Diyarbakır önce ikiye bölünecek, sonra davası görülecek

Devlet Demiryolları’nın, Diyarbakır’da tren ray hattı boyunca yapacağı çift taraflı üzeri çitli beton duvarın yapımı tepkilere rağmen sürüyor. Ağustos ayında başlatılan projeye, kentteki sivil toplum örgütlerinden tepki geldi. Yetkililer her ne kadar görüş alındığı söylese de STÖ temsilcileri, böyle bir projeye ilişkin görüşlerinin alınmadığı açıkladı. Projeden sonra STÖ temsilcileri, örülecek ihata duvarının kentin sosyal, kültürel ve ticari yaşamına verebileceği zararlar yetkililere iletirken, Seyrantepe semtinde bulunan 1 ve 2 nolu Küçük Sanayi Sitesi ile Marangozlar Sitesinin batı cephesinden geçen tren raylarının tek tarafında ihata duvarı örülmesi ve 2 adet de kontrollü hemzemin geçidin yapılması, diğer kısımlara ihata duvarı örme işinin ise iptal edilmesi talep edildi. Kentteki tepkiler üzerine yetkililer, projeyi durdurduklarını duyurdu, ancak bir süre sonra sessiz sedasız proje çalışmaları yeniden başlatıldı. Projede yer alan çitlerin üzerinde jiletli tel uygulamasından vazgeçildi.

Diyarbakır kent merkezi içinden geçen demir yolları boyunca inşa edilen panel çit projesinin yapımına devam ediliyor. Kentin 3 farklı noktasında devam eden çalışmalar kapsamında, yüzeyde 50 santimetre beton duvar üzerine 180 santimetre panel çit inşa ediliyor. Kenti ikiye böleceği gerekçesiyle eleştirilere konu olan projenin, şehrin en kritik noktalardan biri olan ve Bağlar ilçesi ile Ofis semtini birbirine bağlayan noktaya ulaşmak üzere.

Devam eden projeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mimarlar Odası Şubesi Başkanı Ferit Kahraman, kentin iki ana bölgesini birbirinden ayıran projede kullanılan “Panel çit” uygulamasını her türlü koşulda doğru bulmadıklarını dile getirdi. Kahraman, kentin birbirinden ayırmanın sadece Ofis semti ve Bağlar ilçesiyle sınırlı kalmayacağını vurgulayarak, diğer bölgeler içinde aynı durumun söz konusu olacağına dikkati çekti.

Şehri ortadan ikiye bölecek projede kullanılan yöntemin doğru olmadığını vurgulayan Kahraman, tren rayları boyunca okul bölgeleri ve kentin iki yakasında ikamet eden aile-akrabaların olduğuna ve geçiş güzergâhlarına ilişkin belirlenmiş planlamaların yapılmadığını ifade etti. Projenin plansız bir şekilde ilerlediğini ifade eden Kahraman, teknik olarak alt ve üst geçit ya da hemzemin geçitlerin nasıl olacağı konusunda ciddi sıkıntıların olduğunu kaydetti. Daha önce geçiş güzergahlarına ilişkin belli bir plan olmadığı takdirde halkın kendi güzergahını yapacağını yetkililere aktardıklarını dile getiren Kahraman, projenin yapıldığı yerlere bakıldığında kent sakinlerinin bazı yerlerde panel çitleri kaldırdığını, dolayısıyla yapılan projenin hiçbir anlam ifade etmediğini söyledi.

Projenin uygulandığı bazı yerlerde ciddi sirkülasyonların var olduğunu, bunun üzerine sirkülasyonun geçişlerini giderecek geçiş yöntemlerinin tartışılmasını gerektiğinin altını çizen Kahraman, eksikleri dile getirdiklerini, ancak bir sonuç alamadıklarını ifade etti. Projenin iptali için şu an İdare Mahkemesinde devam eden bir davalarının olduğunu, duruşmanın ise Aralık ayına alındığına dikkati çeken Kahraman, kent için bu kadar önemli bir konunun duruşmasının, proje bitimine denk getirilmesinin ayrı bir sorun olduğunu belirtti.

“Panel Çit” projesinin yetkililerce kazaların önlenmesi amacıyla yapıldığını, ancak son 20 yılda rapor edilmiş tek bir ölümün olduğunu hatırlatan Kahraman, insan ve canlı yaşamının kendileri için önemli olduğunu, ancak projenin yapılma gerekçesinin kendileri için gerçekçi bir savunma olmadığını ifade etti. Kahraman, “Biz kesinlikle bu projenin kazaları önlenmeye yönelik yapılmadığını, aksine toplum ilişkilerini ve halkı birbirinden ayırmaya yönelik bir hamle olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.

Projenin kent halkının yaşam koşulları göz önünde bulundurmadan yapıldığına vurgu yapan Kahraman, şöyle devam etti: “Sadece devlet demir yolları nezdinde değil, diğer bütün kurumlarda da toplumun hassasiyetlerinin göz önünde alınması gerekiyor. Kente hizmet edilecekse, toplumun kaygılarının da göz önüne alınması gerekir. En iyi yöntemin toplum ve halk ile beraber çözüm yöntemi olduğunu dile getiriyoruz.”

“Panel Çit” projesinin belli başlı yerlerde güvenlik önlemlerinin alınması amacıyla yapılmasına ihtiyaç olduğunu hatırlatan Kahraman, sirkülasyonun yoğun yaşandığı sanayi sitesini örnek vererek şunları ifade etti: “Sanayi sitesinde ‘panel çit’ ile önlem almak bile çözüm değil, oralarda insanlar bölücü duvarı bir mekan olarak kullanıyor; esnaflar, malzemelerini, bazı zamanlarda araç tamiratlarını vesaire o mekanlarda yapıyorlar. Dolayısıyla oralarda bir ‘panel çit’ değil de duvar ihtiyacının da olduğunu dile getiriyoruz.”

Kahraman, ihtiyaç duyulan yerlerde bu tarz projelerin yapılmasına karşı olmadıklarını ancak Tekel Bölgesi ve Eğitim Araştırma Hastanesinde sonraki alanlarda bir yerleşim yerinin olmamasına rağmen “panel çit” örülmesine karşı olduklarını ifade etti. Geriye kalan Ofis ve Bağlar gibi yerlerin ise hemzemin geçitler gibi çözümlerin bulunabileceğini anımsatan Kahraman, şunları söyledi: “Korkuluk niyetinde bir malzeme olan ferforjeyle yapılabilir. Geçiş noktalarına alt geçit ya da üst geçit yöntemleri ile geçişlerin sağlanarak belli başlı mesafelerde bu tedbirlerin alınması gerekebilir ve doğru bir yöntem de olur.”