HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşmasında tahliye edilmedi. Duruşma 14 Şubat’a ertelendi.
398 gün sonra ilk duruşması görülen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tahliye edilmedi. Mahkeme, Demirtaş’ın bir sonraki duruşmada hazır edilmesine karar verdi. Duruşma 14 Şubat’a ertelendi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşması Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bulunan duruşma salonunda verilen aranın ardından devam etti. “Güvenlik” gerekçesiyle duruşmaya getirilmeyen, SEGBİS’le katılmayı reddeden ve yüz yüze yargılamayı talep eden Demirtaş’ın avukatları, savcının tutukluluk halinin devamını isteyen mütalaasına karşı beyanlarda bulundu.
Selahattin Demirtaş’ın duruşması, uluslararası katılımcıların, gözlemcilerin, milletvekillerinin güvenlik gerekçesiyle salona alınmamaları kararıyla başladı.Demirtaş’ın duruşmasını takip etmek üzere çok sayıda yabancı heyet de yine Sincan Cezaevi Kampüsü önüne geldi. Gelen heyetler arasında Birleşik Krallık Lordlar Kamarası, İngiltere İşçi Partisi, Fransa Sol Parti, Fransa Kominist Partisi, İtalyan İlericiler ve Demokratlar Hareketi, İsveç Sosyal Demokrat Parti, Norveç Kızıl Parti, Norveç Sosyal Demokrat Partisi, Yunanistan SRİZA, İngiltere’den İnsan Hakları aktivisti ve avkutlar, Alman Sosyal Demokrat Partisi, Avrupa Parlamentosu Sol Grubu, İrlanda Sinn Fein, İngiltere İşçi Partisi, Britanya Genel Sendikası, Danimarka Kırmızı-Yeşil Birlik Grubu ile Danimarka Liberal Parti üyeleri yer aldı.
Duruşmayı takip etmek üzere gelen yabancı heyetlerin kapı önündeki bekleyişi sürerken, heyetlerin de duruşmaya katılmalarına izin verilmeyeceği öğrenildi.
Yargılamaya başlanması öncesinde ise muhalif basın mensuplarına yönelik engelleme yapıldı. Duruşma salonuna girmek isteyen gazetecilere, duruşmayı takip edebilmeleri için polislerce Sarı Basın Kartı soruldu. Sarı Basın Kartı sahibi olmayan gazetecilerin duruşma salonuna girişleri engellendi.
Duruşmayı takip etmek isteyen MA Muhabirine ise, “Mezopotamya Ajansı kesinlikle girmeyecek, emir var” denilerek, salon önünden uzaklaştırılmak istendi..
Selahattin Demirtaş duruşmasını izlemek isteyen gazetecilerin bilgisayar ve telefonla içeri girmesine izin verilmedi.
Duruşma salonuna getirilmeyen Demirtaş SEGBİS ile bağlanmayı kabul etmeyerek duruşmaya katılmadı. Demirtaş bizzat duruşmaya katılmak için Edirne Cezaevi’nden dilekçe gönderdi. Ayrıca Demirtaş, SEGBİS uygulamasına ilişkin yasanın iptali için mahkemenin AYM’ye başvurmasını ve bu nedenle yargılamada durma kararı verilmesini istedi.
Savcı, 31 fezlelekeden yargılanan Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamını istedi
Dışarıda bekleyen yurttaşlarla söyleşi yapıldığını gören polis, Ankara Valiliği’nin basın açıklamasını yasakladığını ve müdahale edeceği yönünde uyarıyor. Demirtaş’ı bugün duruşmada savunmak için ise bin 250 avukat, mahkemeye yetki belgesi sundu.
TAHLİYE EDİLMEDİ
Demirtaş’ı avukatlarının beyanları sonrası karar arası verildi. Yaklaşık 1 saat süren aranın adından mahkeme, Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamına ve bir sonraki duruşmada hazır edilmesine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 14 Şubat 2018 tarihine ertelendi.
AVUKATLAR SAVUNMA YAPTI
Davada avukatlar savunma yaptı. Cumhuriyet’in haberine göre avukatların savunmaları şöyle:
Av Karaman: Demirtaş, daha öncelerde de olduğu gibi SEGBİS sistemi üzerinden duruşmaya katılmayacağını belirtmiştir. Olağan dışı bu yargılama usulü kabul edilemez. Yargılama tarihinde bir ilk olduğu düşüncesiyle belirtiyorum. Sn. Demirtaş birkaç gün öncesine kadar hangi mahkemede yargılanacağını dahi bilmiyordu. Haziran ayından bu yana usulen dahi tutukluluk incelemesi yapılmamıştır.
Demirtaş’ın savunmanlığını üstlenmek adına duruşma salonunda hazır bulunan avukatlara, hakim “Herkesin konuşmak istemesi durumunda avukat kısıtlaması getireceği” uyarısında bulundu.
Av. Ercan Kanar: Eğmeden, bükmeden gerçekleri ortaya koymalıyız. Siyasi öç alma saikiyle süreç yürütülmüştür. İnsanlık yüzlerce yıllık mücadele sonucu hukuki bağışıklıkları teminat altına almıştır. Basite almamak gerekir. Eğer bir soruşturmaya siyasi faktörler dahil olmuşsa o bir zehirdir. Hukuk devleti ilkesinin tarafsızlık ve nesnelliği ortadan kalkmıştır. Siyasi direktiflerle hesaplaşma yolu olarak yargı seçilirse meşruiyet ortadan kalkar. Yargının tavrı devletten, ideolojiden bağımsız olmalıdır. Biz siyasi hesaplaşmalardan uzak, iktidarın kılıcı olunmayacak kararlar vermenizi istiyoruz. Mahkemenizden cesur bir kararla düşme kararı verilmesini talep ediyoruz. Siyasal hesaplaşmaların coğrafyası halk platformlarıdır, ceza mahkemeleri değildir. Bu yaşananlar düşman savaş hukuku uygulamasıdır.
Av. Yıldız İmrek: Müvekkilimizle ilgili fezlekelerin tamamı siyasal anlamdaki düşünce açıklaması, basın açıklamaları niteliğinde beyanlardır.Venedik komisyonu 1999 yılındaki değerlendirmesinde yasama sorumsuzluğunun serbest seçim ilkesinin,halkın egemenlik hakkının korunmasın olduğunu, azınlıkta kalan milletvekillerinin korunması ve demokratik çoğunluğun desteklenmesi olarak nitelendiriyor.
Mahkeme Saat 14.00’e kadar ara verdi.
Duruşmaya verilen ara sonrasında avukatların savunmasıyla devam etti.
Aradan sonra söz alan Av. Levent Kanat: Yargılama yapılıyor ama müvekkil burada yok. En temel kriterler yok sayılıyor. Müvekkil yargılamaya katılma talep ve gerekçelerini aylar öncesinden belirtmiştir.Yargılama, yargı mekanlarında yapılır.Adil yargılanma hakkı ihlal edilmektedir. Sn. Demirtaş da savunmanlar olarak bizler de maddi gerçeği arıyoruz. Ama iddia makamı kendisine yüklenen yasal sorumluluklara uygun lehe ve aleyhe delilleri toplamamaktadır. Sayın Demirtaş yargılamaya katılmak istediğini ısrarla belirtmiştir” dedi.
Mahkeme duruşmaya karar için ara verdi
Verilen ara sonrasında devam eden duruşmada Av. Emin Aktar söz aldı. Aktar; “Bu davada söylenmek istenen Kürt olarak sen kendi kimliğinle siyaset yapamazsın, varlık gösteremezsin. Sayın Demirtaş’ın şahsında hepimizin, 6 milyon seçmenin özgürlüğü sınırlandırılmıştır” ifadelerini kullandı.
Van Baro Başkanı Av. Murat Timur: Tarihe bir not düşeceğinizin bilinciyle yargılamanın sürmesini umuyoruz. Yargılama bir tiyatro niteliğindedir. Talimatla açıldığı ortadadır. Derhal bu hukuksuzluğun sona ermesini talep ediyoruz.
Diyarbakır Baro Başkanı Av. Ahmet Özmen: Yargı tekçi ulusal düzeni korumak üzere siyasal iktidar tarafından şekillendirilmiştir. Biz avukatlar hukuk tarihimiz boyunca ilk kez siyasi iktidarın yargıya müdahalelerini kabulünü gördük. Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemi yaşanmaktadır. Biz sizlerden cesur olmanızı bekliyoruz, tarihe geçecek bu yargılamanın adil olmasına önem vermenizi bekliyoruz.
Av. Nuray Özdoğan: En başından beri yargı ve yürütme el ele bizi hukuk çaresizliğinin içerisinde bıraktınız. Devletin güvenliğinin hukukun güvenliğinin üzerinde olmayacağını kabul etmeniz gerekir. Hiç birimiz bu suça ortak olmayalım istiyoruz. Elbette biliyoruz ki gerek iktidar, gerek devlet diyelim bu kararları veren. Ama itirazımız bunun yargının, yargıçların imzasıyla yapılmasınadır. İmzanızı çekin istiyoruz.
Av. Hasip Kaplan: Duruşma salonundaki koltukları saydım. 1000 sanıklı salon. Bizim dosyamız tek sanıklı. Ama haklısınız Sn. Demirtaş bin kişiye bedeldir. Müvekkilimizi duruşmaya getirdiğiniz taktirde hepinize cevap olacaktır.
Av. Mesut Beştaş: Mahkeme heyeti olarak siyasetin kimi ne için tasfiye ettiğini bilmek zorundasınız. Seyid Rıza’nın oğlunun kendinden önce asılması nedense, Demirtaş’ın Edirne’ye götürülmesi de aynı amaca hizmet etmektedir. Salonun yarısından çoğu boş, bir şeyi gizlemiyorsanız salona neden seyirci almıyorsunuz.
Av. Aydın Erdoğan: Bu dava Kürt gerçeğinden ayrı düşünülemez. HDP’nin taşıdığı mesaj kitlelere umut aşılamıştır. Bugün AKP’yi iktidardan düşüren HDP’ye karşı yargı eliyle,araçsallaştırılarak rövanşı alınmaktadır. HDP, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde baraj altında kalsaydı böyle ucube bir yargılamaya ihtiyaç kalmayacaktı. HDP’ nin barajı aşmasıyla kentler yerle bir edildi, sivil insanlar katledildi. Bu dava AKP’nin 400 milletvekili alamamasının sonucudur.
DEMİRTAŞ’TAN MAHKEMEYE 12 SAYFALIK DİLEKÇE: DURUŞMAYA BİZZAT KATILMAK İSTİYORUM
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün ilk kez Ankara’da yargılanacağı davada mahkemeye 12 sayfalık dilekçe göndererek, duruşmaya bizzat katılmak istediğini belirtti.
HDP Genel merkezi, Demirtaş’ın bugün yargılanacağı Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne 12 sayfalık bir dilekçe yazdığı ve dilekçesinde duruşmaya bizzat katılmak istediğini belirttiğini bildirdi. Demirtaş, 12 sayfalık dilekmesinin sonunda mahkemeden şu isteklerde bulundu:
* SEGBİS konusunda CMK 196/4’ün değil, Avripa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6’ncı maddesinin esas alınarak, soyut yasa maddesi uyarınca ve gerekçesiz bir şekilde SEGBİS üzerinden duruşmaya katılmama yönünde verilen hukuka aykırı kararın geri alınmasını, duruşmada hazır edilmeme karar verilmesini,
* Savunmamı üstlenecek yüzlerce avukat için yer tahsisini,
* Duruşmayı izleyecek aile, sosyal çevrem, hasın, yerli ve yabancı izleme heyetleri, HDP Genel Merkez, il ve ilçe teşkilatlarından gelecek izleyiciler dikkate alınarak salonun tahsisini,
* Duruşmada, avukatlarımla birlikte ve fiziksel yakınlık içerisinde oturacak şekilde salonun düzenlenmesini,
* Duruşmada, dizüstii bilgisayar, tepegöz vb araçlarla görsel savunma yapacağımdan, salonun bu teknik imkanlarla donatılmasını,
* Binlerce belge içeren yüzlerce dosyadan ibaret savunma araçları ile duruşmaya katılacağımdan, savunmamı yapacağım yere, önümde duracak şekilde ve makul büyüklükte bir masa konulmasını talep ediyorum.
HANGİ SUÇLAMALAR YÖNELTİLİYOR?
Demirtaş’ın tutuklu olduğu dava Diyarbakır’da açılmış ardından “güvenlik” gerekçesiyle Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Demirtaş hakkında “örgüt kurmak ve yönetmek”, “örgüt propagandası yapmak” ve “suç ve suçluyu övmek” iddialarıyla 142 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Demirtaş hakkında son 1 yılda 33 dava açıldı. Demirtaş’ın bugün Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davası, daha önce kendisi hakkında hazırlanan ve dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM’ye gönderilen 31 fezlekenin toplamından oluşuyor.
ARAÇLAR ENGELLENDİ
Öte yandan Demirtaş’a destek olmak isteyen binlerce yurttaş, farklı kentlerden otobüslerle Ankara’ya gelmek istedi, ancak yolda polis engeli ile karşılaştı. Adana, Antalya, Aydın, Batman, Denizli, Diyarbakır, Manisa, Mardin, Muğla, Osmaniye, Urfa ve Siirt’ten yola çıkarak Demirtaş’ın duruşmasına katılmak isteyen binlerce kişinin otobüsleri Ankara girişlerinde polislerce durdurularak kente girişlerine izin verilmedi. Tüm engellemelere rağmen Sincan Cezaevi Kampüsü önüne ulaşabilen partililer ise, burada duruşma saatini halaylar çekerek bekledi.
Ankara Valiliği ise, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve İdris Baluken’in davalarının olduğu 6-7 Aralık tarihlerinde Sincan Cezaevi önü ve Ankara Adliyesi önünde yapılacak her türlü eylem etkinliğin yasaklandığını duyurmuştu.
‘SİYASİ KİN VE HUSUMET DAVASI’
Duruşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demirtaş’ın avukatlarından Aydın Erdoğan, davayı “siyasi kin ve husumet davası” olarak nitelendirdi. Erdoğan, “Demirtaş’ın bir örgüt yöneticisi olduğu doğrudur. Ancak bu örgüt HDP’dir. Demirtaş HDP’nin tüm kurul ve meclis grubunun eş başkanıdır” şeklinde konuştu.
‘AKP’NİN İLK YENİLGİSİ HDP’DEN’
7 Haziran seçim sonuçlarını hatırlatan Erdoğan, “AKP, 2002 yılından bu yana ilk yenilgisini HDP karşısında aldı. Yaşanan yenilginin ardından seçim sandığında kazanamayan AKP yargı eliyle HDP’yi sindirmeye çalışmaktadır” dedi.
‘DURUŞMA SİNCAN’A SEBEPSİZ TAŞINDI’
Duruşmanın Sincan Cezaevi Kampüsü’ne götürülmesine tepki gösteren Erdoğan, “Geçerli hiçbir neden olmamasına rağmen Demirtaş’ın duruşması Sincan’a taşındı. Duruşma salonları Ankara Adliyesi Adalet Komisyonu Başkanlığı belirliyor. Bu siyasi bir davadır, Adalet Komisyonu üyeleri ve adliye çalışanları bu siyasi amaçlara alet olmamalıdır. Demirtaş’ın muhatabı Erdoğan’dır. Erdoğan da bu muhataplığı seçim meydanlarında göstermesi gerekir. Demirtaş’ı hapiste tutarak, siyaset yapmasını engellemek korkunun ve acizliğin ifadesidir” dedi.
‘BU DAVA FETÖ’NÜN MİRASIDIR’
Demirtaş hakkında fezleke hazırlayan polis ve savcıların tamamına yakınının FETÖ’den tutuklu veya ihraç olduğunu söyleyen avukat Erdoğan, “Bu dava bir kumpas davasıdır. Balyoz, Ergenekon davalarında yapılan bu kumpaslara hukuksuzluk diyorlar, ancak mesele Kürtler veya HDP olduğu zaman bir anda hukuka uygun oluyor. Bu kabul edilemez. Bu dava FETÖ’nün mirasıdır” ifadelerini kullandı.
HDP: DEMİRTAŞ DAVASI HUKUK GARABETİDİR
HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi, Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran’ın imzasıyla “Demirtaş davası hukuk garabetidir” başlıklı yazılı açıklama yayınlandı.
Açıklamada, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yürütülen dava ve soruşturmaların yargının siyasallaşmasının en bariz örneklerini oluşturduğu belirtildi.
Açıklama şöyle:
“I. Sayın Demirtaş 04.11.2016 tarihinde gözaltına alınmış, jet hızıyla verilen tutuklama kararının ardından adeta kaçırılarak Edirne Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne götürülmüştür. Sayın Demirtaş hakkında iddianame düzenlenip dava açılmasından sonra Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 1, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2 defa duruşma tarihi verilmesine rağmen mahkeme karşısına çıkarılmamıştır. İlk duruşması tutuklanmasından 399 gün sonra, 7 Aralık’tadır.
II. Sayın Demirtaş’ın halktan kaçırılması, duruşmaya çıkartılmamasıyla sınırlı değildir. Yargılamanın herkese açık olması gerekir. Aksi durum aleniyet ilkesine aykırılık teşkil eder. Sayın Demirtaş’ın dosyası basından, uluslararası gözlemci heyetlerden, ailesinden ve avukatlarından da kaçırılmaktadır. Ankara Adliyesi Adalet Komisyonu, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunun küçük olduğu iddiası ile duruşmanın Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki 20 (yirmi) izleyici kapasiteli en küçük baraka salonda yapılmasına karar vermiştir. Adalet Komisyonu’nun bu kararı hukuki gerekçelerden uzak siyasi amaçlarla alınmıştır.
Tahsis edilen salon savunma hakkını da ihlal eder niteliktedir. Sayın Demirtaş’ı savunacak avukat sayısı bin 250’nin üzerindedir. Tahsis edilen salonla avukatların davaya dahil olması engellenmeye çalışılmaktadır.
III. Eş Genel Başkanımızın tutuklu olarak yargılandığı davanın soruşturma aşamasında, 11.01.2017 tarihinde iddianame düzenlenmesi sonrasında, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyası ile yargılamaya geçilmesine karar verilmiştir. Yargıtay, Selahattin Demirtaş’ın yargılamasının “kamu güvenliği için tehlikeli” olması gerekçesi ile dosyanın Diyarbakır’dan Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakline karar vermiştir. Bu karar üzerine dosya Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kaydedilmiştir.
IV. Mahkeme, duruşmanın 6-7 Eylül 2017 tarihlerinde yapılmasına karar vermiştir. Ardından her iki dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesi ile, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi kamuoyunda Yasin Börü davası olarak bilinen Ankara dosyası ile birleştirilmesine karar vermiştir. İki mahkeme arasında gerçekleşen olumsuz birleştirme uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Ankara BAM, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin birleştirme kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı mahkemeye iade etmiştir.
Sayın Demirtaş’ın yargı süreci hukuka aykırı karar ve eylemlerle doludur. Sadece bu saydıklarımız bile 7 Aralık’ta başlayacak olan yargılamanın hukuki değil siyasi nitelikte olduğunun; kararın hukuk ilkeleri ile değil siyasi saiklerle verileceğinin çok açık örnekleridir.”
DEMİRTAŞ: ON ÜÇ AYDIR YARGI BENDEN KAÇIYOR
HDP’nin tutuklu Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, bugün görülen davasıyla ilgili Twitter hesabından mesaj paylaşıldı. Demirtaş mesajında, “On üç aydır yargı benden kaçıyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşması bugün Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bulunan duruşma salonunda görüldü.“Güvenlik” gerekçesiyle duruşmaya getirilmeyen ve SEGBİS’le katılmayı reddeden Demirtaş bugün yaşananlara Twitter hesabından tepki gösterdi. Demirtaş’ın hesabından paylaşılan mesajda, “Daha önceleri hali içler acısı olan bir yargı vardı. Şimdi o yargı bile yok. Adalet Saraylarında adalet yazısı iyice silindi. Geriye sadece Saray kaldı.” İfadeleri yer aldı.
Bir yıldan fazla süredir yargılamanın yüz yüze yapılmamasına tepki gösteren Demirtaş, “Sözde yargıdan kaçıyorum diye tutuklandım, on üç aydır yargı benden kaçıyor. Bu suçları işleyenler yine bir gün yargı önünde hesap verecekler. Biz değil, Saray’ın önünde iki büklüm eğilenler tarihe utanç olarak geçecekler.” dedi. (MA)