Cumartesi anneleri 930. haftasında 27 yıl önce gözaltında kaybedilen İsmail Şahin’in akıbetini sordu. Devletin gözaltında kaybedilen ve ortadan kaybolan kişilerin akıbetlerini açığa çıkarmakla yükümlü olduğu vurgulandı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 930’uncusunu online gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, 27 yıl önce Beyoğlu Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan İsmail Şahin’in (36) kaybediliş süreci anlatıldı. Eyleme ilişkin hazırlanan basın metnini 21 Mart 1995’te polis tarafından gözaltına alınan ve kaybedilen Hasan Ocak’ın yeğeni Dilcan Acer okudu.
İsmail Şahin şahsında gözaltında kaybedilen herkes için adalet istediklerini söyleyen Acer, Şahin’in kaybediliş sürecini anlattı. Şahin’in o dönem Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel Hizmet Emekçileri Sendikası’na (Genel-İş) üye olduğunu hatırlatan Acer, Şahin’in en son 17 Ocak tarihinde her sabah temizlik yaptığı İstiklal Caddesi’nde arkadaşları tarafından görüldüğünü ifade etti. O günden sonra Şahin’in temizlik yaptığı süpürgesiyle ortadan kaybolduğunu belirten Acer, “Olayın ardından Şahin ailesi, bu bilgileri paylaşan iş arkadaşlarının sürekli ağladığını, çelişkili bilgiler verdiklerini ve konuşmaktan korktuklarını fark etti” diye belirtti.
Olayın ardından, Şahin’in mesai saatleri içerisinde kaybolduğu için ailenin Beyoğlu Belediyesi’ne başvurduğunu belirten Acer, “Şahin’in ailesi, Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’ne kayıp başvurusu yaptı. Savcılığa suç duyurusunda bulunarak İsmail Şahin’in akıbetinin soruşturulmasını istedi” bilgisini paylaştı.
Şahin’in eşi Kiraz Şahin ve babası Halil Şahin’in yaşamlarını yitirdikleri güne kadar da İsmail’i aramaya, yasal girişimlerde bulunmaya devam ettiğini söyleyen Acer, “Ancak ailesi İsmail’e dair hiçbir bilgiye ulaşamadan aramızdan ayrıldılar ve devlet Şahin dosyasında etkili bir soruşturma yapmadı, olayda sorumluluğu olanları ortaya çıkarma yükümlülüğünü yerine getirmedi. Şahin’in başına ne geldiği bugüne kadar öğrenilemedi” diye belirtti.
Devletin yalnız gözaltında kaybedilenlerin değil, ortadan kaybolan kişilerin de akıbetini araştırmak ve açığa çıkartmakla yükümlü olduğunu vurgulayan Acer, “Her ailenin kaybolan yakınının akıbetini bilmeye hakkı vardır. Kayıp kişilerin ailelerinin etkili soruşturma ve hakikati bilme hakkının yetkililer tarafından sistemli olarak ihlal edilmesini bir suç olarak tanımlayın. Kayboluşunun 27’nci yılında bir kez daha İsmail Şahin dosyasında etkin bir soruşturma başlatılmasını, ortaya çıkan maddi hakikatin çocukları ve kamuoyuyla paylaşılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.