Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
19.3 C
İstanbul
23 Ekim Çarşamba, 2024
spot_img

Cumartesi Anneleri 652. Hafta: Güzel Ana havadaki yumruğun hiç inmeyecek

Kenan Bilgin dosyasını ele alan kayıp yakınları bu dosyanın Türkiye’de adil yargı sistemi olmadığının bir kanıtı olduğunu dile getirdi. İlk kez Güzel Ana’sız gerçekleşen eylemde kayıp yakınları, onun mücadelesini yürüteceklerini vurguladı.

 
“Bebeğim biz kayıplarımızdan vazgeçmediğimiz sürece kazanan biz olacağız” diyen Güzel Anne’nin sözleri yankılandı bugün Galatasaray Meydanı’nda.
Cumartesi Anneleri bu hafta 652. kez bir araya geldi. “Kenan Bilgin için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” şiarıyla buluşan kayıp yakınları, bu haftada gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarını taşıdı. Duygusal anların yaşandığı bugünkü oturumda evladının kemiklerine ulaşamadan hayatını kaybeden Fincan anne ile 22 yıldır kayıpların yoldaşı Güzel Ana için gözyaşı döküldü.
“Failler belli kayıplar nerede?” pankartının üzerine Fincan anne ve Kenan Bilgin’in fotoğrafları yerleştirildi. Her oturumda olduğu gibi bu eylemde de karanfiller ve beyazı simgeleyen beyaz tülbentin yanısına Güzel Anne’nin eşarbı pankartın üzerine iliştirildi.
BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK TÜM DÜNYADA HAKİM OLANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ

652. oturum diğer oturumlardan farklı olarak işlendi. Sadece kayıp yakınlarının ve avukatlarının mesajlarının yer eylemde bu kez Güzel Ana için yollanan mesajlar okundu. İlk olarak okunan, Barış Meclisi Anaları’nın mesajında şu ifadeler yer aldı: “Güzel Ana yaşamın boyunca adı gibi güzel, kocaman yüreğinde ayırmadan kayırmadan ötekileştirmeden; Kürdün, Laz’ın, Çerkes’in, Arap’ın, Romanın, Kürdün, Ermeni’nin, Alevinin, Sünninin acısını yüreğinde hissederek, onbinlerce ananın sesi oldun. Zalimlerin, öncelikle kadınlar ve analara mutlaka vereceği hesap var. Mücadele mirasını öncelikle biz kadınlara, analara devrederek aramızdan ayrıldın. Söz veriyoruz barış, adalet ve özgürlük tüm dünyada hakim olana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
YÜKSEKDAĞ: ONUN MÜCADELE BAYRAĞINI ZAFERE TAŞIYACAĞIZ
Tutsak HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da “Direnişi, sevgisi ve bitmeyen enerjisiyle daima yanımızda yürüdü” sözleriyle Güzel Anneyi andı. Güzel Annenin bütün hak savunucularının, devrimcilerin, yurtseverlerin, eylemcilerin annesi olduğunu kaydeden Yüksekdağ mesajında “Mücadele arkadaşı olan o güzel kadını selamlıyorum. Kadın siyasi tutsaklar olarak onun direnişini büyütecek, bizlere emanet ettiği mücadele bayrağını zafere taşıyacağız” dedi.
TUNCEL: ANALARA SÖZÜMÜZ ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ OLACAKTIR

Hatun Tuğluk’un cenazesine yönelik gerçekleşen ırkçı-faşist sadırı nedeniyle yaşanan büyük öfke henüz dinmemişken, Güzel Ana’nın acısıyla sarsıldıklarını dile getiren tutuklu DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in mesajında şu ifadeler yer aldı: “Güzel Anne haksızlığa, zulümlere, faşizme karşı mücadelenin en ön saflarında yüreğinde özgürlük sevdasıyla, tüm etkinliklerin yol göstericisi oldu. Hatun Anne’ye ve Güzel Anneye sözümüz özgürlük mücadelesi olacaktır.”
CİHAN: DAHA KAÇ ANNEYİ YİTİRECEĞİZ KAYIPLARIMIZI BULMAK İÇİN
Kayıp yakınları adına söz alan Ahmet Cihan ise basının Güzel Anne’yi gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan’ın annesi olarak yazdığını hatırlattı. “Doğru 31 yaşındaki Süleyman’ın annesi. Süleyman hiç büyümedi, onun koynunda hep burada yaşadı” dedi. Galatasaray Meydanı’nın Güzel Anne olmadan öksüz kaldığını dile getiren Cihan, hükümete seslendi ve şöyle dedi: “Vicdanınız kurusun. Daha kaç anneyi yitireceğiz kayıplarımızı bulmak için?”
BİLGİN: SON NEFESİMİZE KADAR BU İNSANLARI UNUTTURMAYACAĞIZ
Gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin ise Güzel Annenin direnci ve mücadeleyi öğrettiğini söyledi. “22 yıldır burada oturuyoruz” diyen Bilgin, adalet olmayan “adalet sarayları”nda adalet aradıklarını dile getirdi. Gözaltında kayıplar yaşanmasında diye mücadele ettiklerinin altını çizen Bilgin, Kenan Bilgin dosyasının her yönüyle çok net bir dosya olduğunu kaydetti. Bilgin dosyasının her yönüyle çok net bir dosya olduğunu söyleyen İrfan Bilgin, gözaltında kaybedilenlerin “münferit” bir olay olmadığını vurguladı. “Devletin verdiği kararlar sonucunda gözaltında kaybedilen insanlardır” diyen Bilgin, bir gün faillerin adalet önüne çıkarılacağını ve halk tarafından yargılanacağını söyledi.
Bilgin, şöyle devam etti: “Kanımızın son damlasına, son nefesimize kadar bu insanları unutturmayacağız. Bu meydanlarda onları taşıyacağız. Bu insanlar bizim onurumuz, gururumuzdur. Kendi menfaatleri için kaybedilmediler kendi menfaatleri için bu mücadeleyi yürütmediler, halk için yürüttüler.”
YILDIZ: HAVADAKİ YUMRUĞUNU SENİN YERİNE KALDIRACAĞIM
“Yürüdüğümüz yollardan yalnız geldim” cümlesiyle konuşmaya başlayan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız’ın sözleri meydandaki gözyaşlarına boğdu. Gözyaşlarını tutamayan Yıldız ancak şu cümleleri kurabildi: “O benim de anamdı. O faşizmin, darbeleri yaşadı, her şeyi yaşadı, mücadele ederek yaşadı. O halkın anasıydı. O beni yetim bıraktı. Güzel Anam o havadaki yumruğunu, senin yerine hep kaldıracağım hiç merak etme sen. Senin o gücün bana yetecek. Seni utandırmayacağım. Sen güzel insanların arasına gittin…”
‘BİLGİN İÇİN ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Bu haftanın basın metnini Meryem Göktepe okudu. Türkiye’de hukukun üstünlüğüne uygun olarak hareket eden bir iktidar olmadığını söyleyen Göktepe, “Bu nedenle biz 652 haftadır Galatasaray’dayız. Bu nedenle biz 652 haftadır ‘Türkiye’de hukuk yok, yargı yok, adalet yok!’ diyoruz” dedi.
Türkiye’de adil bir yasal sistem olmadığının, yargı mensuplarının evrensel mesleki ilkeler doğrultusunda ve hukuki temellere dayanarak görev yapmadıklarının bir örneği olan Kenan Bilin dosyasını bir kez daha kamuoyuyla paylaştıklarını kaydeden Göktepe, “Bu davanın takipçisi olmaktan ve Kenan Bilgin için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” ifadesini kullandı.
NE OLMUŞTU?
35 yaşındaki Kenan Bilgin, 12 Eylül 1994 tarihinde Ankara Dikmen’deki bir otobüs durağından gözaltına alındı. Aynı operasyon kapsamında 10 kişi daha gözaltına alınmıştı.
Toplamda 11 kişi gözaltında olmasına rağmen Ankara Emniyeti Kenan Bilgin’in gözaltına alınanlar arasında olduğunu inkâr etti. Mahkemeye çıkarılan 10 kişinin “Kenan Bilgin de bizimleydi, Kenan Bilgin’e ne yaptınız?” sorusuna Savcı “o sizi ilgilendirmez” cevabını verdi.
Kenan Bilgin’le birlikte gözaltına alınan kişiler yazılı bir açıklama yaparak, Kenan’ı Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde gördüklerini söyledi. Aynı dönem Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutulan Avukat Murat Demir’de Kenan Bilgin’i emniyette gördüğünü kamuoyuna açıkladı. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran Bilgin Ailesi, Kenan’ın bulunmasını istedi. Kenan’ı bulmak, faillere ulaşmak için girişimlerde bulunan Ankara Cumhuriyet Savcısı Selahattin Kemaloğlu’nun görevini yapması engellendi ve Ankara’dan sürüldü.
Dosyayı devralan savcı Özden Tönük, Kenan Bilgin’e işkence yapan polisleri teşhis edebileceklerini söyleyen tanıkların ifadelerinin, “polisi ve devleti küçük düşürmeye yönelik gerçek dışı iddialar olduğunu” içeren 3 sayfalık bir rapor yazarak dosyayı kapattı. İç hukukta sonuç alınamayınca dava AİHM’e taşındı. AİHM yargıçları Ankara’ya gelerek araştırma ve incelemelerde bulundu. Bilgin soruşturmasında polisin sahte tutanak, savcının ise gerçek dışı rapor düzenlediği açığa çıktı. Türkiye AİHM’de oy birliğiyle Kenan Bilgin’i kaybetmekten mahkum oldu.
Buna rağmen etkin bir soruşturma yürütmeyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 31 Mart 2017 tarihinde Kenan Bilgin’in “Ankara Emniyeti’ne bağlı nezarethanelerden birine alındığına dair hiçbir veriye ulaşılamamıştır” diyerek zamanaşımı gerekçesiyle “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verdi. 15 Mayıs 2017 tarihinde, Bilgin Ailesi Ankara Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak bu karara itirazda bulundu. Geçtiğimiz ay Ankara Sulh Ceza Hakimliği bu itirazı reddetti ve dava Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.
Bugüne kadar iç hukukta Kenan Bilgin Dosyası’nda maddi gerçeği açığa çıkartacak ve faillerin yargılanmasını sağlayacak etkinlikte bir soruşturma yürütülmedi. AİHM kararında da isimleri geçen sorumlular cezasız bırakıldı ve bu insanlığa karşı işlenmiş suç unutturulmak istendi.
etha
 

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EKİM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol