DİSK Basın-İş, geçtiğimiz günlerde TV100’ün sahibi iş insanı Necat Gülseven tarafından satın alınan ve Genel Yayın Yönetmenliği görevine Seyhan Avşar’ın getirildiği Gerçek Gündem haber sitesinde sendikal baskılar ve işten çıkarmalar olduğuna dair açıklama yaptı.
Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası tarafından yapılan açıklamaya göre, site bünyesinde çalışan 5 basın emekçisinin işine son verildi, 2 gazeteci ise istifaya zorlandı.
Sendika, Seyhan Avşar’ın göreve geldikten kısa bir süre sonra çalışanlara yönelik “Burada sendikal örgütlenmeye girişeni kovarım” sözleriyle sendikal faaliyetler nedeniyle çalışanları tehdit ettiğini belirtti. Sendika açıklamasında, işçilerin mesai saatlerinin artırıldığı, 5 gün olan çalışma süresinin 6 güne çıkarıldığı ve bazı çalışanların izinsiz 7 gün çalışmaya zorlandığı belirtildi.
Açıklamada şöyle denildi:
“Avşar tarafından çalışanlara yönelik baskı ve mobbing uygulandığı, haber editörlerine haber giriş sayısı konusunda baskı yapıldığı, yayın politikasının değiştirilerek iktidara yakın bazı isimler hakkındaki haberlerin yapılmasının yasaklandığı ve Avşar’ın kadın çalışanların kıyafetlerine yönelik cinsiyetçi ifadeler kullandığı da üyelerimiz tarafından sendikamıza bildirilmiştir.
Gerçek Gündem yönetimine ve Seyhan Avşar’a sendikal örgütlenmenin Anayasa tarafından korunan bir hak olduğunu hatırlatıyoruz. Gerçek Gündem yönetimini kınıyor, işten çıkarılan emekçilerin yanında olduğumuzu ve her türlü hukuki desteğe hazır olduğumuzu bildiriyoruz.”
Seyhan Avşar’dan yanıt
Seyhan Avşar ise açıklamaya tepki gösterdi. Avşar sosyal medya hesabından şöyle yazdı:
“Açıklamayı okurken hem güldüm hem üzüldüm. Çamur at izi kalsın türden bir açıklama. Amaç üzüm yemek değil bağcı dövmek. Ancak unutulan bir şey var ya da görmek istenilmeyen ben bağcı değilim.
DİSK bu kadar kritik bir açıklamayı yaparken öncesinde insan konunun muhattabını da arayıp sormaz mı? Delilleri görmek istemez mi? İçerden birkaç kişiyle konuşup bilgi almaz mı?
Açıklamanın her cümlesi ayrı bir yalan ve yanlış bilgiye dayanmakla beraber en korkuncu “iktidara yakın isimler hakkında haber yapılmasın” iddiası…
Hakkımda iktidara yakın isimler aleyhine yaptığım haberler nedeniyle sayısız dava ve onlarca yılı bulan hapis cezaları isteniyor. Bu nedenlerle tehdit edildiğim, yöneticileri aranarak işten çıkarılmaya çalışılan biri hakkında siz nasıl olurda bu kadar pervasızca bu cümleleri sarf edebiliyorsunuz?
Göreve geldiğim günden beri tüm ekip arkadaşlarıma, “kimsenin tarafı değiliz, insan haklarından tarafız” dedim. Sitemize giren herkes pek çok haber görecektir…
Son olarak mesleğe ilk başladığım dönemde DİSK’in iş yeri temsilcisi tarafından tehdit edilip, suç duyurusunda bulunmuştum. Ancak DİSK daha da yıpranmasın diye bunu gündeme dahi taşımadım. @ArzuCerkezoglu bunun yakın tanığıdır. Ancak buna dahi değmezmişsiniz!”