“Filistin, yalnızca Filistin değildir. Çocuk generallerin
siyonistlere attıkları taşların, yalnızca taş olmadığı gibi.
Bir çağrıdır Filistin; insanlığa, insan olana. Bir umuttur atılan
her taş, insanlık için geleceğini arayana.”
Bu sözler Filistin halkının devrimci önderi, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin Genel Sekreteri Corç Habaş’a ait.
Bundan tam bir yıl önce Filistin direnişi Aksa Tufanı hamlesiyle tüm dünya halklarına bir yol açtı. Onlarca yıldır süren katliamlara, sistematik işkenceye, aşağılanmaya, yurtlarından edilmeye, siyonist işgale karşı Filistinliler, en zor koşulların içinden çıkarak insan onurunun ve özgürlüğünün teslim alınamayacağını gösterdi.
İşgalci İsrail tarafından bir açık hava hapishanesine dönüştürülen Gazze’de sabırla, inatla ve büyük bir ciddiyetle örülen direniş bir yıl önce tam da bugün işgal ordusunun Gazze Tümeni’ni felç etti, direnişin tutsaklarının salınması için onlarca işgalciyi esir aldı ve Demir Kubbesi’yle, MOSSAD’ıyla, teknolojisiyle sarsılmaz, yenilmez denilen siyonist İsrail’in tüm yaldızlarını söküp attı. Filistin Direnişi’nin bu başarısı tüm dünyada işçileri, emekçileri, halkları sömüren egemenlerin korkulu rüyasına dönüştü, dünya halkları için de umut oldu.
Siyonist işgalin varlığı bölgedeki savaşın sebebidir. Emperyalistler ve işbirlikçileri bir yılda siyonist işgalin tüm saldırılarının arkasında durdu, destekledi. Bugün savaşı büyüten emperyalizm/siyonizm son bir yılda 42 binden fazla Filistinliyi katletti, onlarca hastaneyi bombaladı, direnişin önderlerini suikastlarla öldürdü, Yemen’den Irak’a, Suriye’den Lübnan’a direnişe destek veren her coğrafyaya saldırdı. ABD başta olmak üzere her emperyalist devlet ve işbirlikçileri bu katliamların doğrudan sorumlusudur.
Dünya halklarının bu onurlu direnişe desteğini kırmak için onlarca yalan söylendi, kürsülerden hamaset yapıldı. “İşgal devleti İsrail’in kendini koruma hakkı”ndan bahseden kalemşörler, siyasetçiler, Gazze’de açlıktan ölen bebelerimizle ilgili tek kelime etmediler. Ama direniş ve dostları bu karartmayı yarmak için mücadeleyi büyütmektedir. Daha iki gün önce tüm dünyada milyonlarca insan Filistin Direnişi’ne destek için sel oldu kent meydanlarına aktı. Tüm dünya halkları bizlere savaş ve sömürü dışında bir gelecek vaad etmeyen bu sistemin egemenlerine karşı bir kez daha Filistin’in yanında durdu.
Öte yandan bu yalanın bininin bir para ettiği yerlerden biri de üzerinde yaşadığımız bu coğrafyadır. TV’lerde, mecliste, mitinglerde “Filistin’in yanındayız” hamaseti yapan, işgalci İsrail’in en büyük destekçilerindendir. İşgal devleti kurulduğunda onu resmi olarak tanıyan ilk bölge devleti TC’dir. NATO üyesi TC, geçmişten günümüze bu desteğini sürdürmektedir. Gazze’den Beyrut’a bombalar yağdıran işgal devletinin pilotları Konya’da eğitilmektedir, Kürecik ve İncirlik üslerinden istihbarat paylaşılmaktadır. Dahası Filistin Direnişi’nin ve dostlarının köşeye sıkıştırdığı işgalci İsrail’e ticaret hiç kesilmemiştir. Domatesten betona, tank yakıtından petrole yüzlerce kalem ürün işgal devletini beslemek üzere TC’den gönderilmektedir.
Biz işçiler, halklar, kadınlar, öğrenciler, Filistin Direnişi’nin yanındayız ve olmaya devam edeceğiz. Onun için bu topraklarda; “işgal devleti İsrail’le askeri-diplomatik-ticari-akademik tüm ilişkiler kesilsin, işgal devleti İsrail’i savunan İncirlik ve Kürecik üsleri kapatılsın, halkların katili NATO’dan çıkılsın!, işgal devletinin elçileri kovulsun, elçilikleri kapatılsın!” demeye, bunların gerçekleşebilmesi için örgütleneceğiz ve mücadeleyi büyüteceğiz. Filistin Direnişi’ne dayanışmamızı eksiltmeyeceğiz.
Bölgemiz ve tüm dünya emperyalist saldırganlıkla karşı karşıya. Irak’ın, Suriye’nin, Filistin’in işgalcileri, Vietnam’ın kasapları, Afganistan’ın failleri, Ukraynalı faşist sürüsünün, IŞİD’in yaratıcıları, terör örgütü NATO’nun efendileri, İran’dan Tayvan’a tüm dünyayı yine kendileri paylaşmak için savaşı büyümektedir.
Dünya halkları Filistin Direnişi’nin 7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinden aldığı güçle bu savaşa karşı mücadeleyi büyütmelidir. Dünyadan sömürüyü ve savaşı silecek olan tek gerçek çözüm sosyalizmdir. Ekim Devrimi paylaşım savaşının durdurmanın büyük bir deneyimi, örneği olarak kendini göstermeye devam ediyor.
Şimdi işgali durdurmak için başlatılan 7 Ekim’den, kapitalizmi yok etmek için başlayan Ekim Devrimi’ne kurulacak bir bağı güçlendirmenin zamanıdır.
Şimdi bitti denildiği anda bir Anka kuşu gibi yeniden doğan Filistin Direnişi’nin dersleriyle, örgütlenmeyi geliştirme zamanıdır.
Şimdi özgürlük, barış ve kardeşlik için sosyalizm bayrağını yükseltmenin zamanıdır.
Filistin’de direniş kazanacak! Devrim için ileri; ya sosyalizm ya ölüm!