AİHM’nin “Derhal serbest bırakılmalı” kararı sonrası ilk duruşması görülen Selahattin Demirtaş mahkemeye “İktidar uğruna kendinizi feda etmeyin. İktidar bu seçimde yüzde 99 değişecek” diye seslendi. Avukatlar AİHM kararına uyulmasını istedi. Avukat Ramazan Demir “AİHM’nin siyasi saik taşıdığını söylediği hakimlersiniz” dedi. Avukat Mahsuni Karaman, “Kucağınıza bıraktıkları bu bombalar kucağınızda patlayacak. Yakın tarihte örnekleri var” ifadelerini kullandı. Duruşma 14 Nisan’a ertelendi.
Edirne Cezaevi’nde tutulan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuksuz yargılandığı ana davası Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Demirtaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “Derhal serbest bırakılmalı” kararının ardından ilk kez hâkim karşısına çıktı. Demirtaş duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Duruşmayı HDP milletvekilleri Serpil Kemalbay, Saruhan Oluç, Kemal Pekgöz, Hüseyin Kaçmaz, Züleyha Gülüm, Mahmut Toğrul, HDP PM Üyesi Doğan Erbaş ve parti yöneticileri de izledi.
Avukat Karaman: AİHM kararı yokmuş gibi davranıyorsunuz
Kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı, dava konusu olan fezlekeleri uzun uzun okumaya başladı. Bunun üzerine söz alan Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nin 22 Aralık 2020’de verdiği, “Derhal serbest bırakılsın” kararını hatırlattı. Karaman, “Uzun uzun Van, Ankara’nın dosyalarını okuyorsunuz. AİHM’nin kararı yokmuş gibi davranıyorsunuz. AİHM kararını dikkate almadan duruşmaya devam edeceğiniz anlaşılıyor. Ancak ben sizden AİHM’nin kararını da zapta geçirmenizi beklerdim ama siz fezlekeleri okuyorsunuz hiçbir şey olmamış gibi” dedi.
“Taleplerinizi daha sonra iletirsiniz” diyen mahkeme başkanı ise fezlekeleri okumaya devam etti. Duruşma mahkeme başkanının dosyaya gelen evrakları okumasıyla devam etti.
‘Siyasi faaliyet yürüttünüz’
Savunmasında AİHM Büyük Dairesi’nin “serbest bırakılması” yönünde aldığı karar üzerinde duran Demirtaş, mahkeme heyetinin kararı zapta geçirmemesine tepki gösterdi. Demirtaş, “Mahkemeyi cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. AİHM bu çabalarınızı tescil etti. Biz HDP’liydik. Partinin Eş Genel Başkanlarıydık. Açık siyasi kimlikle siyaset yürüttük. Kendimizi gizlemedik. Siz de siyasi faaliyet yürüttünüz. Ama gizleme gereği duydunuz. Bu bir yıldır duruşmaya çıkamadım. Bu bir yıllık süre zarfında Anayasa Mahkemesi Haziran 2020’de sizin hakkınızda ‘hak ihlali’ kararı verdi. AİHM en ağır hak ihlali kararı verdi. Avukatım da buna dikkat çekmek istedi. Ancak bu süre zarfında sanki hiçbir şey olmamış gibi bugüne kadar yürüttüğümüz faaliyet neyse onu yapalım diyorsunuz. Ama bu bizim açımızdan geçerli değil. Ulusal ve uluslararası mahkemenin verdiği ağır kararlar var. Bu nedenle o kararın zapta geçmesini beklemek bizim hakkımızdır” dedi.
’17 AİHM üyesi sizi hayretle karşılamışlar’
Duruşmada “Çocuklarım aç diyen yurttaş kendisini yaktı” başlıklı haberi gösteren Demirtaş, söz konusu olaya dair “Desteklediğiniz sistemin sonucu bu. Siz bu suça ortak oldunuz. Tam 4 yıldır yaptığınız siyasi faaliyet nedeniyle. Bari AİHM’in verdiği bu kararlar doğrultusunda hareket etmenizi beklerdik. Doğrudan ek iddianameleri okudunuz. Oysa AİHM, ‘hayretle karşılıyorum ki başvurucu ve avukatları yargılamanın bütün aşamalarında Anayasa’nın sorumsuzluk maddesini hatırlatmışlar ama hiçbir mahkeme üyesi bunu dikkate almamış’ diyor. 17 üye size hayretle karşılamışlar” diye belirtti.
