kılar…
Yine çok iyi biliyoruz ki bölgeye dair maden şirketlerine ruhsatlar dağıtıldı…
Dağıtılan ruhsatlarla ilgili ciddi bilgi kirliliği var. İlgili bakanlık gerekli açıklamayı yapmaktan sakınıyor…
2016 yılında dönemin Trabzon milletvekili Halük Pekşen, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına konu ile ilgili soru önergesi vermişti. Bakanlık önergeyi ısrarlar üzerine yanıtlamak zorunda kalmıştı…
Bakanlığın yanıtı ise felaket bir tabloyu ortaya çıkarmıştı…
Buna göre Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize ve Trabzon’da toplam 13 bin 722,53 kilometrekarelik araziye maden ruhsatı verildi…
Bu alan, altı ilin yüzölçümünün yüzde 38,7’sine karşılık geliyor…
Ayrıca bakanlık ruhsat verilen 303 şirketin ismini “ticari sır” olduğu gerekçesiyle açıklamaktan geri durdu…
Ve görüyoruz ki maden şirketlerine peşkeş çekilen illerde yangınlar oluyor…
Elbette bu durumda şeytanın avukatlığını yapmak bize düşüyor. Acaba bu yangınlarla maden şirketlerinin sahaları mı temizleniyor?
Öyle ya; şirketler bugün ortaya çıkıp bu sahalar bizim, şantiyeleri kurup sahayı maden çıkarmaya uygun hale getireceğiz dese kıyamet kopacak. Halkın kesilecek ağaçlar yüzünden ayağa kalkma riski çok fazla…
Ayrıca yüzyıllardır ata baba toprağında yaşayan insanlar şirketler tarafından köklerinden koparılıp atılacak. Çünkü kapitalist şirketler için insan ve yarattığı kültür değil para önemlidir…
Doğu Karadeniz bölgesi belli ki yeni bir saldırının öngünündedir…
İhsan Hacıbektaşoğlu’nun 2018 yılındaki yazısını okumak için tıklayın.