Azerbaycan ve Ermenistan arasında ateşkese rağmen devam eden çatışmaların Türkiye tarafından körüklendiğini ifade eden DİB, “Barışçıl çözümden ve tarafların anlaşmasından yana olması gerekirken, iktidar içerdeki siyasi ihtiyaçlarını gözeterek insanları ve kentleri yakan bu ateşe benzin döküyor” dedi
Demokrasi İçin Birlik (DİB) Platformu, Azerbaycan ve Ermenistan arasında can kayıplarına yol açan çatışmalara ve Türkiye’nin tavrına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Ateşkese rağmen çatışmalarının sürdüğüne dikkati çekilen açıklamada, “Tek adam rejimi ise bu gerilim ve çatışmayı ilk günden beri milliyetçiliği kışkırtarak tabanını pekiştirmek için kullanıyor” denildi.
Gün geçtikçe ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluğun ağırlaştığına işaret edilen açıklamada, bu olumsuz durumlara karşı iktidarın ise baskı uyguladığı belirtildi. Ayrıca bu baskının giderek arttığına değinilen açıklamada, “Tarikatlara kol kanat gererek, milliyetçiliği kışkırtarak ayakta kalmaya çalışıyor. Sürdürülen saldırgan, yayılmacı dış politika, hem kendi tabanını pekiştirmek hem de muhalefeti bölmek için kullanışlı bir araç” diye kaydedildi.
‘Çıkarı için benzin döküyor’
Türkiye’nin, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu üyesi olduğu hatırlatıldığı açıklamada, “Barışçıl çözümden ve tarafların anlaşmasından yana olması gerekirken, iktidar, ırkçı güdülerle ve içerdeki siyasi ihtiyaçlarını gözeterek insanları ve kentleri yakan bu ateşe benzin döküyor. Ayrıca, Kıbrıs seçimleri öncesi 46 yıldan beri kapalı olan Maraş şehrinin Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın bilgisi dışında halka açılarak, tek adam rejiminin desteklediği adaya avantaj sağlanması, dış politikada sürdürülen tutumun boyutlarını gösteren bir diğer vahim örnek” ifadeleri kullanıldı.
‘Devlet ırkçı saldırılara zemin hazırlıyor’
Ayrımcı durumun Ermeni yurttaşlara yönelik bir tehdide dönüştüğü ve Ermeni yurttaşların ırkçı saldırıların hedefi haline getirildiği belirtilen açıklamanın devamında, “Ateşkes ilan edilmesi ve barışçıl çözümden yana tutum alınmasını öneren Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve HDP’nin Ermeni kökenli Diyarbakır milletvekili Garo Paylan, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) tarafından gazete ilanlarıyla hain ilan edildi. Kullanılan nefret söylemlerinin yarattığı acı sonuçlar hâlâ hafızalardayken bütün yurttaşların güvenliğinden sorumlu olması gereken devlet, ırkçı saldırılara zemin hazırlıyor” denildi.
‘Tek çözüm barış’
“Savaştan; yalnız insanlar, kentler değil, tüm canlılara ait olan doğa da zarar görüyor. Savaş, gerici bölge devletlerinden, emperyalistlerden, savaş tacirlerinden başka kimsenin yararına değil” denilen açıklamada, sorunun barışçıl şekilde çözülmesinin mümkün olduğu kaydedildi.
Savaş kışkırtıcılığı ve yükseltilen milliyetçilik ile yalnızca iktidarın siyasi ihtiyaçlarının karşılandığı belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi: “Çünkü iktidar, grev yasaklamalarıyla yüzbinlerce işçinin grev ve pazarlık hakkını elinden alıyor, şeyhleri, tarikatları devlet protokolüyle ağırlıyor. İktidarın siyasi aracı haline gelen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesini; yurttaşların eğitim, sağlık, barınma, beslenme gibi hayati ihtiyaçlarını umursamadan, yedi bakanlığın bütçesinin üstüne çıkarıyor, ülkenin kaynaklarını Saray’a aktarıyor. Savaş kışkırtıcılığıyla üstü örtülmeye çalışılan hakikatler bunlar. Türkiye’de Meclis içindeki ve dışındaki demokrasi güçlerine düşen görev, bu hakikatleri dile getirmek, iktidarın milliyetçi ve saldırgan dış politikasına karşı çıkmak, sorunların barışçıl çözümünü savunmaktır. Şurası apaçık, demokrasiyi ve yaşamsal haklarımızı korumanın yolu kayıtsız şartsız barıştan yana olmaktan geçiyor.”