4.7 C
İstanbul
24 Kasım Pazar, 2024
spot_img

Depreminin yıldönümünde birçok kentte 6 Şubat anması

6 Şubat depremlerinin yıl dönümü dolayısıyla birçok kentte yapılan anma etkinliklerinde, “Dayanışmamızı büyütmeye, acılarımızı paylaşmaya, yaralarımızı hep birlikte sarmaya devam edeceğiz” denildi.

Maraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 kenti etkileyen depremlerin yıl dönümü dolayısıyla birçok kentte açıklama, yürüyüş ve anma etkinlikleri gerçekleştirildi.

İzmir

İzmir Barosu, Bayraklı’da bulunan Baro Bahçe Cafe önünde açıklama gerçekleştirdi. Çok sayıda avukatın katıldığı açıklamada, “Asla unutmayacağız, asla affetmeyeceğiz” pankartı taşınırken, depremde yaşamını yitiren avukatların fotoğraflarının bulunduğu standa karanfiller bırakıldı.

Açıklamayı yapan Baro Başkanı Sefa Yılmaz, depremin üzerinden geçen bir yılda acılarının hala ilk günkü gibi olduğunu söyledi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Hatay’da yaptığı açıklamaya dikkat çeken Yılmaz, “Biz, bu cümleleri en üst perdeden duyduk. Ne yazık ki ülkemizde verilen hizmet oylarla ölçülen hale geldi. Buradan bir kez daha söylüyorum, depremde yaşamını yitirenleri unutmadık unutmayacağız ve bu yaşananların sorumlularından hesap soracağız” ifadelerini kullandı.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi, Karşıyaka İZBAN önünde çerağ yakarak, lokma dağıttı. Anmada, “Deprem değil rantçı düzen ve ihmaller can alır” pankartı açıldı. Anmada sık sık “Deprem değil, ihmal öldürür” sloganı atıldı.

DAD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Fırat Dikmen, iktidarın depreme karşı tedbir almadığını ve insanları ölüme mahkum ettiğini belirtti. Dikmen, deprem bölgesindeki demografik yapının değiştirilmek istenmesine de işaret ederek, “Hatay’ın kadim halklarının bölgeden tasfiye edilmesi hedefleniyor” dedi.

İstanbul

İstanbul Tabip Odası ve SES İstanbul Şubeleri, Çapa Tıp Fakültesi önünde açıklama yaptı. Açıklamada, sık sık “İnsanların katili, sermayenin düzeni”, “Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok” sloganları atıldı.

Açıklama öncesi hayatını kaybedenler saygı duruşuyla anıldı. SES Şişli Şube Eşbaşkanı Fadime Kavak, çok sayıda kişinin halen kayıp olduğuna işaret ederek, “Aradan bir yıl geçse de ne yasımız bitti, ne acımız ne de öfkemiz dindi” dedi. Kavak, “6 Şubat depreminin ilk gününden itibaren başlattığımız dayanışmamızı büyütmeye, acılarımızı paylaşmaya, yaralarımızı hep birlikte sarmaya devam edeceğiz” diye kaydetti.

Ankara

Fotoğraf: Direnişteyiz.Org

Haber: Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri: 6 Şubat depremleri asrın felaketi değildir, asrın katliamıdır

KESK Ankara Şubeler Platformu, Sakarya Caddesi’nden bir araya gelerek, Kızılay Genel Müdürlüğü’ne yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca “Deprem değil, sistem öldürür” sloganı atıldı. Platform üyeleri, Kızılay Genel Müdürlüğü binası önünde açıklama yaptı. KESK Dönem Sözcüsü Melek Aşır, “İktidarın ranta dayalı belediyecilik politikaları, denetlemeden uzak yapılar, imar afları, kapitalist sistemin daha çok kazanma hırsı, insan hayatını paraya tercih eden yapılaşma afeti felakete dönüştürmüştür” dedi.

Aşır, depremde toplanan paraların akıbetini sordu. Aşır, ayrıca deprem gerekçesi ile motorlu taşıtlar vergisinin 2 katına çıkarılarak alındığını, 2023 Temmuz’unda 762 milyar lirası depreme ayrılmak üzere, 1 trilyon 120 milyarlık ek bütçe yapıldığını da ekledi.

Aşır, devamla şunları kaydetti: “Deprem sonrasında gözaltına alınıp tutuklanan müteahhitler, deprem felaketinde sorumluluğu olanlardan oluşan suç zincirinin son halkasıdır. Böylesine büyük bir yıkımın asıl sorumlularının, suç zincirinin bütün halkalarını ilmek ilmek ören siyasi iktidar ve tek adam rejimi olduğu açıktır.”

Antalya

Depremin birinci yıldönümünde Attalos Meydanı’nda toplanan Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri “Katliamın gerçek sorumlularını unutmadık, unutmayacağız” dedi.

Haber: Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri: Doğal afet değil cinayet

Hatay

İskenderun Devlet Hastanesi enkazında yaşamını yitiren aralarında 14 sağlık emekçisinin de olduğu 80 kişi KESK tarafından anıldı. Saygı duruşuyla başlayan anmada, ilk olarak KESK MYK üyesi Erdal Karakuş konuştu. Karakuş hala yaraların sarılmadığını söyledi. SES İskenderun Temsilciliği Eşbaşkanı Nalan Nacar ise İskenderun Devlet Hastanesi’nin “depreme dayanıksız olduğu” raporuna rağmen önlem alınmayarak, depremde 14’ü sağlık çalışanı olmak üzere 80 kişiye “mezar olduğunu” belirtti.

Nacar, “Depremde yıkımın asıl sorumlusu insanı ve emeği değersizleştirmeyi bir varoluş şekline dönüştüren, bunu da tüm topluma dayatmaya devam edenlerdir” dedi. Nacar, sağlıkçıların taleplerini şu şekilde sıraladı: “Sağlık ve sosyal hizmet sunumunda kullanılacak binaların güvenli ve kullanışlı hale getirilmesi, sağlık hizmeti ve sosyal hizmet sunucusu emekçilerine güvenli ve sağlıklı barınma koşullarının sağlanması, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarının oluşturulmasını, 1 sene boyunca dile getirdiğimiz, depremin birinci yılında hala kalıcı çözüm üretilemediğine tanık olduğumuz bu taleplerimizin karşılanması; sosyal devlet anlayışının gereği, kamu yöneticilerinin asli görevidir.”

Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal ise, depremde sadece binalar değil eğitim sisteminin de enkaz altında kaldığını söyledi. Ünsal deprem sonrası eğitimde yaşanan sorunları ise şöyle açıkladı: “Depremzede eğitim emekçilerinin bazılarının hala barınma sorunu devam etmektedir. Okullarda öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin temiz suya ulaşma sorunu sürmektedir. Özellikle şehir dışındaki konteyner kentlerde kalan öğrencilerin ulaşım sorunu çözülmemiştir.

Konuşmalar ardından alana karanfiller bırakıldı

İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, depremin birinci yılında Hatay’ın İskenderun ilçesine bağlı Mustafa Kemal Mahallesi’nde bulunan Deprem Gönüllüleri çadırında insan hakları savunucuları ile bir araya geldi. Etkinliğe Çukurova bölgesinde bulunan İHD yöneticileri de katılım sağladı. Küçükbalaban, depremi “asrın felaketi değil, asrın yalanı, asrın sorumsuzluğu, asrın ihmalkarlığı” olarak niteleyerek, devletin enkaz altında kaldığını söyledi.

İHD Hatay Şubesi’nden açıklama

İHD Hatay Şubesi de, Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Çukurova Bölgesi İHD yöneticilerinin katılımıyla açıklama yaptı. Açıklamada konuşan İHD Hatay Şubesi Eşbaşkanı Mürsel Tonguç Salmanoğlu, depremden etkilenen kentlerde barınma, beslenme, altyapı, eğitim, sağlık, çevre, mülkiyet ve ayrımcılık gibi sorunlarının artarak devam ettiğini vurguladı.

Deprem bölgelerinde sağlık hizmetinin halen yetersiz durumda olduğuna işaret eden Salmanoğlu, eğitim öğretim hizmetinin yok denecek durumda olduğunu, ayrımcılığın depremde de devam ettiğini ve enkaz kaldırma ile bina yıkım işlerinde de halk sağlığı ve güvenliği gözetilmediğine dikkat çekti.

Adana

Adana Barosu, depremin birinci yılında Adana Adliyesi Avukatlar Salonu’nda anma etkinliği gerçekleştirdi. Anmaya, Adana Baro Başkanı Semih Gökayaz ve TBB Genel Sekreteri Veli Küçük, Mersin Barosu Başkanı Gazi Özdemir ile baro yönetimi ve avukatlar katıldı. Saygı duruşuyla başlayan anmada konuşan Adana Baro Başkanı Semih Gökayaz, depremde Adana’da 5 meslektaşlarının yaşamını yitirdiğini ifade ederek, “Bir yıldır nasıl inatla, inançla ve birbirimize umut vererek dayanışma gösterdiysek, taleplerimizin de aynı şekilde hep birlikte takipçisi olacağız” dedi.

Mimarlar Odası Merkez Yürütme Kurulu Adana’da basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Mimarlar Odası Genel Başkan Eyüp Muhcu, “Yakın dönemde ardı ardına yaşanan depremler; kentsel ve kırsal alanda bütüncül planlama ilkelerini reddeden anlayışın, kentlerimizi her türlü afete karşı zayıf, güvencesiz ve risk altında bıraktığını gözler önüne sermiştir. Büyük yıkımlara ve önlenemez kayıplara sebep olan rant odaklı planlama, kentleşme ve yapılaşma politikalarına son verilmelidir. Her ne gerekçe olursa olsun afetlerden rant sağlanması amacıyla yürürlüğe konan düzenlemeler, proje ve uygulamalar ivedilikle durdurulmalıdır.”

Fotoğraf: Direnişteyiz.Org

İller Bankası önünde toplanan Adana Deprem Dayanışması Platformu bileşenleri Duygu Cafe’ye yürüyüş gerçekleştirdi. Platform adına yapılan basın açıklamasından sonra kurumlar adına basın açıklamaları okundu.

Adana’da Alpargün Apartmanının yıkılmasıyla ailelerini kaybedenlerin yakınları gerçekleştirdikleri açıklamada “Merkezinin Adana dahi olmadığı bir deprem felaketinde bile, yıkılan binalar için herhangi bir yetkilinin tutuklanmadığını veya yargılanmadığı görmekteyiz.” denildi.

Müteahhit Hasan Can Alpargün’ün adının oğlu tarafından Aleks olarak değiştirilerek mezarlık inşaa etmeye devam ettiğine dikkat çekilerek, “Bu kişilerin adliyede rüşvet verdiği ile ilgili süreç devam etmektedir. Kişi yurt dışında kaçma şüphesi olması nedeniyle yapabileceği mezarlık inşaatlarından kimsenin ev almaması gerektiğinin” altı çizildi.

Kaldıraç Adana adına yapılan basın açıklamasında şunlar şöylendi:

“Çadırları satanları, erzak tırlarımıza el koyanları hatırlayın!”

“6 şubat depremlerinin üzerinden tam 1 yıl geçti. 6 şubatta yaşadıklarımızı, hüznümüzü, öfkemizi, isyanımızı hatırlayın! Depremi katliama çevirenleri, enkaz altında ölüme terk edenleri hatırlayın! Çadırları satanları, erzak tırlarımıza el koyanları hatırlayın! Bizi rant için kağıttan yapılan evlerde bile bile ölümü beklettiler, tırnaklarımızla kazmaya çalışırken enkazı kollarımızla kaldırmaya çalışırken molozları, canlarımızın seslerini dinlettiler. Katliamdır bu yaşanan, yüreklerimiz isimlerini bile sayamadığımız yüz binlercemizin öfkesi ve acısıyla dolup taşıyor. Depremin 11 şehri etkilemesi doğaldır. Söyleyin rant için tarım arazisine bina dikmek doğal mıdır? Kolonları kesmek doğal mıdır? Söyleyin kader midir günlerce beklemek enkazların altında? Göz göre göre ölmek kader mi? Bu aşağılık, bu çürümüş sistemde ölümü beklemek kaderimiz midir?

“Hepsi suçludur”

Bunların hiçbiri ne doğaldır ne de kaderdir. Bu asrın felaketi, bu afet kapitalizmdir. Asıl sorumlular imar affı kanun teklifini verenlerdir. Burjuva muhalefetten iktidarına bu kanunlara evet oyu veren milletvekilleridir. Depreme dayanıksız binaların imar iznine imza atmış belediye başkanları, komisyonlar, müteahhitler, bu süreçte yer almış tüm kişilerdir.
Hepsi suçludur. Yüzbinleri enkaz altında bırakırken bir yandan sükunet çağrısı yapanlar suçludur, Çetelerini deprem bölgelerine sürenler suçludur, gönüllülerle kurulan dayanışmaları yerinden edenler suçludur, daha ölülerimiz gömülmemişken ‘’seçimi bekleyin’’ diyenler suçludur.

“Devlet oradaydı”

Bir ses yükseldi enkazların altından “Devlet nerede?” Devlet; bu ülkenin en büyük kamu kuruluşu Kızılay halka çadır satarken, insanlar sosyal medya üzerinden hayatta kalmaya çalıştığı zamanda internete kısıtlama getirirken, acil kamusal seferberlik yerine televizyonlarda şov yapıp para toplarken, televizyondan halkı tehdit ederken, bugüne kadar toplanan deprem vergilerine ne olduğunu açıklayamazken karşımıza çıktı.

SADAT’ı ile, çeteleri ile gönderilmeyen iş makinaları ile, gönderilen yardımlara el koyması ile devlet oradaydı! Tüm bu yaşananlara tepki gösterip, sokağa çıkanlara polisleri ile saldırırken devlet oradaydı!

“Kül savrulur öfke büyür diyenlerin öfkesiyle…”

Hatırlayın kaos ortamında, en kısıtlı imkanlarla dayanışma ile nasıl hayatta kaldığımızı , canları nasıl kurtardığımızı! Öğrendik ki bizi kurtaracak olan sadece kendi kollarımızdır. Öğrendik ki insanca yaşam için birlikte mücadele etmek gerekmiş. Şimdi bu süreci hatırlayarak sokağa çıkma zamanıdır. Çünkü hesabını soramadığımız her katliam bize yeni ölümler ve katliamlar getirecektir! Hüznümüz isyanımızdır diyen kadınların iradesiyle, katillerimizi tanıyoruz diyerek yürüyenlerin cesaretiyle, kül savrulur öfke büyür diyenlerin öfkesiyle bir kez daha söylüyoruz. Unutmuyoruz, Unutmayacağız, Affetmeyeceğiz!

“İnancımız toprağını savunan bizlerde, direnenlerde”

Kaydet bugünleri, tarihe not düş. Ne bu acı geçer bizde ne öfkemiz . Biz unutmadık, affetmedik, helalleşmiyoruz. İlk günden itibaren nasıl arama kurtarmayı bizler yaptıysak, nasıl ki enkazları birlikte kaldırıp dayanışmayı ördüysek, hesabını da biz soracağız. Anayasayı yok sayan hukukunuza, yasanıza inancımız yok. İnancımız Bütün “felaketlerde” seferber olanlarda, kendi yaralarını saranlarda , yangında, selde, depremde yasaklamalara rağmen bin bir emek ile yaşamı yeniden örenlerde, ranta karşı durup toprağını savunan bizlerde , direnenlerde. Bugün nasıl buradaysak, 8 şubatta da mahkeme salonlarında olacağız. Yalnız değiliz. Çünkü kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!

UNUTMAK YOK AFFETMEK YOK HELALLEŞMEK YOK.”

Amed

DBP ve DEM Parti öncülüğünde kentteki birçok sivil toplum kuruluşu, 6 Şubat depreminin yıl dönümünde, enkazında 89 kişinin yaşamını yitirdiği Diyar Galeria önünde anma gerçekleştirdi. Anmaya, Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayları Serra Bucak ve Doğan Hatun da katıldı.

DEM Parti Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Serra Bucak, yaslarının taze olduğunu belirterek, “Bugün buraya hem ‘unutmuyoruz’ hem de ‘affetmiyoruz’ demek için geldik. İktidardan hesap sorana dek öfkemiz dinmeyecek. Halen bazılarımız kayıplarını arıyor. Depremde devlet ve iktidar yoktu, halk vardı. Bu doğal afeti bir siyasi afete dönüştürenler aslında 8 yıl önce de suni depremler yaratılar” diyerek yaşamını yitirenleri andı.

Anma Galeria enkazına kırmızı gül bırakılıp dua okunmasıyla son buldu.

Depremde yıkılan Diyar Galeria’da yaşamını yitiren, Kürt siyasetçi-aktivist Melike Alp ise Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde Yeniköy’deki mezarı başında anıldı. Anmaya, DEM Parti kadın belediye eşbaşkan adayları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı.

Riha (Urfa)

Riha Emek ve Demokrasi Platformu, Haliliye ilçesinde bulunan Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde açıklama yaptı. SES Riha Şube Eşbaşkanı Ferhat Demir, depremde yaşamını yitirenlere ilişkin paylaşılan verilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Demir, “Bu büyük yıkımın tek sorumluluğu sadece kar hırsıyla başı dönen, yaşadığı her karışı ranta çevirmeye çalışan müteahhitlere de yıkılamaz. Çünkü asıl sorumlu bu hırsı besleyen, büyütenlerdir. Denetim yapmaktan, etkili yaptırımlar uygulamaktan, süreçleri kurallara uygun yürütmekten aciz bir hukuk sistemi inşa eden köhne düzenin sahipleridir” dedi.

DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Bekir Karakeçili, depremzedelerin yaşadığı sorunların çözülmediğini kaydederek, “Deprem felaketinde sorumluluğu olan hükümet yetkililerin en üst biriminden en alt birimine kadar hesap soracağız” dedi.

SES Wêranşar Temsilciliği de depremlerin yıl dönümüne ilişkin ilçe merkezinde bulunan hastanenin önünde açıklama yaptı. Sağlık çalışanları, “Unutmadık, unutmayacağız” pankartı açtı. SES Wêranşar Şubesi’nden Vedat Sarıoğlu, deprem bölgelerinde sağlık kurumlarında yaşanan eksiklikleri sıraladı.

Dêrsim

Dêrsim Kent Koruma Kurulu da depremin yıl dönümüne ilişkin İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı. Açıklamada insan doğaya, emeğe düşman bu köhne zihniyete karşı emek ve demokrasi mücadelesinin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiği belirtilerek, yaşamını yitirenler anıldı.

Açıklamanın ardından anıt önüne karanfiller bırakılıp çerağlar yakılmasıyla anma son buldu.

ÊLIH (Batman)

Êlih Emek ve Demokrasi Platformu, Yılmaz Güney Parkı’nda açıklama yaptı. Açıklamaya, DEM Parti Êlih Belediye Eşbaşkan adayları Gülistan Sönük, Mehdi Öztüzün, siyasi parti ve kurum temsilcisi katıldı. “Depremler değil, rant ve ihmalleriniz öldürür” pankartının açıldığı açıklamada konuşan Eğitim Sen Êlih Şube Başkanı Ramazan Bilmez, aradan geçen zamana rağmen halen sorunların devam ettiğini belirterek, yaşamını yitirenleri andı.

