12.2 C
İstanbul
30 Kasım Cumartesi, 2024
spot_img

Dersim Katliamı’nın tanığı: Seyit Rıza’nın torunları baş verir, boyun eğmezler

Dersim Katliamı’nın tanıklarından Mehmet Demir Pençe, katliamın Efrin, Sur, Cizre Nusaybin’de tekrarlandığını belirterek, “Seyit Rıza’nın torunları, baş verir, yine de boyun eğmezler” dedi. Pençe, Kürtlerin birlik olup kendi tarihlerinin katliamlarla anılmasına izin vermemesini istedi.
Bakanlar Kurulu tarafından 4 Mayıs 1937’de alınan kararla Dersim’de askeri harekat başlatılarak halk soykırımdan geçirildi. 81’inci yılını geride bırakan Dersim Katliamı’nın resmi belgeleri olmasına rağmen katliam aydınlatılmadı. Resmi rakamlara göre, o dönem 16 bin kişi, resmi olmayan rakamlara göre ise 70 binin üzerinde kişi katledildi, on binlerce kişi sürgün edildi.
Katliamın tanıklarından 92 yaşındaki Mehmet Demir Pençe, yaşı geçmesine rağmen dimdik ayakta ve hala devletin katliamla yüzleşip özür dilemesini bekliyor. Dersim’de bir huzurevinde yaşayan Pençe,  henüz 12 yaşındayken, yapılan toplu katliamlara tanıklık edenlerden. Yakın akrabalarını katliamda kaybeden Pençe’nin ailesi ise farklı bölgelere geçip dağlarda yaşayarak kurtulabiliyor.
‘KURTULAN ÇOCUKLARI SONRADAN KURŞUNA DİZDİLER’ 
Dersim’in Mazgirt ilçesi Doğanlı köyünden olan Pençe ile çok sevdiği ve her gün gitmek istediği Seyit Rıza Meydanı’ndaki büstün önünde buluşuyoruz.
Pençe, köyün önde gelen isimlerinden olan Cafer ile Ali Rıza ağaların aileleriyle köyün ortasında kurşuna dizdiklerine şahit olduğunu belirtti.
Pençe, yine Mazgirt ilçesi Gölbağı bölgesinde askerlerin 60 kişiyi sıraya dizerek kurşunladığını dile getirerek şöyle devam etti: “Cesetlerin üzerine bizzat kendim gittim. Orada 2 çocuk kurtulmuştu. Onları da sonradan öldürdüler. Belki de sayı fazlaydı. Ama bilemiyorduk. Askerler o cesetleri gece yarısı köylülerin görmediği bir zamanda götürdü; ama nereye götürdüklerini bilmiyoruz. Kutu Deresi’nde 200 kişi, oradaki mağaralara sığınmıştı. Bir kadının dışarı çıkmasıyla yerleri tespit edildi. Ve Sabiha Gökçen emriyle uçakların bombalanması sonucu yaşamını yitirdiler. Kemiklerin kalıntıları hala da eminim orada.”
‘DEDELERİMİZİ BAĞLAMALARIYLA ÖLDÜRDÜLER’ 
Geceleri evlerinde uyuyamadıklarını, hep dağlarda kaldıklarını söyleyen Pençe, Alevi inancını öğreten dedelerin bağlamalarıyla asılarak öldürüldüğünü söyledi. Her şeye rağmen ibadetlerini nöbet tutarak yerine getirmeye çalıştıklarını dile getiren Pençe, “Alevileri soykırımdan geçirdiler ama yine de bitiremediler. Çok haksızlığa uğradık, yaşadıklarımız zulümden de öte bir şey. Ama asla baş eğmedik. Bizden kendileri gibi ırkçı, faşist olmamızı istiyorlar. Ama inancımız gereği biz bunlara karşıyız. Asla benimsemeyiz” dedi.
‘1937-38 EFRİN, SUR CİZRE NUSAYBİN’DE TEKRARLANDI’
Alevilerin hala zulme maruz kaldığını ifade eden Pençe, 1937-38’i yapanların zihniyetinin hala sürdüğünü belirterek, şunları söyledi: “Efrin, Cizre, Sur ve Nusaybin’de yapılanlar  da katliamdı. Hatta Dersim katliamının devamıydı. Halkın oylarıyla seçilenler halka zulüm yapıyor. Türkiye tek adamla yönetiliyor. Erdoğan, Osmanlı’nın torunu olduğunu söylüyor. Tekçiliği dayatıyor. Seyit Rıza’nın torunları ise direniyor.”
‘SEYİT RIZA’NIN TORUNLARI BAŞ EĞMEYECEK’
Yaşı itibariyle konuşmakta zorluk çeken Pençe, şöyle devam etti: “Seyit Rıza, kendi topraklarını savunduğu için idam edildi. İdam edilmeden önceki ‘Size boyun eğmedim, eğmeyeceğim’ sözleri bizim için çok önemlidir. Ama hala bu zihniyet, Seyit Rıza’nın torunlarına baş eğdirmek istiyor. Ben inanıyorum ki onun torunları da baş eğmeyecekler. Selahattin Demirtaş yine ismini bilmediğin diğer seçilmişler ne yaptı da şu an cezaevinde. Onlar da yapılan zulme karşı çıktıkları için cezaevine atıldı. Biliyorum onlar da Seyit Rıza’nın torunları olduklarını söylüyorlar. Ben inanıyorum baş verir, yine de boyun eğmezler.”
‘GENÇLERİMİZ DERSİM’İN HESABINI SORSUN’
Röportaj esnasında iki kelimesinden biri “Gençler ne yapıyor, çok çalışmalılar, seçimi kazanacak mıyız?” soruları yönelten Pençe, şu önerilerde bulundu: “Gençler, çalışmalı. Biz yapamadık, görmedik hesap verenleri. Gençlerimiz Dersim’in hesabını sorsunlar. Alevi, Sünni çatışmasına son versinler. Tek dil, din, ırk politikalarından artık vazgeçilsin. Biz görmedik; ama bizim torunlarımız görsün istiyorum.”
‘KÜRTLER BİRLİK OLMALI’ 
Kürt halkının da kendilerine dayatılan baskılara karşı birlik olması gerektiğinin altını çizen Pençe, “Kürtler artık birlik olmalı, bu katliamlara dur demeli, ben artık tarihimizin katliamlarla anılmasını istemiyorum. 1937-38’e tanık olan bizler bu dertle bir bir ölüyoruz. Katledilen yakınlarımızın mezarı başında bir mum bile yakamadık. Acılarımızı içimize gömerek ölüyoruz. Türkiye’de adalet diye bir şey yok ne yazık ki bizim topraklara hep zulüm yağdı” ifadelerini kullandı.
‘İZİN VERMEDİKLERİNDE KAÇIP SEYİT RIZA’YA GELİYORUM’
Her gün Seyit Rıza Meydanı’na gelmek isteyen ancak Huzurevi’nde kaldığı için izin almak zorunda kalan Pençe, “Bazen izin vermiyorlar. Ben de kaçıp geliyorum. Seyit Rıza Meydanı’nı çok seviyorum. Çok büyük bir anlamı var benim için. Seyit Rıza kendi dili, dini ırkı ve geleceği için zulme karşı mücadele etmiş biri. Bunun uğruna idam edildi. Buraya geldiğimde onları anıyorum” dedi.
MA / Semra Turan

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol