Milli Eğitim Bakanlığı’nın 12’nci sınıflarda okuttuğu Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi kitabının 2023 yılı baskısında Gezi Direnişi bir kez daha, “Dış güçlere” bağlandı. Kitapta, eylemler nedeniyle hükümetin zor durumda bırakıldığı belirtilerek, eylemlere destek veren milyonlarca yurttaşa yönelik, “Mağduriyet algısı oluşturulduğu” kaydedildi. Çok takipçisi bulunan bazı gazetecilerin ve sanatçıların çağrısıyla sayıları artan eylemcilerin, kamu binaları, banka ve dükkanlara zarar verdiği savunuldu.
MEB’in Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi kitabında yer alan, “Gezi Parkı Olayları” sayfası,
“İktidar çocuklara kendi tarihini anlatıyor” yorumlarına yol açtı.
BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre; kitapta, Taksim Dayanışma Platformu’nun hükümet yetkililerinden taleplerinin eylemcilere yönelik, “Örgütlü olmayan genç göstericiler” algısını yıktığı öne sürüldü. Eylemlerin, Gezi Parkı’nın korunmasından ziyade, “Çok sayıda projeye, ülkenin birlik ve bütünlüğüne karşı yapıldığı” iddia edilerek, “Gezi Parkı Olayları, organizasyonundan yürütülmesine kadar her aşamasıyla arka plandaki güçlerin gerçek niyetlerinin gün yüzüne çıkmasını sağladı” denildi.
“Son dört yılın en büyük rezerv kaybına” Gezi Direnişi sebep olmuş
Kitaptaki saldırılar ve yaratılmak istenen manipülasyon bunlarla da sınırlı kalmadı. MEB logosu ile 2023 yılında yeniden baskısı yapılan kitapta yer alan diğer bazı ifadeler şunlar oldu:
“Türkiye’nin son yıllarda dış siyasetteki etkin yapısı, iç siyasetteki toplumsal barışı sağlamaya yönelik politikaları ve ekonomik verilerdeki yükselişin sürece etki ettiği söylenebilir. Aynı zamanda hükümetin politikalarından rahatsız olan bazı iş çevreleri, medya organları aracılığıyla halkı kışkırtmaya çalışmışlardır. Gezi Parkı Eylemleri’nde farklı sermaye gruplarının işbirliğinin ve yabancı istihbarat güçlerinin etkisi olsa da eylemcilerin büyük kısmı, bu etkilerden habersiz olarak kendi istekleri doğrultusunda eylemlere katılmışlardır. Taksim Gezi Olayları, döviz kuru, faiz oranları, borsa endeksi ve TCMB rezervlerine, dolayısıyla Türk finans sistemine etki etmiştir. 2013 Mayıs’tan sonra döviz kuru devamlı artarken, faiz oranları son dört yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır. TCMB son dört yılın en büyük rezerv kaybını yaşamıştır.”