Çewlîg (Bingöl)

Depremin yıl dönümüne ilişkin DEM Parti Çewlîg İl Örgütü de, il binasında açıklama yaptı. Açıklamada konuşan İl Eşbaşkanı Hasan Soysal, depremin kader olmadığını ifade etti.

TJA’dan açıklama

TJA da depremin yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Biz kadınlar bir kez daha belirtmek isteriz ki bir arada yaşamın koşulları ekolojik dengeyi gözetmekle ve doğal yaşamı korumakla mümkündür. İnançla ve dayanışma ruhuyla yaşamı yeniden inşa edeceğiz. Yitirdiğimiz canlarımızı saygıyla anıyoruz.”

Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu ise Amed Ticaret ve Sanayi Odası’nda (DTSO) basın toplantısı yaptı. Toplantıda deprem öncesi ve sonrasına ilişkin rapor hazırlandı. Raporda eksikliklere dikkat çekilirken, Amed’de depremde yaşamını yitirenlerin sayısının 414 olduğu belirtildi. Yine raporda kent genelinde 6 bin 77o ağır hasarlı binanın olduğu belirtildi.

Wan

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Wan Şubeler Platformu, depremlerin yıl dönümü nedeniyle Aydın Perihan Alışveriş Merkezi önünde basın açıklaması yaptı.

Depremlerde yaşamını yitiren yurttaşlar yapılan saygı duruşu sonrası konuşan KESK Dönem Sözcüsü ve Yapı Yol Sen Şube Başkanı Şemsettin Bakır, depremde can kaybının artmasına sebep olan kişi ve kurumlardan halen hesap sorulmadığını belirterek, sorumluların yargılanmasını istedi.

Şırnex

KESK Şirnex Şubeler Platformu’nun çağrısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan açıklamaya katılanlar, depremden etkilenen şehirlerin isimlerinin yazıldığı dövizleri taşıdı. “6 Şubat depremlerini unutmadık. Affetmeyeceğiz” pankartının açıldığı açıklamada konuşan KESK üyesi Beşir Aygül, “Ne yazık ki yaşadığımız bu coğrafyanın tarihi her zaman acıların, yıkımların, felaketlerin tarihi oldu. Bu topraklarda yaşayan insanlar olarak çok acı gördük. Çokça çile çektik” dedi.

Mêrdîn

Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu, Mereş merkezli depremlerde hayatını kaybedenler için anma gerçekleştirdi. Karayolları Parkı’nda gerçekleştirilen anma etkinliğine çok sayıda kişi katıldı. Anmada depremlerin olduğu kentlerin isimleri Kürtçe ve Türkçe yazılan dövizler ile depremlerde hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazıldığı dövizler taşındı. Açıklama öncesi hayatını kaybedenlerin anısına saygı duruşunda bulunuldu. “Unutmayacağız Affetmeyeceğiz” pankartının açıldığı anmada basın metnini platform adına Eğitim Sen Şube Eşbaşkanı Sümeyye Oğur okudu.

Depremlerde yıkık binaların enkazlarının yanı sıra çaresizliğin de hafızalara kazındığını kaydeden Oğur, “Asla unutmayacağız. Depreme geç müdahale eden iktidar, rantın önünü açan uygulamalarla sermayenin hızlıca enkaz kaldırma çalışmalarına başlamasını sağladı… Bu büyük yıkımın ve ihlallerin tek sorumluluğu sadece kâr hırsıyla başı dönen, her karışı ranta çevirmeye çalışan sermayeye ve müteahhitlere yıkılamaz. Çünkü asıl sorumlu bu rant hırsını besleyen, önünü açan ve büyütenlerdir” dedi. Oğur, “Kentlerin yeniden inşasında müteahhitler değil o kentin emek ve meslek örgütleri, halk güçleri, bilim ve kültür insanları söz sahibi olmalıdır. Bir yıldır halka yaşatılanları ne unuturuz ne de affederiz” diye konuştu.

Açıklamanın ardından parkın merdivenlerinde mumlar yakılarak, karanfiller bırakıldı.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol