Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 981’inci kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. İnsan hakları savunucularının da destek verdiği eylemde, ellerinde karanfiller ve kayıpların fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri/İnsanları, bu hafta 1995 yılında Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde hindi götürmek için gittikleri İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden bir daha geri dönmeyen üvey kardeşler Emin ve Mehmet Fındık ile Ömer Kartal’ın akıbetini sordu.
Kayıp yakınlarının gündeminde tedavi gördüğü hastanede bugün ölen ve 90’lı yıllardaki 18 faili meçhul cinayetten yargılanan eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür de vardı. Kayıp yakınları Eymür için “İyi bilmezdik” dedi. 90’larda yaşananlardan ve Cumartesi Anneleri’nin bugün burada bulunmalarında Eymür’ün de katkısı olduğu ifade edildi.
Bu haftaki açıklamayı gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı avukat Jiyan Tosun yaptı.
“İktidarlar değişse de bu rejimde değişiklik olmadı”
Türkiye’de geçmişten bu yana yüzlerce yurttaşın devlet eliyle kaybedildiğini belirten Tosun, devletin bu kaybettirmelere karşı herhangi bir şekilde hesap vermediğini söyledi. İşlenen suçlarda faillerinin “cezasızlık” politikaları ile korunduğunu vurgulayan Tosun, “Suçun failleri, suça neden olan faktörler ve kaybedilenlerin maruz kaldıkları fiil ve işlemler hakkında kayıp yakınlarının hakikati bilme talepleri bugüne kadar karşılık bulmadı. Ne yazık ki, iktidarlar değişse de hakikat ve adalet karşıtı rejimde bir değişiklik olmadı” dedi.
“3 köylüye ne oldu?”
Silopiya’da gittikleri İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde bir daha kendilerinden haber alınamayan üvey kardeşler Emin ve Mehmet Fındık ile Ömer Kartal’ın kaybettirilme sürecini hatırlatan Tosun, “31 Aralık 1995’te Silopiya Doruklu Köyü muhtarı Mehmet Fındık telefonla arandı. Arayan kişi ‘Jandarma Komutanlığı’ndan arıyoruz. Bize yılbaşı için üç tane hindi getirin’ dedi. 13 yıldır muhtarlık yapan Mehmet Fındık, can güvenliğinden endişe ettiği için yanına kardeşi Ömer Fındık ve kuzeni Ömer Kartal’ı aldı. Birlikte hindileri götürmek üzere Mehmet Fındık’ın otomobili ile köyden ayrıldılar. Uzun bir zaman geçmesine rağmen üç köylü geri dönmedi” diye belirtti.
“Akıbetlerini soran ailelere ateş açıldı”
Yaşanılanların ardından tedirgin olan ailelerinin İlçe Jandarma Komutanlığına gittiğinde ise kendilerine, ‘Yakınlarınız buraya geldi, hindileri bırakıp Emniyet’e gittiler’ denildiğini ifade eden Tosun, devamında yaşanılan süreci şöyle aktardı:
“Bunun üzerine aileler, emniyet müdürlüğüne gittiler. Burada da, ‘Bize hindi getirdiler, sonra da köye gittiler’ denildi. Köye geri dönen aileler, onların gelmediğini görünce yeniden emniyet müdürlüğüne gittiler. Köyde arabası olan herkes o gece emniyetin önüne geldi. ‘Yakınlarımızı almadan buradan gitmeyiz’ diyen köylülerin üzerine panzer sürüldü ve ateş açıldı. Bunun üzerine köye döndüler. Onlar köye döndükten iki, üç saat sonra bir helikopter havalandı. Aileler, kaybolan yakınlarının bu helikopter ile Silopiya’den çıkarılmış olabileceğini düşündü. Ertesi gün Mehmet Fındık’a ait araç, Cudi Mahallesindeki emniyet müdürlüğüne 300-400 metre uzaklıkta terkedilmiş olarak bulundu. Araç, sürtünmeden dolayı çizilmiş, Silopi Emniyet Müdürlüğünün kapısının boyası çizilen yerlere bulaşmıştı.”
“Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz”
Ailelerin, yakınlarının bulunması talebiyle Silopi ve Cizre Kaymakamlıklarına, Silopi Emniyet Müdürlüğü ve Silopi Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapmalarına rağmen başlatılan soruşturmada hiçbir ilerlemenin kaydedilmediğinin altını çizen Tosun, ailelerin son olarak 26 Ocak 2009 tarihinde yaptıkları başvurunun ise 2015 yılında ‘takipsizlik’ kararı ile kapatıldığını kaydetti.
Tosun, açıklamayı “Kaç yıl geçerse geçsin Mehmet Fındık, Ömer Fındık ve Ömer Kartal için tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” sözleriyle sonlandırdı.
Yapılan konuşmalar sonrası eylem, polis bariyeri ile çevrili Galatasaray Heykeli’ne karanfiller atılmasıyla sona erdi.