Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 991’inci haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Ellerinde karanfil ve kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarının bulunduğu dövizleri taşıyan Cumartesi Anneleri’nin bu haftaki eylemine İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi yöneticileri katılım sağladı.
Eylemde, 12 Mart 1995’teki Gazi Katliamı sonrası 21 Mart 1995’te gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Hasan Ocak’ın akıbeti soruldu. Açıklamayı okuyan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “Cezasızlık kültürünün” ağırlaştığı bir dönemde adalet talebiyle bu meydanda olduklarını belirtti. Kayıp davalarının cezasızlıkla kapatılmaya çalışıldığını ifade eden Keskin, “Bu kararlarla hakikatin izlerini örtmeyi amaçlayanlar bilmeli ki, buna izin vermeyeceğiz; hakikati söylemekten, anlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
“Newroz günü kaybedildi”
Hasan Ocak’ın atanmayı bekleyen öğretmen olduğunu, bu bekleme sürecinde çay ocağı işlettiğini hatırlatan Keskin, Ocak’ın kaybedilmeden hemen önce annesiyle yaptığı görüşmede, “Balık getireceğim, akşam için yemek hazırlama” dediğini ve o gece kaybedildiğini ifade etti. Keskin, “Hasan’dan haber alamayan ailesi onun gözaltına alındığını, ancak bu durumun emniyet tarafından inkar edildiğini kamuoyuna açıkladı. Savcılığa başvuran aile, ardından İstanbul Emniyeti, İstanbul Valiliği, TBMM, Başbakanlık, bakanlıklar, hastaneler, Adli Tıp nezdinde girişimlerde bulundu. Oluşan kamuoyu baskısı üzerine dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ve İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir ‘Hasan Ocak’ın gözaltında olmadığını ve suçlu olarak aranmadığını’ açıkladı. Oysa İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutulan iki kişi Hasan’ı şubede gördüklerini, iki kişi de Hasan’ın ismini emniyetteki parmak izi listesinde okuduklarını söyledi. Newroz nedeniyle gözaltında tutulan başka bir tanık ise şubede bir hareketlilik olduğunu ve polislerin kendi aralarında ‘Hasan Ocak getirildi’ diye konuştuklarını duyduğunu söyledi” dedi.
“Kimsesizler mezarlığında bulundu”
Ailesinin 58 günlük arayışının sonunda Ocak’ın ağır işkence görüp katledildikten sonra “Meçhul kişi” olarak Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunduğunu belirten Keskin, “Her şey o kadar açıktı ki, dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu, yaptığı araştırmalara dayanarak ‘Ocak’ı konuşturmak için gözaltına aldılar ve orada uyguladıkları işkence ve darptan sonra öldürülmüş halde Beykoz’a attılar’ diyerek Ocak Ailesi ve toplumdan özür diledi” şeklinde konuştu.
“Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz”
Tüm bu yaşananlara rağmen Ocak ailesinin başvurularının sonuçsuz kaldığını vurgulayan Keskin, sözlerini şöyle noktaladı: “2004 yılında AİHM, Hasan Ocak’ın kaybedilmesi ve ölümüyle ilgili koşulların belirlenmesi için yeterli ve etkin bir soruşturma yürütülmediğini tespit ederek Türkiye hakkında ihlal kararı verdi ancak iç hukukta dosya kovuşturma aşamasına bile gelemedi. 991’nci haftamızda bir kez daha Savcılık makamını ve Adalet Bakanlığını 29 yıldır sürüncemede bırakılan Hasan Ocak soruşturmasında yasal yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Hasan Ocak için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
Açıklamanın ardından Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’na karanfil bıraktı.