Demirtaş: Alenen siyasi faaliyet yürütüyorsunuz
Medyascope.tv’den Özgür Özdemir’in aktardığına göre, Demirtaş duruşmada şunları söyledi:
“Bu yargılamada Anayasa değil seçim kanunu uygulayalım. Siz desteklediğiniz partilerin iktidara gelmesi için aleni siyasi faaliyet yürütüyorsunuz. Sistemin değişmesine yardımcı oldunuz. Tek adam diktatörlüğünün kurulmasına yardımcı oldunuz. Biz Anayasa’yı ve AİHM kararını tanımıyoruz, takmıyoruz’ diyorsunuz. Siyasi sözcüleriniz Erdoğan, Bahçeli ve Soylu söylüyor, siz de bunun gereğini yapıyorsunuz. İktidar uğruna kendinizi feda etmeyin. İktidar bu seçimde yüzde 99 değişecek. Mecliste yargı komisyonuna çağrılacaksınız. Hakkınızdaki dosyalarımızı sonraki parlamento size soracak. And olsun, hukuk önünde bana yaptığınız her şeyin hesabını soracağım. Size durumumuzu anlatayım. Siz üç hakim ve bizler Ankara’da Atakule’nin altında oturmuş ve ‘Atakule var mıdır yok mudur’ tartışması yapıyoruz. Bizi aptal yerine koymanıza izin vermeyiz. Atakule vardır. ‘Bugünkü siyasi atmosferde bu yargılamayı bağımsız sürdürme imkanımız yok. Dolayısıyla bu yargılamayı seçimlere kadar durduruyoruz, Temmuz 2023’e duruşma günü veriyoruz’ dersiniz. Dünya tarihine geçersiniz.”
‘Tanıyorum Mehmet Uçum’u, hukuk cahili bir adam’
“Mehmet Uçum diye benim de milletvekili iken tanıdığım, meslekten tanıdığım hukuk fakültesi mezunu bir arkadaş var Saray’da. O da size bol bol talimat verdi. Özellikle 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi Mehmet Uçum’un neredeyse sözlerini alıp ara karara yazdı bire bir. Siz de izlemişsiniz heyet olarak en genç üyeniz dahil olmak üzere. Diyelim ki üye kıdemli hakimdir başkanla birlikte. En genç üye bile Mehmet Uçum’un hukuk bilgisini cebinden çıkarır. Adam Saray’da hukuk işleri bilmem ne başkanı, size talimat yağdırıyor ve siz onun talimatları doğrultusunda, perspektifi doğrultusunda işlem tesis ediyorsunuz. Ben olsam utanırdım. Mehmet Uçum sen kimsin ya! Ne yetkin var ne bu konuda sorumluluğun var, kimsin sen ya! Bir danışmansın ve gece gündüz bize oradan talimat yağdırıyorsun. AİHM kararı bağlayıcı değil, AYM bağlayıcı değil, ikincildir, dördüncüldür öbürü bilmem nedir diyor. Cahilin teki adam ya! Hukuk cahili. Mehmet’i tanıdığım için söylüyorum bizim arkadaşımız aynı zamanda. Buradan ona seslenmek istiyorum: Mehmet sen ne zaman hukuk öğrendin de Saray’dan bize talimat yağdırıyorsun! Önce git hukuku öğren. Benim avukatlarım yazdığı makalelerle -ki muhtemelen birazdan sunumunu yapacaklar- Mehmet Uçum’a hukuk dersi verirler. Hiçbir talebimizi kabul etmeyip AİHM ve AYM kararlarını uygulamayacaksanız dosyayı savcıya verin, akşama doğru kararı verelim. Siz de yorulmayın. Seçime iki sene kaldı, kapı kapı dolaşıp iktidar için oy toplayın. İktidar kaybedecek, ülke düzelecek ama bazıları hukuk önünde hesap verecek. 142 yıl mı ceza verecekseniz? 141 yıl verirseniz hatırım kalır.”
‘Seçime kitlenmiş durumdaysanız size fırsat vereyim’
“Dosyayı erteleyip Bahçeli’ye de selam çakın bakalım, o sizin selamınızı alacak mı? Dokunulmazlıkların kaldırılması Anayasaya aykırı olduğu için AİHM kararında da bu durum tespit edildiğinden bu maddenin iptali için AYM’ye başvurmanızı istiyorum. Eğer umursamıyor ve seçime kitlenmiş durumdaysanız size fırsat vereyim. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyamı da bu davayla birleştirin. Burada daha iyi bir seçim kanunu uygularsınız. Bunları da yapmazsanız ‘reddi hakim’ talebinde bulunuyorum.”
‘Bu kararın önemini zamanla göreceksiniz’
Duruşmaya verilen aranın ardından avukatlar söz aldı. İlk olarak konuşan avukat Ramazan Demir, AİHM Büyük Daire kararına dair konuştu. Demir, “Bu kararın sizin dosyanızla ilgili olduğunu, 2018’de verilen kararın da sizinle ilgili olduğunu biliyordunuz. Israrla dikkatlerden kaçırıyor olabilirsiniz. Karar yokmuş gibi davranıyor olabilirsiniz. Ama o karar orada asılı ve dünya döndükçe orada olacak. Mahkemenizin son 5 yıldır alet olduğu suçları içeriyor. Bu kararın önemini zamanla göreceksiniz. İlk günden beri ne dediysek onu yaptık. ‘Sizin tarafı olduğunuz suçlar var, olmayın’ dedik. Anayasa değişikliğinin muhalefet ama özelde HDP’li milletvekillerini hedef aldığını, kaldırılan dokunulmazlıklarla legal Kürt siyasetinin tavsiyesi olduğunu söyledik ama siz bunu görmezden geldiniz. Bu karar çıktıktan sonra, kararı uygulama ve ihlalleri giderme planlaması yapmalıydınız. Ama siz bunu görmezden geldiniz” dedi.
Mahkeme başkanı ise, “Bu AİHM kararından sonraki ilk duruşma, aleni şekilde ara kararlarda değerlendiriyoruz” diyerek yanıt verdi.
Çözüm sürecinin bitişiyle Erdoğan ve partisinin HDP’yi siyaset dışı bırakmak için uğraştığını belirten Demir, “Anayasa değişikliğine ilişkin kararların nedenlerini de AİHM kararında göreceksiniz. Kaldırılan dokunulmazlıklarla verilen tutuklama kararlarının içeriğini göreceksiniz. AİHM özellikle fezlekelerle yapılan tutuklamaların niteliğini de tartışıyor. Size ayrı AYM’ye ayrı laf söylüyor. Özellikle AYM’nin 4 Kasım tarihli kararda olmayan Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği’nin suç gerekçesi yapmadığı konuşmaları AYM kendi değerlendirmesine alıp ihlal yok demiş. Bunu ayrı işliyor AİHM. Sizin açınızdan da söylediği çok önemli şeyler var. Bundan kaçıyor olmanızı bir yere kadar anlıyorum. Ama bu kararın sonuç ve etkilerini zamanla göreceksiniz. Türkiye hukukunda yapacağı değişimi hep beraber göreceğiz” şeklinde konuştu.
‘Okusaydınız istifa ederdiniz’
AİHM’in, çözüm sürecinde HDP milletvekilleri tarafından söylenen tüm sözleri “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirdiğine dikkati çeken Demir, “Devlet, sahte delilerle müvekkilimizi tutuklamakla kalmadı bir de o tutukluluğu devam ettirdiniz. AİHM buna da değiniyor. AİHM, ‘önyargılısınız’ diyor. Bunu 22 Aralık 2020’de söyledi ama siz yeni duyuyorsunuz. AİHM kararını şimdiye kadar okumuş olsaydınız belki de istifa ederdiniz. Bütün bu delilleri makul şüphe için gerekli seviyeye ulaşmadığını belirtiyor AİHM, bir Anayasa değişiminden de bahsediyor. Bu yasal değişikliğin manevi unsuru AİHM tarafından ifşa olmuş oldu. Anayasa değişikliğinin hukuka aykırılığı sabit” diye belirtti.
‘Altınızdaki kürsü çekildi’
AİHM kararının mahkeme açısından bağlayıcı sonuçları olduğunu dile getiren Demir, “Sizin, karar çıktığı ilk gün toplanıp, davayı ilgilendiren kısımları açıp bakmanız gerekiyordu. Bu kararın uygulanması için yapmanız gereken onlarca şey var. AİHM’in, siyasi saik taşıdığını söylediği hakimlersiniz. Bu haliyle altınızdaki kürsü çekildi. Şu an fiilen o kürsünün olmaması gerekiyordu. Diğer bir başlık yargılamanın bağımsız ve tarafsız olması meselesi. Mahkemeniniz bu kararla ilgili ne düşündüğünü görmek ve bilmek istiyoruz. Bu nedenle bu kararı somut olarak kayıtlara geçmenizi istiyoruz. Bunun sonuçları olacak, biz peşini bırakmayacağız. Bu kararın var olduğunu önce kabul edin ve AİHM’in sizin yargılamanızı ilgilendirdiği kısımları ki hepsi sizin yargılamanızı kapsıyor. Çünkü biz buradaki her şeyi bildirdik. Mutlaka bir gün bu kararın iyi ve etkin bir şekilde kullanılacağı bir hukuk rejimi gelecek” şeklinde konuştu.
‘Anayasanın değişmesini gerektiren bir karar’
Avukat Benan Molu da AİHM kararının ne anlama geldiği ve ne sonuçlar doğuracağına ilişkin konuştu. Molu, “Pek çok noktasıyla 47 Avrupa Konseyi ülke açısından verilen en ağır karardan bir tanesi. Yargı tacizine maruz kalmış herkesin faydalanabileceği bir karar. Mahkemenin de bizim beyanlarımızla da sizin de katkılarınızla, ilmek ilmek hep beraber dokuduğumuz bir karar ve açık kapı bırakmıyor. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya açısından ve 21’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama için beraatini yeterli görmeyen bir karar. Bu karar için Anayasa ve ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasını gerektirecek kadar ağır bir karar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşi benzeri görülmemiş ve Anayasa aykırı bir şekilde kaldırılan dokunulmazlıklarla başlıyor karar. 47 Avrupa ülkesi arasında tutuklu bir milletvekiline ilişkin verilmiş başka bir karar yok. Türkiye ilk. AİHM, size ‘dokunulmazlığın kaldırılmasından bu yana kötü niyetlisiniz ve bu kişiye yargı tacizi uyguluyorsunuz’ dedi. AİHM 2018 yılında da Demirtaş için tahliye kararı verdi. Mahkeme 2018 yılı kararın uygulanmamasını ve yargılamayı etkilemeye çalışan açıklamaları dikkate alıp kişinin siyasi kimliğinden dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılmasına ilişkin verdiği kararda aslında ‘tuz koktu’ dedi. Bu çok ağır bir karar” diye konuştu.
‘Size talimat getirenler içinde bize de haber gönderenler var’
Mahsuni Karaman ise Kürtçe bir deyimle söze başladı. “Em dibêjin aş çuye, hûn ketine pey çeqçeqokê. Yani, biz değirmenin gittiğini söylüyorsunuz siz değirmenin gereksiz bir aparatı olan çeqçeqokun peşine düşmüşsünüz” diyen Karaman, “Merak ediyoruz, sarayı hoplatıp zıplatan AİHM kararını ne yapacaksınız? Kararı aldıran biz değil sizlersiniz. Tarih hep tekerrürden ibarettir. Size bu kararları aldıran kişiler, ‘yargı bu işe bakıyor’ diyorlar. Kucağınıza bıraktıkları bu bombalar kucağınızda patlayacak. Yakın tarihte örnekleri var. Ergenekon, Balyoz ve FETÖ. Ama siz de biliyorsunuz ki bu kararları alan siz değilsiniz onlar aldırıyor. Siz doğrudan talimat aldınız. Sanmayın ki bizler ötekileştirilmişiz. Size talimat getirenlerin içinde bize de haber gönderenler var” ifadelerini kullandı.
‘Anayasal suç işliyorsunuz’
AİHM kararının doğrudan Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ni ilgilendirdiğine vurgu yapan Karaman, “Siz ve Saray arasındaki bağlantıyı bu kadar açık ortay koyan başka bir belge yok ama onlar da çıkacak. Saray, ‘Ben bu işten nasıl sıyırırım’ derdinde siz de henüz kararı okumadınız. Anayasal suç işliyorsunuz. Siz hala bu yargılamayı hiçbir şey olmamış gibi yürütebileceğinizi sanıyorsunuz. Bu kararların hiçbiri yargısal değil Erdoğan kararları. Karar dosyanızdaki birçok fezlekeyle doğrudan alakalı. Bu karar sizin için, Saray için hepimiz için bağlayıcı. Bu dosya bitmiş bir dosyadır. Buna uymakta mecbursunuz. Kararı getirip önümüzdeki celse karara bağlamak zorundasınız” dedi.
‘Talepler yerine getirilmezse yargılama faaliyetlerine katılmayacağız’
Avukat Mahsuni Karaman, mahkeme heyetine, “Şu an bu duruşmayı bitirin” diyerek taleplerin yerine getirilmesini aksi takdirde yargılama faaliyetine katılmayacaklarını belirtti. Karaman şu talepleri sıraladı: “AİHM kararını henüz getirip okumadınız. Taleplerimizi karara bağlamanızı istiyoruz. Adalet Bakanlığı’ndan AİHM kararını isteyin ve karar dosyaya geldiğinde ihlal tespiti ve mahkemenin bunu gidermesine dair karar verin” dedi.
Bunun üzerine duruşmaya ara veren mahkeme heyeti ardından ara kararını açıkladı. Demirtaş’ın Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan iddianamenin dosyaya alınması için ilgili mahkemeye yazı yazılmasına, Adalet Bakanlığı’na AİHM kararının Türkçe tercümesinin istenmesi için yazı yazılmasına, reddi hakim talebinin değerlendirilmesine karar verdi. Duruşma 14 Nisan’a ertelendi.