AİHM’in HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği kararın bağlayıcı olduğunu belirten DİB, derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu
Demokrasi İçin Birlik (DİB), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği tahliye kararına ve Meclis’te “Kitle İmha Silahlarının Önlenmesi” adı altında getirilen kanun teklifi hakkında yazılı açıklama yayımladı. AİHM’in kararının bağlayıcılığı hatırlatılan açıklamada, Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.
Açıklamalar ‘suç’ teşkil ediyor
Yoksulluk ve salgınla birlikte ülkede hukuksuzluğun arttığı ve demokrasi isteyenlerin hedef alındığı belirtilen açıklamada, “Demirtaş’ın güçlü bir toplumsal muhalefeti temsil ettiği için dört yıldır hapiste tutulduğu AİHM kararıyla da tescil edildi. AİHM kararları kesin ve bağlayıcıdır. Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) taraf devletlerden biri olarak AİHM kararlarını uygulamayı taahhüt ettiği açık. Hukuki durum bu denli açıkken Saray kararı ‘çifte standart’, ‘ikiyüzlülük’ olarak niteledi. İçişleri Bakanı, Demirtaş’ı ‘terörist’ ilan etti. Bu açıklamalar yargıyı etkilediği gibi suç teşkil ediyor. AİHM kararında, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğinin de, AİHM standartlarına uygun olmadığını belirtiyor. Bu nedenle dokunulmazlıkları kaldırılarak tutuklanan milletvekillerinin de serbest bırakılması gerekiyor” denildi.
AİHM’in kararına uyulmamasının ifade özgürlüğü hakkının ihlaline yol açacağını belirtilen açıklamada, Demirtaş ve hukuksuz olarak cezaevinde tutulan siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiğine vurgu yapıldı.
‘Uluslararası sözleşmelere aykırı’
Açıklamada, Meclis’te “Kitle İmha Silahlarının Önlenmesi” adı altında getirilen kanun teklifi hakkında da, “Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararına dayandırılarak, alelacele Meclis’e getirilen yasa teklifi, Güvenlik Konseyi kararı gereği olmadığı gibi Anayasaya ve insan hakları sözleşmelerine aykırı. İnsan hakları örgütleri ve örgütlü toplumun tamamen dışarında bırakıldığı bir hazırlık sürecinden sonra Meclis’ten geçirilen yasaya göre Cumhurbaşkanı dernek veya vakıfların mal varlığının dondurulmasına karar verebilecek. Her türlü yargısal denetimden uzak bu uygulama, örgütlenme özgürlüğü ve mülkiyet hakları bakımından hem Anayasa’ya hem uluslararası sözleşmelere aykırı” ifadelerine yer verildi.