Antalya’nın Finike ilçesinde sedir ve kızılçam ağaçlarının yanı sıra yabani hayvanların yaşam alanlarındaki taş ve mermer ocaklarına karşı yürüttükleri mücadeleyle tanınan ve geçen yıl mayıs ayında katledilen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin, mahkeme yoluyla kapattırdığı evlerine yaklaşık 300 metre mesafedeki mermer ocağı için yeniden ÇED başvurusu yapıldı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, firmanın ÇED başvurusunu kabul etti ve bunun için 22 Mart’ta halkın katılımıyla toplantı yapılacağını duyurdu. Daha önce valilikçe Bartu Mermer firmasına verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporu ve maden arama izin belgesi mahkemece iptal edilmişti. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile firmanın iptal kararına itiraz ettiği Danıştay, 2017’nin nisan ayında verdiği kararla itirazları reddetmişti.
Danıştay kararından 25 gün sonra katledildiler
Danıştay kararından 25 gün sonra Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti, 9 Mayıs 2017 tarihinde Kızılcık Yaylası’ndaki dağ evlerinde öldürüldü. Cinayetin ortaya çıktığı gece gözaltına alınan Ali Yamuç, cinayeti işlediğini itiraf etmesinin ardından Elmalı Cezaevi’ne gönderildi. Yamuç, savcılık ifadesinde cinayete azmettirici olarak önce bir mermer ocağında yetkili ‘Çirkin’ lakaplı kişinin cinayet için 50 bin TL teklif ettiğini, 3 bin TL’sini ödediğini öne sürdü. Başka bir mermer ocağıyla 100 bin TL karşılığında anlaştığını anlattığı bir mektupta ise Yamuç, “10 gün içerisinde param gelmezse görüşürüz. İpleriniz cebinizde, haberiniz olsun. O kadar, yakarım” gibi ifadeler kullandı.
Katliamın ardından şüpheler arttı
Firmanın aynı yer için ÇED başvurusunda bulunmasına tepki gösteren TOROÇDER avukatlarından Fikri Doğan, “Böylesine bir şaibenin ortadan kalkmadığı ve yargı sürecinin tamamlanmadığı bir dönemde, firmanın bu kadar aceleci şekilde davranması şüphelerimizi artıyor. Kafalarda soru işareti oluşturan şirketin aynı yerde faaliyetini devam ettirebilmek için yeniden müracaatı en başta davanın tarafları olarak bizlerdeki şüpheyi yine aynı şirkete yönlendirmektedir. En azından ceza yargılamasının sona ermesi ve gerçek faillerin ortaya konulması gerekmektedir. Sürece saygı açısından bu başvurunun yapılmaması gerekiyor. Bu açıdan işin takipçisi olacağız, ölüm olaylarının arkasında başka kişiler olup olmadığı konusunda daha da hassas davranacağız” dedi.
Kaynak: Özgürlükçü Demokrasi