Arap Alevilerinin yaşadığı Hatay’ın Dikmece mahallesi sakinleri zeytinliklerin ve tarım arazileri üzerine yapılmak istenen TOKİ konutlarına karşı hukuk mücadelesini sürdürüyor.
Mahalle sakinlerinin TOKİ ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına acele kamulaştırmanın iptali ve yürütmenin durdurulması için açtığı davanın karar duruşması bu sabah Hatay 3’üncü İdare Mahkemesinde görüldü.
Karar ilerleyen günlerde açıklanacak
Duruşmaya, Dikmece Mahallesi sakinleri ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme, beş Dikmece sakini ve taraf avukatlarını dinledikten sonra kararın ileriki bir tarihte taraflara bildireceğini belirterek duruşmayı tamamladı.
“7452 sayılı kararname anayasaya aykırı”
Artı Gerçek’e konuşan Dikmece Mahallesi sakinlerinin avukatı Ecevit Alkan, “Bu davada bizim esas talebimiz, bütün Türkiye’yi ilgilendiren talebimiz 7452 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin anayasaya aykırı olması nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne mahkeme tarafından götürülmesi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürebilecek olan gruplar götürmediği için biz ancak bu şekilde somut denetimi yaptırabiliyoruz” dedi.
“Başlı başına hukuksuzluk”
Dikmece’ye yapılmak istenen projenin hiçbir altyapısı olmadığını vurgulayan Alkan, “Dikmece Mahallesinin yaşayan bir köy, yüzyıllardır burada yerleşmiş bir köy. Buraya dört ay etaptan oluşan 7 bin konutluk bir TOKİ projesi yapılıyor. Bu projenin hiçbir altyapısı yok. Yani sosyal ve toplumsal karşılığı da yok.
Depremin üzerinden 11 ay geçti. Burada 300 bin konuta ihtiyaç var. Sadece 6 bin konutun teslim edilebileceği konuşuluyor depremin birinci yıl dönümünde. Bu da yüzde 5 demek. Bu kadar hızlı hareket etmenin de çok büyük bir mantığı yokmuş, geçen süreç içerisinde görmüş olduk. Buradaki kamulaştırma kararları 30 Mart’ta alınmış. Zemin etütleri kamulaştırma kararından dört ay sonra temmuz ayında yapılmıştı. Zaten bu başlı başına bir hukuksuzluk” dedi.
“Projenin iptal edileceğini düşünüyoruz”
Projenin iptal edileceğini düşündüklerini dile getiren Alkan, “Çünkü artık yerinde dönüşüm, Antakya’yı tekrar yerinde yapma, rezerv alan, riskli alan ilan etme işlemleri yapıldığı için artık dikkatin oraya kayacağını ve aklı selimin geleceğini düşünüyoruz. Mahkemenin tavrı gerçekten olumluydu. İvedi yargılama dediğimiz çok hızlı yargılama yapıyor mahkeme. Normalde biz 25 Eylül’de açtık davamızı. Şu an 2 Ocak’tayız. Yani üç ay gibi bir sürede dosya karara çıkmak üzere. Yürütmeyi durdurmuş olması bile bence çok büyük bir başarı” diye konuştu.
“Dikmece’de yapılan ekolojik yıkımdır”
Duruşmanın ardından Dikmece Mahallesi sakinleri adına açıklama yapan Hasan Özgün, “Mahkemeye bütün taleplerimizi ilettik. Dikmece’de yapılan bir ekolojik yıkımdır. Bir demografik bir yıkımdır, rantsal yıkımdır, usulsüzdür. Dikmece sakinlerine on yıllardır buralarda zemin sıvılaşması olduğu, sulu tarım yapıldığı ve zeytinlik olduğu için imar izni vermemektedir. Bu sebeple yıllara yayılmış bir şekilde 20 bin civarında köylümüz başka yerlere göç etmek zorunda kalmışlardır.
Önce bize her şeyin günlük gülistanlık olduğunu anlattılar, masal anlattılar, olmayan bir şey anlattılar. Siz neden zemin etüdü yapmadınız diye sorduk. İmara yıllarca kapalı yerler var dedik. Neden civarda Alevilerinin olduğu köylere yapıyorsunuz diye sorduk. Israrla ve ısrarla neden hazine arazilerine yapmıyorsunuz devleti zarara uğratıyorsunuz dedik. Hazine arazilerine yaparsanız oralara devlet parada ödemeyecek. Biz köylüler olarak en az 10 tane alternatif hazine arazisi sunabiliriz kendilerine. Sorularımıza hiçbir yanıt veremediler” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Hatay’ın Antakya ilçesinde Arap Alevilerin yaşadığı Dikmece Mahallesi’ndeki tarım arazileri ve zeytinlikler depremin ardından TOKİ tarafından kalıcı konut yapılmak üzere kamulaştırılınca köylüler direniş başlatmıştı.
31 Temmuz’da iş makinelerinin tarım arazilerine girmesini engellemek isteyen yöre halkı, jandarma tarafından saldırıya uğramış, köylüler gözaltına alınmıştı. Direnişini sürdüren köylülere inşaata başlamak için zeytin hasadı bitene kadar süre verilmişti.
Hatay 3’üncü İdare Mahkemesi, acil kamulaştırma kararına karşı 7 Kasım 2023’te yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Yürütmeyi durdurma kararına rağmen 27 Aralık 2023’te TOKİ, jandarma eşliğinde iş makineleriyle mahalleye girmeye çalışınca mahalle sakinleri direniş başlatmış, iş makineleri geri çekilmişti.