Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
10.7 C
İstanbul
22 Ekim Salı, 2024
spot_img

Çukurova’dan Marmara’ya açlık grevleri sürüyor


HDP ve DBP öncülüğünde, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlatılan açlık grevi birçok kente yayıldı. İstanbul, Adana, Antalya, İzmir başta olmak üzere birçok kentte yeni gruplar açlık grevine devraldı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) öncülüğünde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması talebiyle başlatılan açlık grevi eylemi kent kent yayılıyor. 8 Kasım’da HDP Seyhan ilçe binasında 2’şer günlük açlık grevi eylemi başlattı. Bugün ise 2’nci grup açlık grevi eylemini devraldı. “Tecrit Kaybedecek Özgürlük Kazanacak” pankartının açıldığı açıklamada söz alan HDP İl Eşbaşkanı Gülseren Tural, açlık grevi eylemini Pazartesi gününe kadar sürdüreceklerini ifade ederek, “Sayın Öcalan üzerindeki tecrit bir an önce son bulsun. 2’nci grupta yer alan arkadaşlarımız bugün itibariyle açlık grevi eylemine başladılar. Bizler tecridin bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz” dedi.
ANTALYA 
HDP Antalya İl Örgütü, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 3 günlük açlık grevi eylemi başlattı. HDP Kepez İlçe binasında başlatılan açlık grevinde ” Eşit, Özgür ve Ortak Yaşam için Öcalan’a Özgürlük”, ” Tecride Hayır, Siyasi Tutsaklara Özgürlük” pankartları asıldı. Açlık grevi yapılacak alana sarı, kırmızı ve yeşil kartonlar üzerinde “Tecrit Kalksın, Barış Kazansın”, “Özgür Yaşam Tecrit Edilemez”, “Tecrit Bir İnsanlık Suçudur” yazılması dikkat çekti.
Açlık grevindeki eylemciler adına açıklama yapan HDP Antalya İl Yöneticisi Rafiye Akkaya, “Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve önderliğimizin özgürlüğü için açlık grevine başladık. Halkımızı Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve özgürlüğün sağlanması için mücadeleye devam ediyoruz” dedi. Akkaya, tüm tutuklara özgürlük isteyerek, “Barışın teminatı İmralı’dadır. Tecride hayır” dedi.
İSTANBUL 
İstanbul Demokratik Kurumlar Platformu, öncülüğünde Öcalan’ın sağlık ve güvenlik durumuna dikkat çekmek ve tecridin sonlanması amacıyla başlatılan açlık grevi eylemlerin son ayağı Esenler, Küçükçekmece ve Sancaktepe ilçelerinde başladı. Küçükçekmece HDP ilçe binasında başlatılan eyleme çok sayıda kişi katıldı. “Tecride son Öcalan’a özgürlük” ve “Özgür ve ortak yaşam için Öcalan’a özgürlük” pankartının asıldığı salonda greve başlayan yurttaşlar, üzerinde Öcalan resimleri ve “Özgürlüğü özgürlüğümüzdür” yazan yelekler giydi. Eyleme giren yurttaşlar sık sık Öcalan lehine sloganlar atarak, zılgıt çekti. HDP yöneticisi Taylan Ürün burada yaptığı konuşmada, Öcalan’ın durumu için kaygı duyduklarının dile getirerek, bir an önce heyetlerin İmralı’ya gitmesini ve sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanmasını istedi.
Esenler ilçesinde de, grev HDP HDP ilçe binasında başladı. Salonda “Ji bo jiyanêkê azad û hevpar ji Öcalan re Azadî”, “Tecrite son Öcalan’a Özgürlük”, “Önderliğe tecrit halklara tecrittir” pankartı asıldı. Eyleme katılanlar, Öcalan’ın fotoğrafının olduğu ve “Güvenliği güvenliğimizdir” yazısının yazıldığı önlükleri giydi. HDP İstanbul il yöneticileri ve MKM sanatçılarının da destek verdiği eylemde konuşan HDP Esenler İlçe Eşbaşkanı Ferman Özgün, hiçbir insan ve insanlığın kabul etmediği tecridi protesto etmek ve kaldırılmasını talep etmek amacıyla açlık grevine girdiklerini söyledi.
‘TALEBİMİZ BARIŞ VE KARDEŞLİK’
Tecridin Kürt halkı üzerinde uygulandığına dikkat çeken Özgün, halkın tecridi kabul etmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Özgün, “Tüm insanlar gibi eşit bir şekilde yaşamak istiyoruz. Kürt halkının umut ve istekleri budur. Bu yüzden, en kısa zamanda saldırılardan vazgeçilmeli” dedi.
‘ULUSLAR ÖCALAN İLE ÖZGÜR OLUR’
Greve katılan isimlerden Tokat doğumlu Türk bir aileden olan Dilber Koçak ise, Abdullah “Öcalan’a yaşatılan tecrit politikalarından vazgeçilsin ve özgürlüğüne kavuşsun” dedi. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması barışın, ulusların özgürlüğü olduğuna dikkat çeken Koçak, “Savaş politikalarının ve insan ölümlerinin son bulması adına tecrit derhal kaldırılmalıdır” diye konuştu.
HDP Sancaktepe ilçesinde de açlık grevi eylemi başlatıldı.
İZMİR 
HDP ve DBP İzmir il örgütleri de DBP binasında 15 gün önce başlattığı süresiz dönüşümlü açlık grevini yeni bir grup devraldı. Nöbeti, HDP Melemen ve Aliğa ilçe Eşbaşkanları ve yöneticileri devraldı.  HDP Menemen İlçe Eşbaşkanı Sadık Varkan , tecridin derhal kaldırılması gerektiğini ve bir an önce Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüştürülmesi gerektiğini dile getirdi. Tecridin sadece Öcalan üzerinde olmadığını belirten Varkan, “CPT ve Avrupa bu duruma el atmalı. Sessizliğini bozmalı. Sayın Öcalan’ın mücadelesiyle ve öncülüğüyle Kürtler tüm haklarını geri kazandı ve yeni bir yaşamı ördük. Onun yaşamı bizim yaşamımızdır. Bundan dolayı Sayın Öcalan’dan haber alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
‘SES ÇIKARMAYA DAVET EDİYORUZ’
HDP Aliağa İlçe Eşbaşkanı Hüseyin Özcan de, “Önderliğin üzerindeki tecrit Kürt halkına yapılmış bir tecrittir. Her zaman  ‘Öcalan’sız yaşam olmaz’ diyoruz. Bu alanlarda sesimizi çıkartıp Öcalan’ın özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür diye haykırmaya devam edeceğiz. Önderimiz özgür olmayana kadar mücadelemize devam edecek. Bundan dolayı her kesimden insanı yapılan hukuksuzluğa karşı ses çıkarmasını bekliyoruz” diye konuştu.
MUĞLA
Muğla’da da HDP İl Örgütü tarafından başlatılan süreli dönüşümlü açlık grevini de Bodrum ve Milas ilçe örgütleri sürdürüyor. Bodrum ve Milas ilçe örgütleri yaptıkları ortak açıklamada HDP’li tutuklu milletvekillerinin Öcalan için gönderdikleri ortak açıklamayı okudu. Tutuklu HDP milletvekillerinin imzası ile yapılan açıklama şöyleydi: “İmralı’da bulunan Sayın Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşulları ile ilgili kaygıların arttığı günleri yaşıyoruz. 5 Nisan 2015’te, bundan yaklaşık 2.5 yıl önce başlatılan ağır tecrit, 11 Eylül 2016’da ailesinden bir kişi ile bayram görüşü yaptırılmasına kadar sürmüştür. O günden bu yana 1 yılı aşkın bir süre geçmiş ve ne ailesinden ne de avukatlardan herhangi bir kimse görüş yapamamıştır.
AKP hükümetleri avukatlarının görüşme taleplerini şu ana kadar 670 kez reddetmiştir. Aile görüşü yaptırılmamaktadır. Sayın Öcalan herhangi bir hükümlü değildir. Kürt halkı kendisinin sağlık durumunu birinci elden, yani kendisinden duymak ve öğrenmek beklentisindedir. Bu tecrit politikası insanlarımızda ciddi kaygılar yaratmaktadır. Üstelik bu kaygılar yersiz de değildir. Kürt halkının her türlü hakkının yok sayıldığı, gasp edildiği koşullarda Sayın Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşulları ile ilgili yapılan savcı açıklamaları güven verici ve inandırıcı değildir.
I. Her geçen gün endişelerin arttığı ve beklentilerin yükseldiği bir dönemi yaşıyoruz. İktidardan ve devlet kurumlarından tecridi sona erdirecek gerekli tavrın ve ciddiyetin sergilenmesini bekliyoruz. Bir an evvel adım atılmalıdır.
II. Tecrit politikası gerginlik, kutuplaşma ve çatışma demektir; Kürt halkına yönelik bölgesel düşmanlık demektir; Kürt ile ilgili her şeyin karşısında olmak demektir. Ama sadece bu da değildir. Sayın Öcalan’ın Dolmabahçe Mutabakatı için hazırlamış olduğu 10 maddelik deklarasyondaki Türkiye’nin demokratikleşmesi maddelerine; bu coğrafyada yaşayan tüm halkların, inançların ve kültürlerin eşit bir biçimde birarada yaşaması anlayışının da karşısında olmak demektir.
Demokratik kamuoyundan ve halkımızdan konuya sahip çıkmalarını bekliyoruz. Çünkü Sayın Öcalan, barışın ve çözümün gerçekleşmesi için aklıyla, fikriyle, önerileriyle ve tüm varlığıyla son derece ciddi katkılar yapmış olan; önümüzdeki dönemde de hem bölgesel hem yerel düzeyde barışçı ve demokratik adımlarla sorunların çözüme ulaşmasını sağlayacak önemli bir kişiliktir. Barış ve çözüm isteyenlerin bu konuya duyarsız kalmaları beklenemez.
III. Başta CPT olmak üzere konuyla ilgili uluslararası kurum ve kuruluşlara çağrı yapıyoruz: Bu hukuksuzluk karşısında suskun kalmayın.
IV. Meclis’e çağrı yapıyoruz: İçerde eşit haklara sahip özgür yurttaşlar olarak barış içinde yaşamanın; dışarda Kürt halkıyla ekonomik, sosyal, kültürel, ticari ve diplomatik ilişkilerin geliştirildiği bir ortamda, el ele yaşamanın da anahtarı Sayın Öcalan’dadır. Meclis bu konuda aktif, barışçı ve demokratik bir tutum geliştirmek istiyorsa adım atmalı, siyasi partiler büyük barış ve çözüm girişiminin sahibi ve yöneticisi olmalıdır.
İmralı Adası’na aile, avukat veya siyasi bir heyet bir an önce gitmelidir. Bu gerçekleşmeden yapılacak hiç bir açıklama bizleri ve halklarımızı tatmin etmeyecek, kaygılar asla azalmayacak gittikçe derinleşecektir. İnsanlık dışı tecrit acilen sonlandırılmalıdır.”
Kaynak: MA

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EKİM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol