Diyarbakır’da bir A101 mağazasında müdür yardımcısı olarak çalışan İhsan Tuğrul, yaşadıklarını Sendika.Org’a anlattı. Tuğrul, son kullanım tarihi geçmiş ürünleri müşterilere satmadıkları için tazminatsız şekilde işten çıkarıldığını ve kendi durumunda başka işçilerin de olduğunu belirtti. Tuğrul bunun yanı sıra insanlık dışı çalışma koşullarının dayatıldığını belirtiyor
A101’deki işçi düşmanı uygulamalara ve usulsüzlüklere her gün bir yenisi ekleniyor. Türkiye’nin farklı yerlerindeki mağazalarından neredeyse her gün bir vaka haberinin geldiği A101’de yeni adres Diyarbakır.
Diyarbakır’da bir A101 mağazasında müdür yardımcısı olarak çalışan İhsan Tuğrul, yaşadıklarını Sendika.Org’a anlattı. Tuğrul, mağaza müdürünün ve bölge sorumlusunun kendilerine son kullanım tarihi (SKT) geçmiş ürünleri zorla sattırmaya çalıştıklarını söyledi. Şirketin genel merkezinden gelen talimatnamede SKT geçmiş ürünler varsa fireye yazılması gerektiğini ifade eden Tuğrul, müdürlerin ve bölge sorumlularının bu talimatnamenin tersi yönde hareket ettiğini ifade etti.
“Yükselmek için fireyi azaltmaya çalışıyorlar”
Tuğrul, müdürlerin ve bölge sorumlularının yükselmek için fire sayısını azaltmaya çalıştığını ve bu yüzden de kendilerine baskı uygulandığını söylüyor. Tuğrul’un anlattığına göre A101 işçilerine fireye ayrılan her SKT geçmiş ürün için “Neden müşterilere satmadınız” denilerek kızılıyor. Tuğrul, kendisinin de diğer işçilerin de bu durumu sindiremediklerini ve itiraz ettiklerini ifade ediyor.
Önce tehdit ve mobbing
Yaklaşık iki ay önce mağaza müdürüyle ve bölge sorumlusuyla bu konuda tartıştığını ifade eden Tuğrul, müdür tarafından sürekli olarak part-time pozisyona geçirilmekle ve işten atmakla tehdit edildiğini söylüyor. Tuğrul, kendisine bölge sorumlusunun SKT tarihi geçmiş ürünlerin satılmamasını kast ederek “Böyle olursa sizinle çalışmak istemiyoruz” dediğini belirtti.
Sonra istifaya zorlama
Sonraki süreçte hasta olduğu bir süreçte rapor alan Tuğrul, raporunun bitiminde işe tekrar dönüyor. Mağaza müdürü, kendisine istifa dilekçesini yazmasını söylüyor. Tuğrul da kendisine böyle bir dilekçe yazmayacağını, üst yöneticisi olan bölge temsilcisiyle konuşabileceğini söyledi. Bunun üzerine bölge temsilcisinin yanına gittiğini söyleyen Tuğrul, bölge temsilcisinden de aynı muameleyi gördüğünü ifade ediyor.
Kod 48 ile işten atıldı, “Mahkemede hakkını ara” dendi
Tuğrul istifa etmeyince ertesi gün Kod 48 ile tazminatsız şekilde işten atıldığını öğreniyor. Kod 48, işçinin mazaretsiz olarak üç gün devamsızlık yapması sonucunda tazminatsız olarak işten çıkarma kodu. Tuğrul, işten atıldığını öğrenince şirket merkezine ulaşarak durumunu anlatıyor. Ancak avukat olduğunu söyleyen kişi Tuğrul’a sadece önce arabulucuda sonra da mahkemede hakkını arayabileceğini söyledi.
Raporu bitmende atılan da var
Tuğrul kendisiyle benzer durumda 3 kişinin daha olduğunu ifade ediyor. Bunlardan ikisinin başka mağazada birinin ise kendisiyle aynı mağazada çalıştığını ifade etti. Kendisiyle aynı mağazada çalışan işçi ise Tuğrul’un işten çıkarılmasının ardından daha fazla baskı görüyor. İş yükü artan işçi rahatsızlanıp rapor alıyor. İşçinin henüz raporu bitmeden yine Tuğrul gibi Kod 48 ile işten atıldığını söylüyor Tuğrul.
18 saat çalışma, yemek arası bile yok
Tuğrul, bu yaşananların yanı sıra insanlık dışı koşullarda çalıştırıldıklarını ifade ediyor. Çalışma sürelerinin bazen günde 18 saati bile bulabildiğini ifade eden Tuğrul, yemek arasının bile verilmediği günlerin olduğunu söylüyor. “Keyfiyet hakim” diyor Tuğrul, “Örneğin bölge temsilcisi ya da bölge müdürü gelecek diye mağaza kapanırken düzenleme yaptırıyorlar ve gecenin üçüne kadar sürüyor. Sonra sabah gelip mağazayı açıyoruz aynı saatte” diye de ekliyor.